Sevdacık
Wed 1 September 2010, 06:01 am GMT +0200
Sabah Namazından Sonra
Allahım, selam Sensin, selam ve selamet de Sendendir. Çok yücesin, hayrın ve bereketin sınırsızdır ya Ze'l-Celâli ve'l- İkram.
Allah'ı tüm noksan sıfatlardan tenzih ederim; bütün hamdler, övgüler, Âlemlerin Rabbi Allah'adır; Allah'tan başka tanrı yoktur; Allah çok büyüktür; güç ve kuvvet, yüce ve kuvvet sahibi olan Allah'ındır.
Sonra Ayetü'l-Kürsî'yi okur. Ayetü'l-Kürsî'nin meali: "Allah ki, Ondan başka ilâh yoktur; dâima diri, (yarattıklarını) koruyup yöneten ve hayatlarını devam ettirendir. Ona ne uyuklama arız olur, ne de uyku. Göklerde ne varsa, yerde ne varsa hepsi Onundur. İzni olmadan kim Onun katında şefaatte bulunabilir? Önlerinde ne varsa, arkalarında ne varsa, hepsini bilmektedir. Onun ilminden, kendisinin dilediği miktarın dışında bir şey kavrayamazlar. Onun kürsüsü, gökleri ve yeri kaplamıştır. (Gökleri ve yeri) koruyup gözetmek, Ona ağır gelmez. O, yücedir, azamet sahibidir."
Bundan sonra 33'er defa "Sübhânallah", "Elhamdülillah", "Allahu Ekber" çekilir. Sonra dua eder. Duadan sonra da 100 defa "Lâ ilahe illallah" der.
Sonra istiâze ile besmele çeker. Bunların manaları şöyledir: "(Allah'ın rahmetinden) kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım. Rahman ve Rahîm Allah'ın adıyla."
Bunu takiben şu duaları okur: Allahım, Sen, benim Rabbimsin; Senden başka ilâh yoktur. Beni Sen yarattın; ben, Senin kulunum ve gücüm yettiğince Sana olan ahdime ve vaadime bağlıyım. İşlediklerimin (kötülüklerin) şerrinden Sana sığınırım. Üzerimdeki nimetlerini itiraf eder; günahlarımı da ikrar ederim. Beni bağışla. Zira günahları bağışlayan ancak sensin. (3 defa)
Adı(nın anılması)yla ne yerde ne de gökte hiçbir şeyin zarar veremeyeceği Allah'ın ismiyle ki, O Semî ve Alîm'dir.(3 defa)
Mahlûkâtının şerrinden Allah'ın tastamam kelimelerine sığınının. (1 defa)
(Allah'ın rahmetinden) kovulmuş şeytanın şerrinden, her şeyi işiten ve bilen Allah'a sığınırım. (3 defa)
Rahman ve Rahîm Allah'ın adıyla.."O, öyle Allah'tır ki, Ondan başka ilâh yoktur. Görülmeyeni ve görüleni bilendir. O, Rahman, Rahîm'dir. * O, öyle Allah'tır ki, Ondan başka ilâh yoktur. Melik (her şeyin hükümdarı), Kuddûs (her şeyi tertemiz yapan ve her türlü kiri gideren ve Kendisi her türlü lekeden münezzeh), Selâm (esenlik veren), Mü'min (emniyete erdiren), Mühey-min (her şeyi gözetip koruyan), Azîz (üstün, gâlib), Cebbar (kullarını iradesi istikametine yönelten), Mütekebbir (yegâne büyüklük ve azamet sahibi)'dir. Allah, kendisine şirk koşup durduklarından ve şirk koşmalarından münezzehtir. * O, (her şeyi) Yaratan, mahlûkuna belli mertebelerden ve süzgeçlerden geçirerek varlık, ahenk ve en güzel şekli verendir. Onundur en güzel isimler. Göklerde ve yerde ne varsa, Onu tesbih eder. O Azîz'dir, Hakîm'dir."
