- Şark’ın ışığı evinize düştüğünde

Adsense kodları


Şark’ın ışığı evinize düştüğünde

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

Array
hafiza aise
Sun 15 April 2012, 10:57 am GMT +0200
Şark’ın ışığı evinize düştüğünde…

Eylül 2007 24.SAYI

Modern zamanlar bizleri kendimizden uzak, makinelere ve teknolojiye yakın, tek düze bir yaşam tarzına sürükledi. Son derece hızlı, aktif, ruhsuz, beden merkezli, talepkar ve tüketici olmaya programlanmış olan bizler, manevi değerlerden boşalan içimizi alışverişle, bilgisayarla ve televizyon izleyerek doldurma çabasına girdik.

Uçucu birlikteliklerin, menfaat ilişkilerinin sıkça yaşandığı bir dönemden geçiyoruz. Sevgi, dostluk gibi kavramlar tüketilerek, çağa uygun şekilde yeniden üretiliyor. Görüşemediğimiz, dertleşemediğimiz dostlarımızın sayısı giderek artıyor. Hepimiz bir yerlere yetişme telaşındayız. Kimsenin başkasına ayıracağı kadar bol vakti yok. Komşularımızla, dostlarımızla uzun sohbetler etmek lüks oldu. Ayaküstü selamlaşmalarla geçiştiriyoruz ilişkilerimizi. Yüzümüzü Batıya dönerken kendimizi ve dostlarımızı unutturan, manevi olarak bizi fakirleştiren yaşam tarzı, doğal olarak evlerimize de yansıdı. Büyükannelerimizin evlerindeki misafir odaları tarihe karıştı. Misafire duyulan saygıdan ötürü, her daim temiz, düzenli, dantellerle süslü, ev halkı tarafından kullanılmayan, çocukların giremediği misafir odaları yerini başköşesinde televizyon olan salonlara bıraktı.

Kültürümüzü evimizin dekorasyonuna yansıtabiliriz

Dekore etmek, boş bir mekanı yaşayan, ruhu olan bir yere çevirmek, ona bir karakter kazandırmaktır. Seçtiğimiz objelerle, renklerle kanaatkârlık, mahremiyet ve saygıya davet eden, öz kültürümüze ait değerleri yansıtabiliriz.
Duvarlara asılan ya da yere serilen Anadolu kilimleri insanımızın dileklerine tercüman olmuş. Bu kilimlerde binlerce yıldır kullanılan buğday motifi toprağın zenginliğini, bolluk ve bereketi; kuş motifi özgürlüğü ve müjdeli haberleri simgelemiş.

Bu keşmekeşten sıyrılmak ve biraz nefes almak için evimizin bir bölümünü, imkanımız varsa odasını şark odası olarak dizayn edip, doğunun gizemli, mistik, dingin zamanlarına bir kapı aralayabiliriz. Bu odalarda misafirlerimizle birlikte bereketli muhabbetlere ev sahipliği yaparız. Evimizin bir odası, biteviye yaşamlarımızın sonsuzluğa uzanan geçitlerine dönüşebilir.

Sark odası hazırlamak için…

Şark odamızın duvarlarına heybeler, bakır ve gümüş tabaklar asabiliriz. Osmanlı döneminde sultanları, vezirleri ağırlayan sedirleri, el işlemesi örtülerle süsleyebiliriz. Kur’an-ı Kerim’i yerden yüksekte tutmak ve rahatça okumak için tasarlanmış sedef kakmalı rahlelerle mekana estetik katabiliriz.

Çayın şifalı olduğuna inanıldığı dönemlerde şifahane olarak adlandırılan semaverler, uzun sohbetlerde bile hep sıcak kalan çaylar ikram etmemizi sağlayacaktır. Ayrıca, muhabbet erbaplarının dostu olan nargile, şark odalarının vazgeçilmezleri arasındadır. Nargile görsel olarak da mekana bir katkı sağlayacaktır.

Çeyiz sandıklarınız mekanın dokusuyla uyum sağlayacak, üzerine sereceğiniz dantel örtülerle ayrıca bir değer kazanacaktır. Eski radyoları, gümüş ibrikleri sandıklar üzerinde sergileyebilirsiniz. Zevkinize göre; ihtişamlı avizeler ya da ayaklı otantik lambalarla aydınlatacağınız hafif loş bir ortam dinginlik açısından faydalıdır. Perdelerin de mekanın atmosferine uygun olması gerekir. İşlemeli kumaş, stor ve kadife perdeler şark odalarına şıklık katacaktır.
Peygamber Efendimiz’in (s.a.v.) sünnetine uygun olan yerde yemek yemek, Osmanlı kültüründe tahta, bakır ve gümüş sinilerde yemek yeme alışkanlığı olarak kendini göstermiştir. Misafirlerimiz için özenle pişirdiğimiz yemekleri, atalarımız gibi sinilerde sunduğumuzda bereketten ve muhabbetten nasibimiz daha başka olacaktır.

Özlem ŞAHİN EKİNCİ