sumeyye
Sun 21 February 2010, 04:30 pm GMT +0200
Sa´d b. Muaz´ın Kolundan Okla Vuruluşu
Hz. Aişe der ki:
"Hendek savaşı günü, savaşan halkın ardından gittim.
Arkamdan bir ses geldiğini işittim. Dönüp bakınca, Sa´d b. Muaz ile kardeşinin oğlu Harise b. Evs´i gördüm.
Ben olduğum yere çöktüm.
Sa´d b. Muaz´ın sırtında dar bir zırh gömlek vardı. Kendisinin kolları zırhtan dışarı çıkmıştı.
Sa´d b. Muaz halkın en iri yapılısı ve uzunu idi.
Kendisi:
´Biraz bekle, çarpışmaya katıl Hamel!
Ölmek ne güzel, gelince ecel!´ recezini söylüyordu. [206]
Sa´d b. Muaz´ın elinde harbe (kısa mızrak) vardı, acele gidiyordu.
Annesi ona:
´Ey oğulcağızım! Koş, Resûlullah Aleyhisselama kavuş! Geciktin vallahi!´ diyordu.
Sa´d´ın annesine:
´Ey Sa´d´ın annesi! Ben Sa´d´ın zırh gömleğinin parmaklarına kadar vücudunu örtmesini arzu ederdim´ dedim.
Vallahi, Sa´d´ın açık kalan kollarından, okla vurulur diye korkmuştum. [207]
Sa´d´ın annesi:
´Allah takdirini, hükmünü yerine getirir!´ dedi.[208]
Ben bir bahçeye varıp girdim.
Orada Müslümanlardan birkaç kişi bulunuyordu. İçlerinde, Ömer b. Hattab ile gözlerinden başka bir yeri görünmeyen miğferli bir zât da vardı.
Ömer, bana:
´Sen ne diye geldin?! Vallahi, sen gerçekten çok cür´etli ve cesaretlisin! Sen bir felâkete uğramayacağından emin olabilir misin?´ diyerek çıkıştı.
O beni böyle kınadığı zaman, yer yarılıp yerin dibine geçmeyi isterdim.
Miğferli zât, miğferini yüzünden yukarı doğru kaldırdı. Meğer Talha b. Ubeydullah imiş!
Talha:
´Ey Ömer! Allah senin iyiliğini versin! Sen bugün çok oldun! Doğru ve isabetli görüşlülük veya Yüce Allah´a doğru kaçış nerede kaldı?!´ dedi.[209]
Nihayet, Sa´d b. Muaz açık kolundan bir okla vurulmuş, kolunun damarı kesilmişti.[210]
Bu, koldaki ´ekhal´ dedikleri orta damardı ve hayat daman idi."[211]
Böyle kol damarı kesilen kimsenin kanı durmadan akacağı için, ölümden kurtulması mümkün değildi.[212]
Sa´d b. Muaz´ı kolundan okla vuran, Kureyş müşriklerinden Hıbban b. Kays b. Arika idi. [213]
Ebu Üsâmetü´l-Cüşemî´nin vurduğu da rivayet edilir.[214]
Hıbban oku Sa´d b. Muaz´a atarken:
´Al benden! Benim Arika´nın oğlu olduğumu bil!´ demişti.
Sa´d b. Muaz, kolundan vurulunca, ona:
´Allah da Cehennemde senin yüzüne ter döktürsün!1 diyerek ilenmişti.[215]
Bu bedduayı Peygamberimiz Aleyhisselamın yaptığı da rivayet edilir.[216]
[206] İbn Sa´d, Tabakâtü´l-kübrâ, c. 3, s. 421, Ahmed b. Hanbel, Müsned, c. 6, s. 141, Taberî, Târih, c. 3, s. 49.
[207] İbn İshak, İbn Hisam, Sîre, c. 3, s. 237, 238, Vâkıdî, Megâzî, c. 2, s. 469.
[208] Vâkıdî, Megâzî, c. 2, s. 469.
[209] İbn Sa´d, Tabakâtü´l-kübrâ, c. 3, s. 422, Ahmed b. Hanbel, Müsned, c. 6, s. 141, Taberî, Târih, c. 3, s. 49, 50.
[210] İbn İshak, İbn Hisam, Sîre, c. 3, s. 238.
[211] Kastalânf, Mevâhibü´l-ledünniye, c. 1, s. 146.
[212] Taberî, Târih, c. 3, s. 50, İbn Esîr, Kâmil, c. 2, s. 182.
[213] İbn İshak, İbn Hisam, Sîre, c. 3, s. 238.
[214] İbn İshak, İbn Hisam, Sîre, c. 3, s. 238, Vâkidf, Megâzî, c. 2, s. 469, İbn Sa´d, Tabakât, c. 2, s. 67, Taberî, Târih, c. 3, s. 50.
[215] İbn İshak, İbn Hisam, Sîre, c. 3, s. 238.
[216] Vâkıdî, Megâzî, c. 2, s. 469, İbn Sa´d, Tabakât, c. 2, s. 67, İbn Esîr, Kâmil, c. 2, s. 182.
M. Asım Köksal, İslam Tarihi, Köksal Yayıncılık: 5/71-73.