sumeyye
Sun 23 January 2011, 02:22 pm GMT +0200
RIZIK ARAMA İLE İLGİLİ KONULAR
Rızık Talebi, Şartlara Bağlı Olarak Meşrudur:
Bil ki: Allah Teâlâ, mahlukâtı yaratmış ve onların rızıklarını yeryüzünde kılmış; onda bulunan şeylerden faydalanmalarını onlara mubah kılmıştır. Bu durum, insanlar arasında paylaşamama ve bunun sonucunda da münakaşa ve nizalara yol açmıştır. Bu vaziyet Allah Teâlâ'nın, bir insanın ilk kez el koyduğu, ya da varisinin el koyduğu, ya da kendilerince muteber olan bir başka yolla elde ettiği şeylerin yalnız kendisine has olması ve başkalarının o şeyde hak iddia etmemesi hükmünü koymasını gerektirdi. Ancak kendi aralarında, aldatmadan, bilinmezlik içermeden karşılıklı rıza ile mübadele ederler veya temlikte bulunurlarsa o başka.
İnsanlar yaratılışları itibariyle medenîdirler; bir arada yaşamak zorundadırlar, yalnız başlarına yapamazlar. Hayatlarını idame ettirebilmeleri için mutlaka aralarında dayanışma halinde olmaları gerekir. Bu durum, insanlar arasında yardımlaşmanın vacip kılınmasını ve onlardan hiçbir kimsenin medenî hayatta şöyle ya da böyle bir yeri olan faaliyetlerden uzak durmamasına zaruret halleri hariç hükmedilmesini gerektirmiştir.
Rızkın elde edilmesi konusunda esbaba tevessülün aslı, mubah mala el koyma ve kendisine ait olan mallann nemalandırılma-sı faaliyetleridir; hayvancılıkla malı çoğaltmak, toprağın ıslâh edilmesi ve sulanması suretiyle ziraatçılık yapmak gibi. [1138]
Rızık Talebinin Şartları:
Bu konuda insanların, birbirlerinin haklanna medenî hayatı ifsad edici şekilde tasallut etmemeleri şart koşulur. Sonra üretim, şehir yaşantısını düzenli kılacak türden işbölümü ile olmalıdır; buolmadığı zaman geçim çok zor ya da imkânsız hal alır. Bunlar, bir malın bir yerden başka bir yere naklini sağlayan ticaret, belli bir süreye kadar nakledilen şeylerin korunmasını ve taşıma güvenliğini sağlama hizmetleri, rehberlik ve iş hizmetleri, üretilen malların yeni ürünlere dönüştürülmesi ya da onlara yeni özellikler kazandırılması gibi faaliyetlerdir. Eğer mal elde etme faaliyeti, üretimde dayanışma/işbölümü anlamı içermeyen bir özellik arzediyorsa kumar gibi yahut görünüşte karşılıkla rızaya dayanmakla birlikte sömürü anlamı içeriyorsaribâ gibi, çünkü iflâsın eşiğindeki bir kimse ifasına güç yetiremeyeceği şeyi üstlenmeye mecbur kalır ve onun rızası gerçekte rıza değildir bu tür faaliyetler şer'an razı olunan akitlerden olmadığı gibi, nzık elde etmek için tevessül'edi-len sebepler olmaya elverişli de değildir. Bunlar, medenî hayatı gerekli kılan İlâhî hikmet itibariyle bâtıl yollardır ve haramdır. [1139]
[1138] Şah Veliyyullah Dihlevî, Hüccetullâhi’l-Bâliğa İslâm Düşüncesinin İlkeleri, İz Yayınları: 2/317.
[1139] Şah Veliyyullah Dihlevî, Hüccetullâhi’l-Bâliğa İslâm Düşüncesinin İlkeleri, İz Yayınları: 2/317-318.