sumeyye
Fri 5 February 2010, 10:49 pm GMT +0200
Sa´d b. Muaz´ın Kâbe´de Ebu Cehil ile Tartışması
Abdullah b. Mes´ud der ki:
"Sa´d b. Muaz ile Ümeyye b. Halef, eskiden beri tanışık ve dost idiler. Sa´d b. Muaz, Mekke´ye gid ince, onun evine inerdi. O da, Şam´a gidince, Medine´ye uğrar, Sa´d b. Muaz´ın evine inerdi.
Resûlullah (a.s.) Medine´ye geldikten sonra, Sa´d b. Muaz umre yapmak üzere Mekke´ye gitmiş, Ümeyye b. Halefin evine inmişti.
Sa´d b. Muaz, Ümeyye b. Halefe:
´Benim için tenha bir zaman kollasan da, Beytullah´ı tavaf etsem´ dedi.
Ümeyye de:
´Günün ortalandığı, herkesin uykuya daldığı sırayı bekle´ dedi.
Sa´d b. Muaz, o vakitte gelip tavafa başladı.
O sırada, Ebu Cehil çıkageldi. Ümeyye b. Halefe:
´Şu yanında bulunan, Kabe´yi tavaf eden kim?´ diye sordu.
Ümeyye b. Halef:
´Sa´d´dırol´ dedi.
Sa´d b. Muaz da:
´Sa´d´ım ben! dedi.
Ebu Cehil, Sa´d b. Muaz´a:
´Bak! Sen Kabe´yi emniyet içinde tavaf ediyorsun.
Halbuki, siz ortaya yeni bir din çıkarmış olan Muhammed´in ashabını barındınyor, onlara yardım ediyorsunuz!?
Vallahi, Ebu Salvan´ın yanında olmasaydın, sen buradan evine sağ salim dönemezdin!´ dedi.
Sa´d b. Muaz, bağırarak:
´Eğer sen beni tavaftan men edersen, ben de vallahi sana daha ağırını yapar, senin Medine´deki Şam ticaret yolunu keserim!´ dedi.
Ümeyye b. Halef, Sa´d b. Muaz´ı tutarak:
´Ey Sa´d! Sen bu vadi halkının büyüğü olan Ebu´l-Hakem´e karşı bağırma!´ deyince, Sa´d b. Muaz kızdı ve:
´Ey Ümeyye! Sen de beni tutma, bırak!
Vallahi, ben Allah´ın Resûlü Muhammed (a.s.)ı, seni öldüreceğini söylerken işittim!´ dedi.
Ümeyye b. Halef:
´Beni mi?´ diye sordu.
Sa´d b. Muaz:
´Evet! Seni!´ dedi.
Ümeyye b. Halef:
´Mekke´de mi?´ diye sordu.
Sa´d b. Muaz:
´Bilmiyorum´ dedi.
Bunun üzerine, Ümeyye b. Halef
´Vallahi, Muhammed yalan söylemez´ diyerek, büyük bir korku ve heyecan içinde ailesinin yanına döndü ve ona:
´Ey Ümmü Salvan! Bizim Medineli kardeşlik Sa´d bana ne söyledi, bilir misin?´ dedi.
Karısı:
´O sana ne söyledi?´ diye sordu.
Ümeyye:
´Muhammed´i, beni öldüreceğini haberverirken işittiğini söyledi. Kendisine, ´Mekke´de mi?´ diye sor dum. ´Bilmiyorum´ cevabını verdi´ dedi.
Ümeyye b. Halefin karısı:
´Vallahi Muhammed yalan söylemez!´ deyince, Ümeyye:
´Ben de vallahi Mekke´den dışarı çıkmam´ dedi.
Bedir´e çıkış gününde, Ebu Cehil halka ´Develerinize bininiz!´ dediği zaman, Ümeyye b. Halef Mekke´den çıkmak, ayrılmak istemedi.
Ebu Cehil geldi ve:
´Ey Ebu Safvan! Sen Mekke vadisinin eşrafındansın!
Halk senin geri kaldığını görürse, onlar da seninle birlikte geri kalırlar.
Sen, bir-iki gün olsun, sefere katıl!´ diyerek kandırıncaya kadar, Ümeyye´nin yanından ayrılmadı.
En sonunda, Ümeyye b. Halef Mekke´nin en iyi, en süratli devesini satın aldı. Karısının yanına gelip:
´Ey Ümmü Salvan! Beni sefere çabuk hazırla!´ dedi.
Karısı feryad ederek:
´Ey Ebu Safvan! Sana Medineli kardeşliğinin söylediğini unuttun mu?!´ dedi.
Ümeyye b. Halef:
´Hayır, unutmadım. Onlarla birlikte bulunmayı ben de istemiyorum. Ancak azıcık bir müddet aralarında bulunacağım´ dedi.
Bedir harbine katıldı. Çok geçmeden de, Yüce Allah onu Resûlullahın eliyle öldürdü.[406]
[406] Ahmed b.Hanbel, Müsned, c. 1, s. 400, Buhârî, Sahih, c. 4, s. 184-185, c. 5, s. 2, 3, Zehebî, Siyeıu a´lâmi´n-nübelâ, c. 1, s. 203, Ebu´l-Fidâ, el-Bidâye ve´n-nihâye, c. 3, s. 258-259.
M. Asım Köksal, İslam Tarihi, Köksal Yayıncılık: 3/262-264.