- Riba(Faiz)

Adsense kodları


Riba(Faiz)

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

Array
rabia
Wed 10 March 2010, 05:42 pm GMT +0200
Riba(Faiz)

Riba; altın, gümüş ve yiyecek maddelerine girer. Altının altınla, gümü­şün gümüşle ve yiyecek maddesinin aynı cinsten başka bir yiyecek mad­desiyle satımı caiz olmaz. Ancak miktarda eşit ve peşin olsalar alım-satımı caizdir.

Satın alınıp mülkiyete geçmeyen malın alım ve satımı sahih değildir.

Bir etin diri bir hayvanla satılması caiz olmaz.

Riba şu maddelere girer:

a) Altın
b) Buğday
c) Gümüş
d) Arpa
e) Hurma
f) Tuz.

1- Gümüşü altınla satmak.

Hz. Ömer (r.a)´dan rivayete göre Peygamberimiz (s.a.v.) şöyle buyur­muştur:

"Gümüşü altınla değiştirmek faizdir. Meğer ki iki taraftan biri di­ğerine ´Al, diğeri de ´ver, diyerek elden ele peşin alıp-veriş olsunlar, buğ­dayı buğdaya da değiştirmek faizdir. Meğer ki iki taraf birbirine ´Al´, ´Ver´, diyerek peşin alıp versinler. Arpayı arpayla değiştirmek de faizdir. Meğer ki ´Al´, ´Ver´, diye versinler. Hurmayı hurma ile satmak da faizdir. Meğerki ´Al´,´Ver´, denilsin."[1]

Ebu Hureyre (r.a) dedi ki Resulullah (s.a.v.) şöyle buyurdu:

"Hurma hurma ile, buğday buğday ile, arpa arpa ile, tuz tuz ile misli misline elden ele mübadele edilir. Her kim artırır yahut artırmasını ister ve bunu alırsa muhakkak riba yapmış olur. Ancak bunların cinsleri ayrı ayrı olursa müstesnadır." [2]

Altın ve gümüş için de yine Ebu Hureyre (r.a) dedi ki, Resulullah (s.a.v.) şöyle buyurdu:

"Altın altınla vezni veznine (misli misline), gümüş gümüşle vezni vez­nine (misli misline) mübadele yapmak caizdir. Kim artırır ya da artırma­sını isterse o riba yapmış olur." [3]

2- Eti canlı bir hayvanla satmak.

Eti canlı bir hayvana satmak da caiz değildir.

Sumre şöyle rivayet eder: "Hz. Peygamber koyunun etle alım-satımını nehyetmiştir." [4]

Peşin ya da vade ile olsun eti hayvanla satmak hiç bir şekilde caiz değildir. İster o et hayvanın cinsinden olsun ister ayrı cinsten olsun farketmez. Mesela canlı koyunun inek etiyle veya inek etinin koyunla satılması caiz değildir. Peygamberimiz (s.a.v.) bu çeşit alış-verişleri yasaklamıştır.[5]

3- Eti etle satmak.

Bütün etler her ne kadar aynı ismi taşıyorsa da aslı itibarıyla ayrı cins olarak kabul edilmiştir. Bu nedenle et ribaya tabi olan mallardan sayılmıştır. Çünkü et bir yiyecek maddesidir.

Şu halde aynı cins etleri, ancak eşitlik peşin ve teslim şartlarıyla caiz olur. Mesela yirmi kilo koyun etinin yirmi kilo koyun etiyle mübadele satışıyla caizdir.

4- Hayvanı başka bir hayvanla satmak.

Hayvanın başka bir hayvanla satılması caizdir. Çünkü hayvan bulun­duğu mevcut üzere yiyecek maddesi değildir. Aynı şekilde hayvan mevcut durumuyla nakit veya para da değildir.

Hayvanlardan ikisi aynı veya ayrı cinsten de olsa bir hayvanın başka bir hayvanla eşit veya fazlasıyla satılması caizdir.

Mesela bir koyunun iki koyunla, bir koyunun bir inekle veya bir deveyle satılması caizdir. [6]

[1] Buhari, 2027; Müslim, 1586.

[2] Müslim, 1588.

[3] Müslim, 1588.

[4] Hakim, II/35.

[5] Müstedrek, 2/235; Muvatta, 2/265.

[6] Kadı Ebu Şuca, Ğayetül-İhtisar ve Şerhi , Ravza Yayınları: 304-305.

