- Risale-i Nur ihtilaf meşrebi değildir

Adsense kodları


Risale-i Nur ihtilaf meşrebi değildir

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

Array
selsebil
Sat 22 August 2009, 05:11 am GMT +0200




Son Şahitler'den Mustafa Akdedeoğlu anlatıyor:


(1924'te Konya'da doğdu. İlkokulu Türkiye'de ortaokulu Halep'te, lise ve fakülteyi Mısır el-Ezher Üniversitesinde tamamladı. İki yıl Pakistan Karaçi Üniversitesinde master çalışması yaptı.)

"1952'de Kahire'de okuyordum. 1953'te Türkiye'ye geldim. O günlerde İstanbul'a gezmeye gittik. Mısır'da beraber okuduğumuz Ali Özek Bey ile Fatih Camiinde karşılaştık. Bana hitaben, "Mustafa birisini bekliyorum, şimdi gelip bizi Said Nursi Hazretlerine götürecek" dedi.

Bekledik. Ne görelim, Konya'da beraber dersler yaptığımız Abdülmuhsin Elkonevi kardeşimiz. Birlikte Çarşamba semtinde iki katlı bir eve gittik. Üstad bizi kabul etti. Kendilerini karyolada bağdaş kurmuş vaziyette gördük. Ellerini öptük. Mısır'dan geldiğimi söyledim. Bize hitaben:

"Sizin gelmeniz çok iyi bir tevafuk oldu. Safa geldiniz. Mısır'dan Şeyhülislâm Mustafa Sabri Efendi bana bir kitabını göndermiş ve Risale-i Nur Külliyatı içinde neşrini istiyor. Fakat Risale-i Nur külliyatı içinde neşrine müsaade yok. Çünkü kitabınnın içinde çok ihtilaflı meseleler var.

"Risale-i Nur Külliyatının meşrebi ittifaktır. İhtilaf meşrebi değildir ve yeri yoktur. Benim çok selâmımı götürün. Yine de kitabının başım üstünde yeri vardır. Bunları aynen söyleyin."

Neticede Kahire'ye gittik. Mustafa Sabri Efendi hasta idi. Bu bakımdan yanına Ali Özek kardeşimi kabul ettiler. Üstadın selâmını ve söylediklerini nakletmiş. Mustafa Sabri merhum, "Peki, madem öyle, mesele yoktur" deyip Üstadın selâmını almış.

(Son Şahitler, Necmeddin Şahiner)