- Sab b. Muaz Kalesinin Kuşatılışı ve Fethedilişi

Adsense kodları


Sab b. Muaz Kalesinin Kuşatılışı ve Fethedilişi

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

Array
sumeyye
Wed 3 March 2010, 04:06 pm GMT +0200
Sa'b b. Muaz Kalesinin Kuşatılışı ve Fethedilişi:


Peygamberimiz Aleyhisselam, Hubab b. Münzir?e sancağı verdi., mücahidleritoplayıp savaşmaya hazırladı.

Sa?b b. Muaz kalesine varıp dayandılar.

Eslemler, kaleye kavuşanların ilki idiler.

Sa?b b. Muaz kalesinde Yahudilerin 500 savaşçısı bulunuyordu.

Onlardan Yuşa? adındaki savaşçı, kaleden dışarı çıkıp kendisiyle çarpışacak er diledi.

Hubab b. Münzir ona karşı vardı.

Birbirlerine kılıç vurdular. Hubab b. Münzir onu öldürdü.

Zeyyal adında başka bir yahudi meydana çıktı.

Ona, Umare b. Ukbetü?l-Gıfari karşı vardı ve:

?Al bunu, benden! Ben Gıfarların uşağıyım!? diyerek Zeyyal?ın tepesine kılıçla bir darbe indirip işini bitirdi!

Müslümanlar:

?O, bu sözü söylemekle, cihadı boşa giderdi!? dediler.

Peygamberimiz Aleyhisselam, onların bu sözünü işitti ve:

?Onun öyle söylemesinde bir sakınca yoktur!

Kendisi ecre erer ve övülür!? buyurdu.

Sa?d b. Ubade?nin kumandası altında çarpışıldığı gün, Müslümanlar bozguna uğradılar.[287]

Muhammed b. Mesleme der ki:

?Peygamber Aleyhisselamı kalkanlarıyla koruyanlar arasında bulunuyor, okla çarpışılırken mücahidlere:

?Kalkanlarınızla koruyunuz!? diye bağırıyordum.

Mücahidler de öyle yaptılar.

O gün öyle oka tutulduk ki, yerimizden sökülüp atılacağımızı sandım.

Ok atarken, Resûlallah Aleyhisselama bakıyordum. Rasûlallah Aleyhisselam, attığı oklardan hiçbirini boşa gidermiyordu. Bana bakıp gülümsedi.

Nihayet, yahudiler dağıldılar ve kalelerine girdiler.?

İki gün, Hubab b. Münzirin kumandası altında en şiddetli şekilde çarpıştılar.

Üçüncü gün olunca, tan yeri ağarırken, Peygamberimiz Aleyhisselam mücahitlerle birlikte Sa?b b. Muaz kalesi karşısında durdular.

Kaleden, gemi direği gibi bir Yahudi çıktı. Kendisinin elinde, mızrağı vardı.

Yahudi piyadeleri de onunla birlikte dışarı çıktılar ve çıkar çıkmaz Müslümanlara ok yağdırmaya giriştiler.

Ashab-ı Kiram, Peygamberimiz Aleyhisselamı kalkanlarıyla korudular.

Yahudiler, çekirgeler gibi oklar yağdırdıktan sonra Müslümanlara hep birden saldırdılar ve onları bozguna uğratılar.

Müslümanlar, Peygamberimiz Aleyhisselamın bulunduğu yere kadar gerilediler.

Peygamberimiz Aleyhisselam atından inmişti.

Atı, Peygamberimiz Aleyhisselamın azadlı kölesi Mid?am tutuyordu.

Sancaktar Hubab b. Münzir ise, yerinde sebat etmekte idi.

Peygamberimiz Aleyhisselam, mücahitleri cihada teşvik etti.

Yüce Allah?ın Hayber fethini ve ganimetini kendilerine vaat buyurmuş olduğunu haber verdi.

Yanına toplanan mücahitleri sancaktarlarının yanına gönderdi.

Bunun üzerine, Hubab b. Münzir mücahitlerle birlikte, Yahudilere azar azar yaklaşarak onları püskürttüler, kaçırdılar.

Yahudiler, kalelerine girip kapılarını kapattılar.

Kalenin kademeli duvarlarının üzerine çıktılar, oradan Müslümanlara taş yağdırdılar.

Müslümanlar, Hubab b. Münzir?in bulunduğu yere kadar gerilemek zorunda kaldılar.

Yahudiler, aralarında, kendi kendilerini kınıyorlar:

? Bizler ne diye sağ kalkak istedik?! ? diyorlardı.

Çünkü, sebat ve cesaret sahipleri hep Naim kalesi savaşında öldürülmüşlerdi.

Sa?b b. Muaz kalesi savaşçıları, ölüme susamış olarak kaleden dışarı çıktılar.

İslam mücahitleri de, dönüp onlarla kale kapısında en şidetli bir şekilde çarpıştılar.

Yahudilerden birçok kimseler öldürüldü.