"De ki: O Allah birdir. * Allah, Samed'dir (her şey Ona muhtaç, fakat O, hiçbir şeye muhtaç değildir). * Doğurmamıştır ve doğurulmamıştır. * Hiçbir şey Onun dengi olmamıştır." (3 defa)
"De ki: Karanlığı yarıp sabahı getiren Rabb'e sığınırım, * Mahlûkatının şerrinden; * Karanlığı çöktüğü zaman gecenin şerrinden; * Düğümlere üfleyenlerin şerrinden; * Ve hased ettiği zaman hasetçinin şerrinden." (3 defa)
"De ki: Sığınırım insanların Rabbi'ne, * İnsanların Meliki'ne, * Insanların İlâhı'na, * O sinsi mi sinsi vesvese verip duranın şerrinden ki, * İnsanların göğüslerine fısıldar durur, * Cinlerden ve insanlardan olur." (3 defa)
"Akşama girer ve sabaha ererken Allah'ı tesbih edin. * Göklerde ve yerde, geceye girildiğinde de, öğleye ulaştığınızda da hamd, Ona mahsustur. * Ölüden diriyi çıkarıyor; diriden de ölüyü çıkarıyor ve ölümünden sonra da yeri diriltiyor. Siz de (topraktan) işte böyle çıkarılacaksınız."
Allahım, Senin inayetinle sabahladık, Senin inayetinle akşamladık, Senin inayetinle yaşar Senin izninle ölürüz ve dönüş Sanadır.
Hamd, bizi öldürdükten sonra dirilten Allah'a mahsustur. Dönüş, Onadır.
Senden başka ilâh yoktur. Senin ortağın da bulunmaz.
Seni (Sana yakışmayacak her şeyden) tenzih ederim. Allahım, günahımı bağışlamanı diler ve rahmetini dilenirim.
Allahım, ilmimi artır ve bana hidâyet verdikten sonra kalbimi kaydırma; katından bana rahmet lütfet; şüphesiz ki Sen, çok lütuf kârsın.
Allahım, Efendimiz Muhammed'e ve Efendimiz Muhammed'in ailesine; Efendimiz İbrahim'e ve Efendimiz İbrahim'in ailesine salât ettiğin gibi salât et. Şüphesiz Sen, her bakımdan hamde lâyık ve sânı yüce olansın. (10 defa)
Allahım, Efendimiz İbrahim'e ve Efendimiz İbrahim'in ailesine bereket ihsan ettiğin gibi, Efendimiz Muhammed'e ve Efendimiz Muhammed'in ailesine de bereket ihsan et. Şüphesiz Sen, her bakımdan hamde lâyık ve sânı yüce olansın. (10 defa)
Allahım, Senden başka ilâh olmadığına ve Muhammed (sav)'in Senin kulun ve resulün olduğuna; Seni, hamele-i arşını, meleklerini ve bütün mahlûkatını şahit tutarak sabahladım. (3 defa)
Buyur Allahım buyur, emrine geldim. Hayır, Senin elindedir; Senden gelir ve yine Sana döner.
Allahım, bir söz söylemiş, bir yemin etmiş, bir nezir yapmış veya bir amel işlemiş olmayayım ki, hepsini Sen önceden dilemiş olmayasın. Neyi ki diledin, o olmuştur; olmamasını dilediğin şey de olmamıştır. Güç ve kuvvet ancak Sendendir; şüphesiz Senin her şeye gücün yeter.
Allahım, yaptığım her duâ, Senin rahmet ettiğin, ettiğim her lanet'te Senin lanet ettiğin kimsenin üzerine olsun. Sen, dünyada ve Ahiret'te benim dostum ve velimsin; beni Müslüman olarak öldür ve sâlih kulların arasına ilhak buyur.
Allahım, Senden, muzır bir şeye ve saptırıcı bir fitneye uğramaksızın, kazaya rızâ, ölümden sonra rahat bir hayat, cemâline bakma lezzeti ve Sana kavuşma şevki istiyorum ve zulmetmekten ya da zulme uğramaktan, düşmanlık etmekten veya düşmanlığa maruz kalmaktan, hata işlemekten veya, bağışlanmayacak bir günaha girmekten Sana sığınırım.
Gökleri ve yeri yaratan, gayb ve şehâdet âlemini bilen, celâl ve ikram sahibi Allahım, Sana şu dünya hayatında söz veriyor ve Seni şâhid tutuyorum. Sen, şâhid olarak yetersin.
Ben şehâdet ederim ki, senden başka ilâh yoktur; birsin, ortağın bulunmaz; mülk senindir, hamd sana mahsustur. Sen her şeye gücü yetensin.
Ve yine şehâdet ederim ki, Muhammed (sav) Senin kulun ve resulündür. Vaadinin hak, Senin huzuruna çıkmanın da hak olduğuna, Kıyamet saatinin geleceğine bunda hiç şüphe olmadığına ve kabirdekileri dirilteceğine de şehâdet ederim. Beni nefsimle başbaşa bırakırsan, (bu takdirde) beni zaafa, muhtaçlığa, günaha ve hataya itmiş olursun.
