- Sahih Bir İtikad Nasıl Olmalı

Adsense kodları


Sahih Bir İtikad Nasıl Olmalı

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

Array
Hadice
Thu 23 September 2010, 07:15 pm GMT +0200
                                               Sahih Bir İtikad Nasıl Olmalı

İman, İslam binasının temelini oluşturmaktadır. İman olmadan hiçbir amel Allah katında makbul değildir. İslam'da ilk önce iman gelir. İman, her Müslümanın öncelikle sahip olması gereken bir özelliktir. Dolayısıyla Müslümanın en değerli varlığı imanıdır diyebiliriz. Çünkü insan, dünyada huzur ve saadete, ahirette ebedi mutluluğa ancak imanla kavuşabilir. Ancak, son nefese kadar imanı korumak ve ahirete bu imanla gitmek gerekir.

İman ve inanç çok önemli olduğu için Kur'an'da, Mekke döneminde inen ayetlere baktığımızda, tamamen inançla ilgili prensipleri açıkladığını görmekteyiz. Mekke döneminde hüküm ayetlerinin çok az olduğu, hükümle ilgili ayetlerin genellikle Medine'de inmeye başladığı görülmektedir.

Yani, ancak inançla ilgili prensipler açıklanıp da insanların zihinleri yanlış, batıl ve hurafe düşüncelerden temizlendikten sonra Medine döneminde ibadetlerle ilgili ayetler inmeye başlamıştır.

İman olmadan, salih amelin kişiyi kurtaracağını söylemek yanlıştır. Zîra amel imansız kabul edilmez. Salih amelin mutlaka dayanması gereken köklü bir dayanağı olması gerekir ki, bu da, imandır.

Zîra "Erkek ve kadından her kim inanmış olarak iyi bir iş yaparsa..." (Nahl, 16/97; Mü'min, 40/40 ) ayetlerinde "inanmış olarak" ifadesinin yer alması gösteriyor ki, iman olmadan salih amelin bir faydası olmamaktadır. Hatta bir amelin, salih olabilmesi için imana bağlı olarak yapılması gerekir. İmandan kaynaklanmayan bir amelin kabul edilmemesi kadar tabii bir şey olamaz. 1 Belli bir gaye ve belli bir düşünceden ortaya çıkan salih amel, ancak, iman sayesinde makbul olabilir.
Zaten Kur'an'daki birçok ayette de, imanın, salih amelden önce zikredilmesinde, salih amelin imandan kaynaklandığına ve amelin kabul edilebilmesi için imanın şart olduğuna bir işaret vardır. Zira iman, sahibini hayra ulaştırır, şerden korur ve salih amel imanla itibar kazanır.

İnanç ve iman olmadan ibadet olmaz. Yani yapılan ibadetlerin Allah katında kabul edilmesi için sağlam bir iman şarttır. Sağlam bir imana dayanmayan ibadet ve ameller, Allah tarafından kabul edilmez. Bundan dolayı da Kur'an'da nerede salih amelden bahsedilse mutlaka imanla birlikte zikredildiğini görmekteyiz. Nitekim ayetlerde genellikle " iman eden ve salih amel işleyenler" (Kehf, 18/107), "Erkek ve kadından her kim inanmış olarak salih amel işlerse... " (Nahl, 16/97) şeklinde geçmektedir.

İbadetlerin de insanın iman ve takvası üzerinde büyük bir tesiri vardır. Bundan dolayıdır ki, ibadetsiz insanların imanı cılız, takvası da sönük kalır. Ali İrfan, amelsiz imanı ışıksız fenere benzetir. Işık vermeyen bir fener faydasız olduğundan makbul değildir. Ona göre dinî emirlere uymayan mü'minin de bir değeri yoktur. Mü'minin değeri ve olgunluğu, onun dinî yaşayışı ve amelleriyle orantılıdır.2

Demek ki iman ve amel birbiriyle çok yakın bir ilişki içindedir; bir bütünlük içinde değerlendirilmesi gerekir.



Alıntı