- Sarımsak Yiyen Kimsenin Mescide Girmesi

Adsense kodları


Sarımsak Yiyen Kimsenin Mescide Girmesi

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

rray
saniyenur
Mon 19 December 2011, 08:50 pm GMT +0200
17- Sarımsak, Soğan, Pırasa Veya Bunlara Benzer Bir Şey Yiyen Kimsenin Mescide Gelmesinin Yasak Olması


456- Abdullah İbn Ömer (r.a)'tan rivayet edildiğine göre, Resulullah (s.a.v.) Şöyle buyurmaktadır:

“Kim şu sebzeden yani sarımsaktan yerse kokusu gidinceye kadar sakın mescitlerimize yaklaşmasın.” [686]

457- Enes b. Mâlik (r.a)'tan rivayet edildiğine göre, Resulullah (s.a.v.) şöyle buyurmaktadır:

“Kim şu bitkiden yerse sakın bize yaklaşmasın ve bizimle birlikte namaz kılmasın.” [687]

458- Câbir b. Abdullah (r.a)'tan rivayet edilmiştir:

“Resulullah (s.a.v.) soğan ve pırasa yemeyi yasakladı. Bir defasında bize ihti­yaç erişmişti. Bu sebeple bunlardan yedik. Bunun üzerine Resulullah (s.a.v.):

“Kim bu pis kokulu bitkiden yerse sakın mescidimize yaklaşmasın. Çünkü (yanımızda bulunan) melekler, insanların eziyet gördüğü şeylerden eziyet görür” buyurdu. [688]

459- Câbir b. Abdullah (r.a)'tan rivayet edilmiştir: “Resulullah (s.a.v.):

“Kim sarımsak yada soğan yerse bizden veya mescidimizden uzak uzak dursun! Evinde otursun” buyurdu.

Şu da var ki, Resulullah (s.a.v.)'e içerisinde yeşil sebzeler bulunan bir tabak getirildi. Bunlardan hoş olmayan bir koku duyup bunların ne olduğunu sordu. İçeri­sinde bulunan sebzelerin neler olduğu ona haber verildi. Bunun üzerine sahabi-lerinden birine işaret ederek: “Bunu ona götürün!” buyurdu. Fakat o da bunu görünce, sebzeleri yemek­ten kaçındı. Bunun üzerine Peygamber (s.a.v.), o sahabiye:

“Sen ye! Çünkü ben, senin yalvarmadıklarınla yalvarırım” buyurdu. [689]

460- Ebu Saîd el-Hudrî (r.a)'tan rivayet edilmiştir:

“Hayber'in fethinden henüz daha Medine'ye dönmemiştik. Biz Resulullah (s.a.v.)'in sahabileri, bu sebzenin sarımsağın- tarlalarına rastladık. Halk açlık içe­risindeydi. Bu sebeple sarımsağı doyasıya yedik. Sonra Resulullah'ın namaz kıldır­dığı mescide gittik. Resulullah (s.a.v.) kokuyu hissedip:

“Kim bu pis kokulu sebzeden bir şey yerse sakın mescitte bize yak­laşmasın” buyurdu. Bunun üzerine halk:

“Sarımsak haram kılındı, sarımsak haram kılındı” dediler. Bu haber, Pey­gamber (s.a.v.)'e ulaştı. Bunun üzerine Resulullah (s.a.v.):

“Ey cemaat! Allah'ın bana helal kıldığı bir şeyi haram kılmak, benim elimde değildir. Doğrusu ben bu sebzenin kokusundan hoşalnmıyorum” bu­yurdu.[690]

Açıklama:

Arapça'da “Şecer” kelimesinin, gövdesi ve dalı olan ağaçlar için kullanıldığı bilinmekteyse de Peygamber (s.a.v.) burada bu kelimeyi, soğan ve sarımsak için de kullanması, bu kelimenin; gövdesi, dalı-budağı olmayan sarımsak ve soğan gibi bitkileri de kapsadığını göstermektedir.

