- Sanat Allahı bulmak içindir

Adsense kodları


Sanat Allahı bulmak içindir

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

Array
reyyan
Mon 30 August 2010, 01:12 am GMT +0200


Grup Genç solisti İzzet Okumuş yaptıkları müziği "Bizim için sanat Allah'ı bulmaktır. İnandığınız şeylerle var olmanın bir göstergesidir bizim için şarkı söylemek" diyor.


İslami kaygısı olan müziğin Grup Yorum'u denirse yanlış olmayacaktır Grup Genç için... Kimi zaman Türkü, kimi zaman marş, kimi zaman şarkı melodileriyle bu kaygıları dillendiren grup, 1993 yılından bugüne sanatsal faaliyetini sürdürüyor. Son albümlerini 8 yıl aradan sonra önümüzdeki günlerde çıkaracak olan Grup Genç, bu defa Irak, Filistin'deki işgallere gönderme yapıyor. Grup üyeleri İzzet Okumuş, Murat Polat ve Mahir Arslan'la konuştuk. Kendi içinde kaygısı olan bir müzik yaptıklarını söyleyen Murat Polat, " İlla yaptığımız müzikle ilgili bir isim verilecekse bunun adı özgün müziktir. Çünkü farklı alanlardan sentezlere sahip bir formu var. Batı armonisi de kullanıyoruz. Bir kısmımız türkü dinleyerek büyüdük, ilahi dinledik, sanat müziği dinledik. Bunların hepsinin etkisi var"diyor. Yaptıkları müziğe zaman zaman tepki aldıklarını dile getiren Mahir Aslan ise yaşadıkları bir olayı anlatıyor: "Özel Fm'de 6 ay kadar program yapmıştık. Dinleyicilerden bir tanesi aradı ve çok sert biçimde, "Yahu bu müzik helal mi ki siz böyle sazlar, gitarlarla söylüyorsunuz" şeklinde şeyler söyledi. Müziğin haram olduğuna dair sahih hiçbir dini kural yok. Bazılarımız da enstrümanlara göre Müslüman-Gayrimüslim ayrımı yapıyordu o dönemler. Müslüman ney, kâfir gitar, Müslüman saz, kafir keman gibi... Bunlar anlamsız tartışmalar. Yeryüzündeki tüm imkânları doğru kullanırsanız helal, yasaklanmış sınırlar içerisine girerek kullanırsanız haramdır. Ancak bu dar bakış açısı süreç içerisinde aşıldı. Şu anda bu konuda çelişki olduğunu düşünmüyorum. "

ŞÖHRET KAYGIMIZ YOK


"Bizim için sanat Allah'ı bulmaktır" diyen İzzet Okumuş da, "İnandığınız şeylerle var olmanın bir göstergesidir bizim için şarkı söylemek" diyor. Üçlü olarak yola devam etmelerinin sırrını gruptan Mahir Aslan açıklıyor: "Kalplerimiz, kaygılarımız birbirine benziyor. Birbirimizi tamamlıyoruz. Çıkar ilişkisi ya da şöhret kaygısı taşımıyoruz. "

YAŞAM BİÇİMİNİ ŞARKIYA TAŞIDIK

İzzet Okumuş ise şunları söylüyor: "Bir şairin kalemini eline alıp söze dokunduğu andaki ciddiyeti neyse, bir müfessirin bir ayeti tefsir ederken ki ciddiyeti, edebi neyse, bizim de sanatla, şarkı söylemekle ilişkimiz bu duruma gelmek durumundadır. Bizim için şarkı söylemek, sadece şarkı söylemek değil, bir yaşam biçiminin yansımasıdır."

İYİ ATLARA BİNİP GİDENLERE SÖYLÜYORUZ

İzzet Okumuş: "İyi atlara binip giden, 'İyi adamların' ardından söylenen ezgilerle başladık biz bu yolculuğa! O insanların türküsünü yakarak başladık. O insanların ağıtlarını yaktık, ağıtlarını söyledik.

Şu anda da o ruhla her şeyi mayalamaya gayret ediyoruz. Hayatın renklerini o ruhla mayalayarak söylüyoruz. Aslında kendimizi mayalıyoruz. Bu bizim yaşam biçimimiz.

Yiyecek bulamayıp günlerce oruç tuttu

Rabia Adeviya Hazretleri kefenini daima yanında taşır, namazını üzerinde kılardı. Kefenini yanına almadan gezdiğini, konuştuğunu kimse görmedi. Çok oruç tutardı. Bir defasında bir hafta yiyecek bulamadı, sekizinci gece açlığı iyice şiddetlendi, nefsine eziyet ettiğini düşünürken kapı çaldı. Bir tabak yemek getirdi, mum almaya gitmişti ki döndüğünde kedinin yemeğini döktüğünü gördü. Su bardağını almaya gitti mum söndü içmek isterken bardak düştü, kırıldı. O da 'Ya Rabbi, bu zavallı kulunu imtihan ediyorsun, fakat acizliğimden sabredemiyorum!' diyerek ah çekti. Bu ahtan neredeyse ev yanacaktı. Bir ses duyuldu. 'Ey Rabia, istersen dünya nimetlerini üstüne saçayım fakat gamımı alayım. Çünkü benim gamım ile dünya bir arada bulunmaz! Bu sözü işitince şöyle dua etti; 'Ya Rabbi, beni seninle meşgul eyle ve senden alıkoyacak işlere beni bulaştırma!'

Yeni Şafak