Allahım, selam Sensin, selam ve selamet de Sendendir. Çok yücesin, hayrın ve bereketin sınırsızdır ya Ze'l-Celâli ve'l- İkram.
Allah'ı tüm noksan sıfatlardan tenzih ederim; bütün hamdler, övgüler, Âlemlerin Rabbi Allah'adır; Allah'tan başka tanrı yoktur; Allah çok büyüktür; güç ve kuvvet, yüce ve kuvvet sahibi olan Allah'ındır.
Sonra Ayetü'l-Kürsî'yi okur. Ayetü'l-Kürsî'nin meali: "Allah ki, Ondan başka ilâh yoktur; dâima diri, (yarattıklarını) koruyup yöneten ve hayatlarını devam ettirendir. Ona ne uyuklama arız olur, ne de uyku. Göklerde ne varsa, yerde ne varsa hepsi Onundur. İzni olmadan kim Onun katında şefaatte bulunabilir? Önlerinde ne varsa, arkalarında ne varsa, hepsini bilmektedir. Onun ilminden, kendisinin dilediği miktarın dışında bir şey kavrayamazlar. Onun kürsüsü, gökleri ve yeri kaplamıştır. (Gökleri ve yeri) koruyup gözetmek, Ona ağır gelmez. O, yücedir, azamet sahibidir."
Bundan sonra 33'er defa "Sübhânallah", "Elhamdülillah", "Allahu Ekber" çekilir. Sonra dua eder. Duadan sonra da 100 defa "Lâ ilahe illallah" der.
Sonra istiâze ile besmele çeker. Bunların manaları şöyledir: "(Allah'ın rahmetinden) kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım. Rahman ve Rahîm Allah'ın adıyla."
Bunu takiben şu duaları okur: Allahım, Sen, benim Rabbimsin; Senden başka ilâh yoktur. Beni Sen yarattın; ben, Senin kulunum ve gücüm yettiğince Sana olan ahdime ve vaadime bağlıyım. İşlediklerimin (kötülüklerin) şerrinden Sana sığınırım. Üzerimdeki nimetlerini itiraf eder; günahlarımı da ikrar ederim. Beni bağışla. Zira günahları bağışlayan ancak sensin. (3 defa)
Adı(nın anılması)yla ne yerde ne de gökte hiçbir şeyin zarar veremeyeceği Allah'ın ismiyle ki, O Semî ve Alîm'dir.(3 defa)
Mahlûkâtının şerrinden Allah'ın tastamam kelimelerine sığınının. (1 defa)
(Allah'ın rahmetinden) kovulmuş şeytanın şerrinden, her şeyi işiten ve bilen Allah'a sığınırım. (3 defa)
Rahman ve Rahîm Allah'ın adıyla.."O, öyle Allah'tır ki, Ondan başka ilâh yoktur. Görülmeyeni ve görüleni bilendir. O, Rahman, Rahîm'dir. * O, öyle Allah'tır ki, Ondan başka ilâh yoktur. Melik (her şeyin hükümdarı), Kuddûs (her şeyi tertemiz yapan ve her türlü kiri gideren ve Kendisi her türlü lekeden münezzeh), Selâm (esenlik veren), Mü'min (emniyete erdiren), Mühey-min (her şeyi gözetip koruyan), Azîz (üstün, gâlib), Cebbar (kullarını iradesi istikametine yönelten), Mütekebbir (yegâne büyüklük ve azamet sahibi)'dir. Allah, kendisine şirk koşup durduklarından ve şirk koşmalarından münezzehtir. * O, (her şeyi) Yaratan, mahlûkuna belli mertebelerden ve süzgeçlerden geçirerek varlık, ahenk ve en güzel şekli verendir. Onundur en güzel isimler. Göklerde ve yerde ne varsa, Onu tesbih eder. O Azîz'dir, Hakîm'dir."