Altının Gümüşle Satımı

Altının gümüşle satımı birinin diğerinden fazla olması durumunda peşin olmak şartıyla caizdir.

Yiyecek maddelerinde bir cinsin aynı cinsle satımı misli misline (miktarlan eşit) ve peşin olmalarıyla caizdir.

Yiyecek maddelerinden bir cinsin başka bir cinsle satımı birinin diğerinden fazla olması ve peşin olmalarıyla şartıyla caizdir.

İçinde cehalet olan alış-veriş caiz değildir.

Altının gümüşle satımı şu şekilde caizdir.

Ubade b. Sabit (r.a)´dan rivayetle Resulullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:

"Altınla altın gümüşle gümüş, buğdayla buğday, arpa ile arpa, hurma ile hurma, tuz ile tuz, misli misline ve elden ele mübadele edilmesi caizdir, Her kim artırır veya fazla almak isterse, muhakkak riba yapmış olur. Bunda alan ve veren aynıdır!´ [1]

Bera bin Azıb (r.a) şöyle rivayet eder: "Hz. Peygamber altının gümüş le borç olarak alım satımını yasaklamıştır."[2]

Altının gümüşle satılması ancak şu iki şartla caiz olur:

a) Hiç birinin gecikme olmaksızın satımın hazır olması. Yani burda hiç bir şekilde borç durumu düşünülemez. Çünkü borç ticari işlemlerde veya bedelin başka bir mal ile değiştirilmesi konusunda olur ki burda ikisi de bedel hükmündedir. Zaten faiz bu tür şeylerden kaynaklanıyor.

b) İki tarafın akid meclisinden ayrılmadan karşılıklı malları almaları gerekir.Yani ancak değiştirebilme ihtiyacı ile altın ve gümüşün birbirleriyle satılması caiz olur.

Gıda maddesi de kendi cinsinden başka bir gıda maddesiyle satıldığın­da durum aynıdır. Buğdayın, pirinç karşılığında satılması gibi.

İçinde cehalet bulunan bütün alış-verişler haramdır. Cehalet bulunan alış verişler menfaatli veya zararlı olmasında tereddüt edilen şeylerdir.

Ebu Hureyre (r.a.) şöyle rivayel eder:

"Peygamber (s.a.v.) menfaati meçhul olan alış-verişten bizi nehyetmiştir." [3]

[1] Müslim, 1587.

[2] Buhari: 2070, Müslim, 1589.

[3] Kadı Ebu Şuca, Ğayetül-İhtisar ve Şerhi , Ravza Yayınları: 306-307.

Riba Üç Kısımdır:

l- Riba el-fadl:

Ribaya tabi olan bir malı kendi cinsi mukabilinde fazlasıyla satmaktır.

Mesela 8. kg. buğdayın 10 kg. buğdaya satılması.

2- Riba el-yed:

Her ikisini veya birini sonradan teslim almakla ribevi şeylerden birini diğeri mukabilinde satmaktır.

3- Riba en-nesie:

Ribevi şeyleri bir lahza bile olsa veresiye olarak birbiri mukabilinde satmaktır.

Riba: Aşağıdaki şartlardan birine halel getirmekle birlikte altın ve gü­müş parayı altın ve gümüş para ile, gıda maddesini başka bir gıda madde­siyle değiştirme muamelesidir.

Riba; büyük günahların en büyüklerinden olup hiçbir dinde helal gö­rülmemiştir. Riba yiyen hariç, Allah hiç bir asi kimseye savaş açmaya izin vermemiştir. Tıpkı Allah´ın veli kullarına eziyet eden gibi riba yiyen kim­senin de kötü akibetinden korkulur.

Büyük günahların en büyükleri önce şirk, sonra adam öldürme sonra zina ve sonra da riba (faiz) yemektir.

Allah´u Teala Kur´an-ı Kerim´de şöyle buyurmaktadır:

"Allah, alış-veriş helal, faizi haram kılmıştır´ (Bakara: 2/275)

Resulullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:

"Allah, riba yiyene, yedirene, riba muamelesini yazana ve bu muame­lede şahitlik yapana lanet etmiştir" [1]

Alış-verişlerin bazı türlerinde akit sahih olmakla birlikte haram olma söz konusu olur. Bunları biraz açıklayalım.[2]

[1] Müslim, 1598.

