sumeyye
Sun 2 September 2012, 12:42 pm GMT +0200
Şahısla Tevessül:
Şefaat Mânâsında Tevessül:
Şefaat mânâsında tevessülde, araya konan şahıs, isteyen adına dua eder, talepte bulunur:
(1) Hz. Ömer, Peygamberimizin amcası Abbas iletevessül eder,
“Ya Rabbi; kuraklık içinde kalınca Peygamberimizle sana tevessül ederdik, bize yağmur verirdin; şimdi de O’nun amcası ile tevessül ediyoruz, bizi suya kavuştur” derdi ve yağmur yağardı. Burada tevessül, Hz. Abbas’ın dua etmesi, onların da bu duaya katılmaları şeklinde olmaktadır.
(2) Bir defasında, âmâ olan bir zat, Peygamberimize gelmiş ve
“Dua buyur da Allah sıhhat versin” demiştir, Allah Rasulü de ona şöyle demişti:
“İstersen dua edeyim, istersen sabret, bu senin için daha hayırlıdır” Adam
“Dua buyurmanızı tercih ediyorum” deyince, Hz. Peygamber
“Git, güzelce abdest al ve şöyle dua et,” dedi:
“Allah’ım ben, rahmet peygamberi olan Muhammed Nebi ile sanateveccüh ediyor ve talepte bulunuyorum. Şu ihtiyacım görülsün diye Rabbıma seninle teveccüh ediyorum. Mevlam Hz. Peygamber’in şefaatini kabul eyle.”
(3) Bir hadiste, şöyle buyurulmuştur:
“Bir adam namaz için yola çıkar ve şöyle der: Allah’ın saillerin (ve ihtiyaç talebinde bulunan niyaz sahiplerinin) hakkı için istekte bulunuyorum, şu yürüşümün hakkı için talebte bulunuyorum... Beni cehennemden kurtarmanı ve günahlarımı affetmeni niyaz ediyorum.”
Bu gibi sağlam rivayetler sebebiyle, mezkur tevessül, ulemanın ekseriyetince benimsenmiştir.