- Sabretmiyoruz

Adsense kodları


Sabretmiyoruz

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

rray
ezelinur
Thu 27 January 2011, 10:10 pm GMT +0200
Sabretmiyoruz


65. Derken kullarımızdan bir kul buldular ki, biz ona katımızdan bir rahmet vermiş, kendisine tarafımızdan bir ilim öğretmiştik.

66.
Mûsâ ona, “Sana öğretilen bilgilerden bana, doğruya iletici bir bilgi öğretmen için sana tabi olayım mı?” dedi.

67. Adam şöyle dedi: “Doğrusu sen benimle beraberliğe asla sabredemezsin.”

68.
“İç yüzünü kavrayamadığın bir şeye nasıl sabredebilirsin?”

69. Mûsâ, “İnşaallah beni sabırlı bulacaksın. Hiçbir işte de sana karşı gelmeyeceğim” dedi.

70.
O da şöyle dedi: “O halde eğer bana tabi olacaksan, ben sana söylemedikçe hiçbir şey hakkında bana soru sormayacaksın.”

71. Derken yola koyuldular. Nihayet, bir gemiye bindiklerinde (adam) gemiyi deldi. Mûsâ, “Sen onu içindekileri boğmak için mi deldin? Doğrusu, şaşılacak bir iş yaptın.” dedi.

72. Adam, “Sen benimle beraberliğe asla sabredemezsin, demedim mi?” dedi.

73. Mûsâ, “Unuttuğum için bana çıkışma ve bu işimde bana güçlük çıkarma!” dedi.

74.
Yine yola koyuldular. Nihayet bir erkek çocukla karşılaştıklarında adam (hemen) onu öldürdü. Mûsâ, “Bir cana karşılık olmaksızın suçsuz birini mi öldürdün? Andolsun çok kötü bir iş yaptın!” dedi.

75. Adam, “Sana, benimle beraberliğe asla sabredemezsin demedim mi?” dedi.

76. Mûsâ, “Eğer bundan sonra sana bir şey hakkında soru sorarsam, artık benimle arkadaşlık etme. Doğrusu, tarafımdan (dilenecek son) özre ulaştın (bu son özür dileyişim)” dedi.

77. Yine yola koyuldular. Nihayet bir şehir halkına varıp onlardan yiyecek istediler. Halk onları konuk etmek istemedi. Derken orada yıkılmaya yüz tutmuş bir duvar gördüler. Adam hemen o duvarı doğrulttu. Mûsâ, “İsteseydin bu iş için bir ücret alırdın” dedi.

78. Adam, “İşte bu birbirimizden ayrılmamız demektir” dedi. “Şimdi sana sabredemediğin şeylerin içyüzünü anlatacağım.”

79. “O gemi, denizde çalışan bir takım yoksul kimselere ait idi. Onu yaralamak istedim, çünkü onların ilerisinde, her gemiyi zorla ele geçiren bir kral vardı.”

80. “Çocuğa gelince, anası babası mü’min insanlardı. Onları azgınlığa ve küfre sürüklemesinden korktuk.”

81. “Böylece, Rablerinin onlara, bu çocuğun yerine daha hayırlı ve daha merhametli bir çocuk vermesini diledik.”

82.
“Duvar ise şehirdeki iki yetim çocuğa ait idi. Altında onlara ait bir define vardı. Babaları da iyi bir insandı. Rabbin, onların olgunluk çağına ulaşmalarını ve Rabbinden bir rahmet olarak definelerini çıkarmalarını istedi. Bunları ben kendi görüşüme göre yapmadım. İşte senin, sabredemediğin şeylerin içyüzü budur.”


| Kehf sûresi

sümeyra
Fri 22 April 2011, 12:26 am GMT +0200


      Bunları ben kendi görüşüme göre yapmadım. İşte senin, sabredemediğin şeylerin içyüzü budur.”


      Olayların dış yüzüne takılıp kalıyoruz..Bir de ötesini görebilseydik,ne güzel olurdu..

saniyenur
Mon 25 April 2011, 07:29 pm GMT +0200
Ez Zahiru Allah, El Batınu Allah..
Bazen şer bildiğimizde hayır, hayır bildiğimizde şer vardır.Rabbimiz kullarım sabredecek mi diye deniyor bizleri. Şayet hayrın ardındaki şerri şerrin ardındaki hayrı bilseydik bu bizim için imtihan olur muydu.Bazen öyle sıkıntlar musibetler yaşıyoruz ki Niçin benim başıma geldi, bunun hikmeti nedir,zahiren kötü ama batını nedir demekten kendimizi alıkoyamıyoruz.Ancak bilmiyoruz ki aslında sınav o anda başlıyor.Olayların iç yüzünü bilseydik sabır ile denenmenin ne anlamı kalırdı.
Rabbim başımıza gelen her musibette sabretmeyi her güzellikte de şükretmeyi bizlere nasip etsin..
Amin..

ceren
Fri 30 June 2017, 02:46 pm GMT +0200
Esselamu aleykum. Rabbim bizleri basimiza gelen her olay icin sabir eden tevekkul eden ve feyzine erisen kullardan olalim insallah...

Sevgi.
Fri 30 June 2017, 05:01 pm GMT +0200
Mevlam bizleri herzaman sabereden ve şükreden kullarından olabilmeyi nasip etsin inşaAllah