sidretül münteha
Sun 17 October 2010, 06:41 pm GMT +0200
RÜYADA YENEN SOPA
Batıda Ebü'l-Hasan ibni Harezhem adında bir imâm vardı. İmâm-ı Gazâlî hazretlerinin İhya kitabını okuyunca beğenmeyip onu yakmayı emretti. Halkın elinde bulunanları da toplayıp bir Cuma günü yakılmasını kararlaştırdılar. O Cuma gecesinde Ebü'l-Hasan rüyasında, kendi ders okuttuğu caminin kapısından içeri girdi. Bir de ne görsün; caminin içinde Resûlullah (sallALLAHü aleyhi ve sellem) ve yanında Ebû Bekr radıyALLAHü anh ve Ömer radıyALLAHü anh oturuyorlardı. imâm-ı Gazâlî de orada ayakta duruyordu ve elinde İhya kitabını tutup; "Ey ALLAH'ın Resulü! Şu kimse benim hasmımdır" deyip, sonra dizleri üzerine çöktü. İhya kitabını Resûlullah'a verip; "Yâ ResûlALLAH, şu kitaba bakınız, eğer bu kimsenin dediği gibi bunda sünnete uymayan, esâsa muhalif bir yanlışlık varsa, ben ALLAHü teâlâya tövbe ettim. Eğer sizin bildirdiğiniz dîne uygunsa, bu adamdan hakkımı alıp beni sevindiriniz" dedi. Bunun üzerine Resûlullah, Ihyâ kitabını baştan sona kadar inceledi ve; "VALLAHi bu elbette güzel bir kitaptır" buyurdu, sonra onu Hazreti Ebû Bekr'e ve Hazreti Ömer'e verdiler. Onlar da inceleyerek, bu kitap elbette güzeldir, dediler. Bunun üzerine Resûlulla;:
"Adı geçen Ebü'l-Hasan'ın elbisesini soyun, iftira edenlere vurulduğu gibi had vurun" buyurdu. Beşinci sopadan sonra Hazreti Ebû Bekr; "Yâ ResûlALLAH böyle yapması yine senin sünnetini tazim içindi. Fakat yanıldı" dedi. Imâm-ı Gazâlî de affetti.
Ebü'l-Hasan uyanınca gördüklerini talebelerine anlattı. Tövbe etti. Bir ay, rüyasında yediği sopaların acısından rahatsız oldu, canı yandı. Sonra geçti, fakat ölünceye kadar sopaların izi sırtında görüldü. Bu rüyasından sonra dâima İhya kitabını okur, ona hürmet ederdi.
ALINTI