456 nolu Ebu Saîd el-Hudrî hadisinde de görüldüğü üzere, sarımsak yemek haram de­ğildir. Fakat mescit gibi toplumsal yerlere gitme sözkonusu olduğunda yaş sarımsak yemek mekruhtur. Pişmişi mekruh değildir.

Buna göre çirkin kokulu diğer sebzeleri çiğ olarak yemek de mekruhtur. Bunları yiyen kimseler, kokulan kayboluncaya kadar mescide gitmemeleri gerekmektedir.

Bu tür sebzeleri yiyenlerin mescide girmelerinin yasaklanmasının sebebi; oradaki insan­ları ve melekleri rahatsız etmektir. Kıyas yoluyla ağzı ve yarası ağır kokanların, üstü-başı kirli olan kasap ve balıkçı gibi kimseler ile cüzamlı ve alaca hastalığına yakalanmış kimselerin cemaata devam etmemelerine fetva verilmiştir.

Sigarayı da bu şekilde düşünmek gerekmektedir.

461- Ma'dân b. Ebi Talha'dan rivayet edilmiştir: “Ömer İbn Hattâb, Cuma günü hutbe verip sonra da:

“Siz ey insanlar! Benim ancak pis kokulu gördüğüm iki sebzeyi yiyor­sunuz. Şu soğan ile sarımsağı... Doğrusu ben, Resulullah (s.a.v.)'i, mescitte bir kimsede bunların kokusunu duyduğu zaman emrederek o kimseyi Bakî kabristanlığına çıkarttığını görmüşümdür. Buna göre eğer bir kimse bunları yiyecekse hiç olmazsa pişirmek suretiyle onların kokularını gidersin” de­di. [691]

Açıklama:

Bu hadis, sarımsak yada soğan gibi pis kokulu bir sebze yada buna benzer bir yiyerek mescide gelen kimsenin, koku duyulduğu takdirde bir ceza ve öğüt olarak o kimsenin mes­citten çıkanlabileceğini göstermektedir.


[686] Buhârî, Ezan 160; Ebu Dâvud, Et'ime 40, 3825; İbn Mâce, İkameiu's-Salat 58, 1016; Dârimî, Et'ime 21, 2059; Ahmed b. Hanbel, Müsned, 2/20.

[687] Buharı, Ezan 160; Ahmed b. Hanbel, Müsned, 3/186; Ebu Avâne, Müsned, 1/412.

[688] Tirmizî, Et'ime 13, 1806; Nesâî, Mesacid 16; İbn Mâce, Et'ime 59, 3365; Ahmed b. Hanbel, Müsned, 3/374, 387, 397; Ebu Avânc, Müsned, 1/411; Ebu Ya'lâ, Müsned, 2226; İbn Huzeyme, Sahih, 1668.

[689] Buhârî, Ezan 160; Ebu Dâvud, Et'ime 40, 3822; Ebu Avâne, Müsned, 1/410.

[690] Ahmed b. Hanbel, Müsned, 3/12; İbn Huzeyme, Sahih, 1667; Beyhakî, Sünenü'l-Kübrâ, 3/77.

[691] Nesâî, Mesacid 17; İbn Mâce, İkametu's-Salat 58, 1014, Feraiz 5, 2726, Et'ime 59, 3363; Ahmcd b. Hanbel, Müsned, 1/15, 26; İbn Ebi Şeybe, Musannef, 2/510-511, 8/304


sumeyye
Fri 11 January 2013, 04:37 pm GMT +0200
s.a.. ; mescidlerde bu hususa gelen cemaat dikkat etmeliler..Fakat pek önemsemeyenler var..Peygamber Efendimiz s.a.v açik ve net ifade etmiş bizlere de uygulamak düşer.

hafiza aise
Fri 11 January 2013, 07:12 pm GMT +0200
Aleykum selam ve rahmetullahi ve berekatuh ; şifası oldukça çok bir sebze ya da bitki diyelim. Ama mescitlere ve sohbetlerde insanlara eziyete vesile oluyor. Buda kul hakkıdır. allah muhafaza.