sumeyye
Mon 23 July 2012, 03:46 pm GMT +0200
B) Şâfiîlerin Görüşü:
Şafiî mezhebine göre, altın ve gümüşte ribâ illeti para olma (semeniyet) özelliğidir. Bunların basılı para olup olmamaları sonucu etkilemez.
Diğer dört ribevî maddede ise illet «yiyecek maddesi» olmalarıdır. Şâfiîler yiyecekleri de üç kısma ayırmışlardır :
1) Temel gıda maddeleri: Buğday, mercimek ve tatlı su gibi..
2) Meyveler : Hurma, üzüm, elma, armut, zeytin gibi. Hadiste meyveleri temsil etmek üzere «kuru hurma»
zikredilmiştir.
3) Yiyecekleri iyileştirmeye veya insanı tedavi etmeye yarayan maddeler: Hadiste «tuz» zikredilmiş olup, bu nitelikteki maddeler bu gruba girer. [191]
Şâfiîler bu ölçüyü koyarken bazı nasslara da dayanmışlardır. Onlara göre, hüküm türemiş bir sözcüğe bağlı olunca, kök anlam bu hükmün illeti olur. Meselâ;
«Hırsızlık yapan erkekle, hırsızlık yapan kadının ellerini kesiniz» [192] ayetindeki «sirkat (hırsızlık yapmak)», el kesme cezasının illetidir.
Saîd b. Abdillah, Hz. Peygamber'in şöyle dediğini nakletmiştir :
«Yiyecek karşılığında yiyecek ancak misli misline olur» [193] Burada hükmün kendisine bağlandığı kelime «gıda» sözcüğüdür. Çünkü «yiyecek maddesi» anlamına gelen «taam» kelimesi «ta'm» kökünden türemiştir. Bu da yiyecek kabilinden olan şeyleri kapsamına alır ki, altın ve gümüş dışındaki dört maddede uygun olan nitelik budur.
İşte yukarıdaki maddeler ölçü veya tartı ile satılanlardan olup da aynı cinsten ise, peşin veya vadeli mübadelede «fazlalık», cinsleri değişik olursa «vade» faiz olur. [194]
[191] el-Cezirî, Kitâbü'1-Fıkh ale'l-Mezâhibi'l-Erbaa, c. II, s. 250, 251; ez-Zühaylî, a.g.e, c. I, s. 479 vd.
[192] Mâide, 38.
[193] eş-Şevkânî, Neylü'l-Evtâr, c. V. s. 193; Zeylaî, a.g.e, c. IV, s. 37.
[194] ez-Zühaylî, a.g.e, c. I, s. 479.
Dr. Hamdi Döndüren, Çağdaş Ekonomik Problemlere İslami Yaklaşımlar, İklim Yayınları: 83-84.