sidretül münteha
Mon 20 December 2010, 08:06 pm GMT +0200
(362) «Sarim» İsmini Almak
822— Abdurrahman'm oğlu Saîd El-Mahzûmi anlatmıştır ki; kendi adı Sârim'di de, Peygamber (Sav) ona Saîd ismini verdi. [365]
Bir rivayete göre Abdurrahman ashabdandır ve asıl adı Sârim iken Peygamber (Sav) onun adını Abdurrahman'a çevirmişti.
Diğer bir rivayete göre de babasının adı Sârim idi. Onun adını Peygamber Saîd olarak değiştirdi. Bu söz, bu rivayete uygun düşmektedir. Bu görüşe göre Abdurrahman tabiîdir, sahabî değildir.
Sârim, bir şeyi kesmek, iki parçaya ayırmak manasına geldiğinden güzel bir isim değildir. Bunun için mes'ud ve bahtiyar manasına gelen Saîd ismi İle değiştirilmesi uygun bulunmuştur. Hadîsin son kısmı Hâkİm'in tahricİnde yoktur.[366]
823— Ali (R anh) Hazretlerinden rivayet edildiğine göre, şöyle demiştir:
(Oğlum) Hasan —ALLAH ondan razı olsun— doğunca ona Harb ismini verdim. Sonra Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) gelip şöyle buyurdu:
«— Oğlumu bana gösteriniz, ona hangi ismi verdiniz?» Biz dedik ki: — Harb (ismini verdik). Peygamber:
«— Hayır, o Hasan'dir.» dedi.
— Sonra Hüseyin —ALLAH ondan razı olsun— doğunca ona Harb ismini verdim. Yine Peygamber (Sav) gelip :
— Oğlumu bana gösteriniz, ona hangi ismi verdiniz?» dedi. Biz dedik ki:
— Harb (ismini verdik)! Peygamber: «Hayır, o Hüseyin'idir.» buyurdu.
Üçüncü çocuk doğunca, ona da Harb ismini verdim. Bu defa da Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) gelip :
<— Oğlumu bana gösterin, ona hangi ismi verdiniz?» buyurdu. Biz:
— Harb! dedik. Peygamber;
«— Hayır, o Muhassin'dir!» dedi. Sonra şöyle buyurdu:
«— Ben onlara, Harun'un çocukları olan Şeber, Şubeyir ve Müseb-bir'ü isimleri ile ad verdim.»[367]
Harb, vurucu ve dövüşgen manalarına geldiğinden bundan daha güzel olan ve güzellik kökünden gelen Hasan, Hüseyin ve Muhassin adları bizzat Hz. Peygamber tarafından torunlarına İsim olarak verilmiştir. Bununla beraber Harb ismini kullanmanın caiz olmadığına hadîs-i şerif delil olamaz. Burada daha güzeli tercih vardır. Şayet yasaklık olmuş olaydı, Hz. Ali üç defa Harb ismi üzerinde ısrar etmezdi. Nİtekİm ashabdan, tabiînden ve hadîs âlimlerinden Harb ismini taşıyanlar vardır.
(Bu hadîs-i şerif Kütüb-i Sitte'de mevcut değildir.)[368]
[365] El-İsabe: C. III, s. 150, sayı: 6693. Fadlu'llah: C. I, s. 287.
A. Fikri YAVUZ, İmam Buhari’nin Derlediği Ahlak Hadisleri (Edeb-ül Müfred), Sönmez Neşriyat: 2/179-180.
[366] A. Fikri YAVUZ, İmam Buhari’nin Derlediği Ahlak Hadisleri (Edeb-ül Müfred), Sönmez Neşriyat: 2/180.
[367] A. Fikri YAVUZ, İmam Buhari’nin Derlediği Ahlak Hadisleri (Edeb-ül Müfred), Sönmez Neşriyat: 2/180-181.
[368] A. Fikri YAVUZ, İmam Buhari’nin Derlediği Ahlak Hadisleri (Edeb-ül Müfred), Sönmez Neşriyat: 2/181.