"De ki: O Allah birdir. * Allah, Samed'dir (her şey Ona muhtaç, fakat O, hiçbir şeye muhtaç değildir). * Doğurmamıştır ve doğurulmamıştır. * Hiçbir şey Onun dengi olmamıştır." (3 defa)
"De ki: Karanlığı yarıp sabahı getiren Rabb'e sığınırım, * Mahlûkatının şerrinden; * Karanlığı çöktüğü zaman gecenin şerrinden; * Düğümlere üfleyenlerin şerrinden; * Ve hased ettiği zaman hasetçinin şerrinden." (3 defa)
"De ki: Sığınırım insanların Rabbi'ne, * İnsanların Meliki'ne, * Insanların İlâhı'na, * O sinsi mi sinsi vesvese verip duranın şerrinden ki, * İnsanların göğüslerine fısıldar durur, * Cinlerden ve insanlardan olur." (3 defa)
"Akşama girer ve sabaha ererken Allah'ı tesbih edin. * Göklerde ve yerde, geceye girildiğinde de, öğleye ulaştığınızda da hamd, Ona mahsustur. * Ölüden diriyi çıkarıyor; diriden de ölüyü çıkarıyor ve ölümünden sonra da yeri diriltiyor. Siz de (topraktan) işte böyle çıkarılacaksınız."
Allahım, Senin inayetinle sabahladık, Senin inayetinle akşamladık, Senin inayetinle yaşar Senin izninle ölürüz ve dönüş Sanadır.
Hamd, bizi öldürdükten sonra dirilten Allah'a mahsustur. Dönüş, Onadır.
Senden başka ilâh yoktur. Senin ortağın da bulunmaz.
Seni (Sana yakışmayacak her şeyden) tenzih ederim. Allahım, günahımı bağışlamanı diler ve rahmetini dilenirim.
Allahım, ilmimi artır ve bana hidâyet verdikten sonra kalbimi kaydırma; katından bana rahmet lütfet; şüphesiz ki Sen, çok lütuf kârsın.
Allahım, Efendimiz Muhammed'e ve Efendimiz Muhammed'in ailesine; Efendimiz İbrahim'e ve Efendimiz İbrahim'in ailesine salât ettiğin gibi salât et. Şüphesiz Sen, her bakımdan hamde lâyık ve sânı yüce olansın. (10 defa)
Allahım, Efendimiz İbrahim'e ve Efendimiz İbrahim'in ailesine bereket ihsan ettiğin gibi, Efendimiz Muhammed'e ve Efendimiz Muhammed'in ailesine de bereket ihsan et. Şüphesiz Sen, her bakımdan hamde lâyık ve sânı yüce olansın. (10 defa)
Allahım, Senden başka ilâh olmadığına ve Muhammed (sav)'in Senin kulun ve resulün olduğuna; Seni, hamele-i arşını, meleklerini ve bütün mahlûkatını şahit tutarak sabahladım. (3 defa)
Buyur Allahım buyur, emrine geldim. Hayır, Senin elindedir; Senden gelir ve yine Sana döner.
Allahım, bir söz söylemiş, bir yemin etmiş, bir nezir yapmış veya bir amel işlemiş olmayayım ki, hepsini Sen önceden dilemiş olmayasın. Neyi ki diledin, o olmuştur; olmamasını dilediğin şey de olmamıştır. Güç ve kuvvet ancak Sendendir; şüphesiz Senin her şeye gücün yeter.
Allahım, yaptığım her duâ, Senin rahmet ettiğin, ettiğim her lanet'te Senin lanet ettiğin kimsenin üzerine olsun. Sen, dünyada ve Ahiret'te benim dostum ve velimsin; beni Müslüman olarak öldür ve sâlih kulların arasına ilhak buyur.
Allahım, Senden, muzır bir şeye ve saptırıcı bir fitneye uğramaksızın, kazaya rızâ, ölümden sonra rahat bir hayat, cemâline bakma lezzeti ve Sana kavuşma şevki istiyorum ve zulmetmekten ya da zulme uğramaktan, düşmanlık etmekten veya düşmanlığa maruz kalmaktan, hata işlemekten veya, bağışlanmayacak bir günaha girmekten Sana sığınırım.
Gökleri ve yeri yaratan, gayb ve şehâdet âlemini bilen, celâl ve ikram sahibi Allahım, Sana şu dünya hayatında söz veriyor ve Seni şâhid tutuyorum. Sen, şâhid olarak yetersin.
Ben şehâdet ederim ki, senden başka ilâh yoktur; birsin, ortağın bulunmaz; mülk senindir, hamd sana mahsustur. Sen her şeye gücü yetensin.
Ve yine şehâdet ederim ki, Muhammed (sav) Senin kulun ve resulündür. Vaadinin hak, Senin huzuruna çıkmanın da hak olduğuna, Kıyamet saatinin geleceğine bunda hiç şüphe olmadığına ve kabirdekileri dirilteceğine de şehâdet ederim. Beni nefsimle başbaşa bırakırsan, (bu takdirde) beni zaafa, muhtaçlığa, günaha ve hataya itmiş olursun.