sidretül münteha
Sun 23 October 2011, 04:28 pm GMT +0200
5. Sabah Namazının Sünneti
29. Resulü Ekrem'in zevcesi Hafsa (r.a.) rivayet eder: Resûlullah (s.a.v.), müezzin sabah namazı ezanını okuyunca kaamet edilmeden önce kısa okuyarak iki rekât sünnet kılardı.[26]
30. Hz. Âişe (r.a.) der ki: Resûlullah (s.a.v.) sabah namazının sünnetini o kadar hafif kılardı ki kendi kendime acaba Fatihayı okudu mu, yoksa okumadı mı, derdim.[27]
31. Ebû Seleme b. Abdurrahman der ki: Bir sabah namazında kaameti işiten cemaatten bir kısmı sünnet kılmaya kalktılar, o sırada Resûlullah (s.a.v.) çıka geldi. Bunları görünce:
«— îki namaz birden mi kılınıyor, iki namaz birden mi kılınıyor?»[28] buyurdu. Bu, sabahtan önceki iki rekat sabah namazındaydı.
32. Abdullah b. Ömer (r.a.), (bir gün) sabah namazının sünnetini kılamadı, güneş doğduktan sonra kaza etti.[29]
33. Kasım b. Muhammed de Abdullah b. Ömer'in yaptığı gibi farzdan önce kılamadığı sabah namazının sünnetini güneş doğduktan sonra kıldı.
[26] Buharî, Ezan, 10/12; Müslim, Salâtu'l-Musafırîn, 6/87. Ayrıca bkz. Şeybanî,244.
[27] İbn Abdilber der ki: Malik'ten rivayet edenler, bu hadisin mürselliğindoe ihtilafsızdır.
[28] Hz. Peygamber iki namaz diye, sabah namazının farzı ile sünnetini kastediyor. Bu hadisten, farza kaamet edilince camide sünnet veya nafileye başlamadan bütün cemaatin farza durması gerektiği anlaşılır.
[29] Hanefi mezhebinde sabah namazının farzından sonra sünnet kılmamadığı için, farza kaamet edilince cemaate ulaşabileceğini kestiren kimse çabucak sünneti kılar, farza yetişir.