ehlidunya
Tue 13 March 2012, 12:48 am GMT +0200
Ruh-i canım Üstadım
Bu asrın sisli yollarında ıztdıraplarımız sürûra inkılâp etmekte. Baştan aşağıya siyahlıklarla dolu olan ruhumuz, bahar mevsimlerinde yeniden çiçeklenmekte.
Niyazımız, gözyaşlarımız, yeni bir uyanışa, Nurlu günlere yakınlaştığımızı hissettirmekte.
Ey sevgili Üstadım! Ey aziz dellâl-ı Kur’ân! Bugün duâm; aziz dâvâna karşı lâyık olamasam da yolunda olmak temennîsi taşımaktadır. Yolunu şaşırmış yolculara, hidayet yoluna davetiniz ilân edilmektedir. Kulağını kapayanlar ise kendisini nisyan köşelerine itmektedir.
Sevgili, müşfik Üstadım!
Kesif zulmete, müthiş dalâlete maruz kalmış kalbimizin yaralarını tedavi eden; aklını, zevkini kaybetmiş ruhlarımızın, derdine derman olan Nurlar sizin aracılığınızla bizlere ihsan edilmiştir.
Üstadım! Siz bizlere tabib-i mânevî oldunuz.
Dalâletten—avn-i İlâhiyle—halâs eylediniz.
“Allah’ın rahmetine vusûlün en kısa yolu var mı?” diye size sorunca;
“Evet, çok kısa bir çare-i Kur’âniye vardır” diye buyurdunuz.
Dalâletimiz, gafletimiz, enaniyetimiz dolayısıyla gafil düştük. Ruhumuza ihanet ettik. Felâket-i maneviyeden çıkamadık.
Çok şükür ki Risâle-i Nur, dertlerimize şifa oldu. Bizi bu hâletten kurtardı, necat verdi. Kandiller kandili bizi de tutuşturdu, aydınlattı. Ruhumuza gizliden gizliye galebe çaldı, nefsi mağlûp etti.
Ey yaramın doktoru! Ve ey dalâlet uçurumundan yuvarlanan ruhumun halaskârı! Ve ey İlâhî ve kudsî yolun rehberi!
Bizi Risâle-i Nur Talebeliğinde istihdam eden, azîm lütuflarına mazhar eden Rabb-i Rahim’imimize karşı, dünyada kaldığımız sürece, hayatımızı bu uğurda istimal etmeye söz verdik.
Ruh-i canım Üstadım!
Nurları okudukça yeni âlemler açılıyor ufuklarımızda, şirin ve ruhânî bir sevinç hissediyoruz.
Ebede karşı arzumuz son sür’at artarken, bu arzumuzu tatmin edecek, ebedî hazineleri bulmak bizi sonsuz şükürlere ve siz Üstadımıza duâya sevk ediyor.
Gençliğimiz dünyanın fani zevklerine kapılmış giderken, hem dünyamız hem ahiretimiz zindana doğru sürüklenmekteydi. Ama Cenâb-ı Mevlâ’nın yardımıyla sizin vasıtanızla nurlara ulaştık.
Üstadım! Bizi dünya ve ahiret Nurlarına eriştirdiniz. Bu Rabbimizin fazlındandır.
HASAN KOÇ
Bu asrın sisli yollarında ıztdıraplarımız sürûra inkılâp etmekte. Baştan aşağıya siyahlıklarla dolu olan ruhumuz, bahar mevsimlerinde yeniden çiçeklenmekte.
Niyazımız, gözyaşlarımız, yeni bir uyanışa, Nurlu günlere yakınlaştığımızı hissettirmekte.
Ey sevgili Üstadım! Ey aziz dellâl-ı Kur’ân! Bugün duâm; aziz dâvâna karşı lâyık olamasam da yolunda olmak temennîsi taşımaktadır. Yolunu şaşırmış yolculara, hidayet yoluna davetiniz ilân edilmektedir. Kulağını kapayanlar ise kendisini nisyan köşelerine itmektedir.
Sevgili, müşfik Üstadım!
Kesif zulmete, müthiş dalâlete maruz kalmış kalbimizin yaralarını tedavi eden; aklını, zevkini kaybetmiş ruhlarımızın, derdine derman olan Nurlar sizin aracılığınızla bizlere ihsan edilmiştir.
Üstadım! Siz bizlere tabib-i mânevî oldunuz.
Dalâletten—avn-i İlâhiyle—halâs eylediniz.
“Allah’ın rahmetine vusûlün en kısa yolu var mı?” diye size sorunca;
“Evet, çok kısa bir çare-i Kur’âniye vardır” diye buyurdunuz.
Dalâletimiz, gafletimiz, enaniyetimiz dolayısıyla gafil düştük. Ruhumuza ihanet ettik. Felâket-i maneviyeden çıkamadık.
Çok şükür ki Risâle-i Nur, dertlerimize şifa oldu. Bizi bu hâletten kurtardı, necat verdi. Kandiller kandili bizi de tutuşturdu, aydınlattı. Ruhumuza gizliden gizliye galebe çaldı, nefsi mağlûp etti.
Ey yaramın doktoru! Ve ey dalâlet uçurumundan yuvarlanan ruhumun halaskârı! Ve ey İlâhî ve kudsî yolun rehberi!
Bizi Risâle-i Nur Talebeliğinde istihdam eden, azîm lütuflarına mazhar eden Rabb-i Rahim’imimize karşı, dünyada kaldığımız sürece, hayatımızı bu uğurda istimal etmeye söz verdik.
Ruh-i canım Üstadım!
Nurları okudukça yeni âlemler açılıyor ufuklarımızda, şirin ve ruhânî bir sevinç hissediyoruz.
Ebede karşı arzumuz son sür’at artarken, bu arzumuzu tatmin edecek, ebedî hazineleri bulmak bizi sonsuz şükürlere ve siz Üstadımıza duâya sevk ediyor.
Gençliğimiz dünyanın fani zevklerine kapılmış giderken, hem dünyamız hem ahiretimiz zindana doğru sürüklenmekteydi. Ama Cenâb-ı Mevlâ’nın yardımıyla sizin vasıtanızla nurlara ulaştık.
Üstadım! Bizi dünya ve ahiret Nurlarına eriştirdiniz. Bu Rabbimizin fazlındandır.
HASAN KOÇ