Barla
Sun 28 November 2010, 11:07 pm GMT +0200
Evet nasılki bir avuç toprak, yüzer çiçeklere nöbetle saksılık eden kabında eğer tabiata, esbaba havale edilse lâzımgelir ki; ya o kabda küçük mikyasta yüzer, belki çiçekler adedince manevî makineler, fabrikalar bulunsun veyahut o parçacık topraktaki herbir zerre, bütün o ayrı ayrı çiçekleri, muhtelif hasiyetleriyle ve hayattar cihazatıyla yapmalarını bilsin; âdeta bir ilah gibi hadsiz ilmi ve nihayetsiz iktidarı bulunsun.
(Sözler; Hüve Nüktesi | Risale-i Nur Külliyatı)
Ve keza toprağın, suyun, havanın her bir cüz'ünde nebatat adedince
manevî gizli matbaalar lâzımdır ki, mahiyetleri ve cihazları mütehalif
sayısız meyve ve çiçeklerin teşkilâtını yapabilsinler.
Veyahut o nebatatı o kadar zînet ve intizamları...yla beraber yeşillendirmek için, o üç unsurun herbir cüz'ünde bütün ağaçların, meyvelerin ve çiçeklerin hâssalarını, cihazlarını ve mizanlarını bilip yapabilecek bir kudret, bir ilim lâzımdır.
Çünki bu üç unsurun her bir cüz'ü, her bir nebatın teşkiline medar ve menşe olabilir. Evet bir saksıdaki toprak, cihazları ve şekilleri ve sair sıfatları muhalif olan herhangi bir nebatın tohumunu yeşillendirmeye kabiliyeti vardır.
(Mesnevi-i Nuriye | Risale-i Nur Külliyatı)