Yahudiler, öldürülenleri kaleden içeri taşımakta idiler.

Hubab b. Münzir, mücahitlerle birlikte hücuma geçti.

Yahudiler, kalelerine girmek zorunda kaldılar.

İslam mücahitleri, Yahudilerin arkalarını bırakmayarak kaleye girdiler.

Mücahitlerin kaleden içeri girdiklerini görünce , Yahudiler şaşkına döndüler, uysallaştılar.

Onlardan karşı koyannlar öldürüldü, bir kısmı da esir edildi.

Yahudiler, her tarafta , binit hayvanlarının iyilerine binip Kulle (Zübeyr) kalesine doğru kaçmak istiyorlardı.

Fakat, İslam mücahitlerini görünce, oraya buraya kaçıştılar.

Mücahitler, duvarların üzerlerine çıkarak yüksek sesle tekbir getirmeye başladılar.

Tekbirler Yahudilerin kollarını kırdı.

Eslem ve Gıfâr kabilelerinin gençleri de, kalenin üzerine çıkıp tekbir getirdiler.

Sa?b b. Muaz kalesinin kuşatılması ve alınması üç gün sürdü.

Sa?b b. Muaz kalesi savaşında mücahitlerden Ebu Dayyah Numan b. Sabit ile Haris b. Hatıb ve Adiyy b. Mürre şehit oldular.[288]

Allah onlardan razı olsun!

Ebu Dayyah Numan b. Sabit?i, Yahudilerden birisi, kılıçla vurup tepesinden: Haris b. Hatıb?ı da, bir yahudi kale üzerinden attığı okla tepesinden vurup şehit etmişti.[289]

Adiyy b. Mürre?yi ise, Yahudilerden birisi, göğsünden mızraklayarak şehit etmiştir.[290]

Yüce Allah, Peygamberimiz Aleyhisselamın duası bereketiyle,[291] Müslümanlara Sa?b b. Muaz kalesinin fethini nasib etti ki, Hayber kaleleri içinde, yiyeceği, et yağı bu kaleden daha bol olan bir kale yoktu.[292]

İslam mücahitleri, Sa?b b. Muaz kalesinde pek çok miktarda arpa , hurma, tereyağı , bal, zeytinyağı ve etten sızdırılmış yağ buldular ki, orada bu kadar ganimet elde edebileceklerini umuyorlardı.

Peygamberimiz Aleyhisselamın münadisi:

? İstediğiniz kadar yiyniz! Hayvanlarınızı da yemleyiniz! Fakat, memleketlerinize bir şey götürmeye kalkmayınız! diyerek seslendi.

Mücahitler, orada bulundukları müddetçe, kendi yiyeceklerini ve hayvanlarının yemlerini aldılar.

Kalede çok miktarda, kumaş, elbise, kab kacak , taşınamayacak kadar büyük eşya ve içkiler de bulundu. İçki küplerini kırılması emredildi. Küpler kırıldığı zaman, içkiler seller gibi aktı.

Mücahitler; Yahudilerin içinde yemek yedikleri bakır kaplar, su ve içki içtikleri toprak çanak ve bardaklar hakkında ne yapılacağını da Peygamberimiz Aleyhisselama sordular.

Peygamberimiz Aleyhisselam:

?Onları yıkayınız. İçlerinde yemeklerinizi pişiriniz, yiyiniz, içiniz!? buyurdu.

Sa?b b. Muaz kalesinden, çok sayıda davar, sığır, merkep gibi hayvanlardan başka; pek çok savaş araçları, mancınık, debbabe, mallardan ve silahlardan, gelecek için hazırlanıp depolanmış pek çok şeyler çıkarıldı.

Sa?b b. Muaz köşklerinden de, Yemen işi yirmi çuval kumaş ve elbise, 1500 kadife, on yük de kuru tahta çıkarıldı.

Yahudiler; kalenin zaman boyunca hep kendilerinde kalacağını ve kendilerinin malı olacağını sanmışlardı.[293]


[287] Vakıdi, Megazi, c.2, s. 659, 661; Halebi, İnsanu?l-Uyun, c. 2, s. 741.

[288] Vakıdi, Meğâzi, c. 2, s. 663-700.

[289] Vakıdi, Meğâzi, c. 2, s. 663, İbn Sa?d, Tabakâtü?l-kübrâ, c.3, s. 461.

[290] Vakıdi, Meğâzi, c. 2, s. 663, İbn Hacer, el-İsâbe, c.2, s. 471.

[291] İbn İshak, İbn Hisam, Sîre,c.3, s. 346, Vakıdi, Meğâzi, c. 2, s. 659, Taberi, Tarih, c.3, s. 93.

[292] İbn İshak, İbn Hisam, Sîre,c.3, s. 346.

[293] Vakıdi, Meğâzi, c. 2, s. 664-665.

M. Asım Köksal, İslam Tarihi, Köksal Yayıncılık: 6/71-74.