[2] Kadı Ebu Şuca, Ğayetül-İhtisar ve Şerhi , Ravza Yayınları: 307-308.

Akid Sahih Olmakla Birlikte Haram Olan Alış-verişler

1. Fiyatta her iki taraf anlaştıktan sonra, pazarlık üzerine pazarlık yap­mak haramdır. Mesela herhangi bir malı alan bir kişiye:

"Sen bunu geri ver, ben sana daha ucuza veririm" veya "daha iyisin­den veririm."

Ama mal açık arttırma ile ortaya çıkarılmış bir mal olup henüz fiyat kesinleşmemişse, burada açık bir rekabet söz konusudur ki bu haram de­ğildir.

2. Kendisi için ihtiyaç olduğu bir şeyi, o günün rayicine göre satmak üzere köyden gelen birine, şehirdekinin:

"Sen bu malı bana bırak, ben onu daha pahalıya satarım" deyip men­faat için fiyatı düşük tutarsa, veya bu halde fiyatı düşük tutup bir yakınına satarsa, bu muamele de haram olur.

3. Bir müslümanın, din kardeşinin izni olmadan onun yaptığı satışın üzerine satış yapmak haramdır. Herhangi bir şeyi satın alan birine,

"Sen bu alış-verişi boz, ben sana aynısını daha ucuza veririm" demesidir ki bu da haramdır.

4. Yine aynı şekilde bir alış-verişte bulunan müslüman kardeşinin izni olmadan satın alma üzerine satınalma da haramdır. Bunu şu şekilde tarif edelim:

Alış-verişte satıcıya,

"Sen bu alış-vehşi boz, ben senden daha pahalıya satın alırım" de­mesi.

Bazı alış-veriş türleri de vardır ki akidi fasid olmakla birlikte alış-verişin kendisi de haramdır.

Bunları da biraz açıklayalım. [1]

[1] Kadı Ebu Şuca, Ğayetül-İhtisar ve Şerhi , Ravza Yayınları: 308.

Akid Fasid Olmakla Birlikte Haram Olan Alış-verişler

1- Eti yenilen bir hayvan olmasa bile canlı hayvanın etini satmak ve birinci müşterinin henüz teslim almadığı malı başkasına satması şeklinde­ki satış ve muameleler sahih değildir.

2- Münabeze satışları da sahih değildir.

Münabeze, kişinin: "Sana elbiseyi atacak olursam veya herhangi bir işarette bulunursam satış olmuştur" demesidir.

3- Mülamese satışı da sahih değildir.

Mülamese satışı alıcının, mesela kumaşı görmeden eliyle dokunup sa­tın alması ve onu gördüğü takdirde muhayyer olmayacağı satıştır.

4- Kurban olarak kesilen hayvanın derisi gibi bir maddeyi satmak ve müslüman köleyi bir kâfire satmak da sahih değildir.

5- Urbun satışı yapmak da sahih değildir.

Urbun, alıcının satış akdi kesinleşmeden mal sahibine bir miktar para vermesi, satış akdi kesinleştiği takdirde bunu fiyattan düşmesi ve kesin­leşmediği takdirde peşin verdiği parayı mal sahibine bırakma şeklindeki anlaşmadır.

6- Akdin ruhuna ters düşen bir şartla yapılan satış da sahih değildir. Misal olarak; kişinin:

"Evini bana su kadara satman şartıyla, sana bu malı 1.000.000 (bir milyon) liraya satıyorum" veya, "Bana 100.000 (yüz bin) lira borç ver­men şartıyla sana şunu 1.000.000 (bir milyon) liraya satıyorum" demesi gibi.

7- Gebe hayvanın gebe bulunduğu yavruyu satmak da haramdır.

8- Dişi bir hayvanı damızlık bir hayvana çektirmekle damızlık hayva­nın suyunu satmak ve annelerin karnında olanları satmak da haramdır.

9- Borcu, borç mukabilinde satmak da haramdır.

Mesela Ali´nin Mehmet´ten alacağı altınları vardır, Mehmed´in Ali´den alacağı para vardır.

Bunlardan herbirinin alacağını borcuna satması batıldır.

Günümüzde yaygın olan ve bu sebeple dikkatli olmamız gereken haram işlemlerden biri de; kişinin yanında işçi olan birine borç verip bu sebeple onu normal ücretten daha aşağı bir ücretle çalıştırmasıdır. Yahut daha ucuz bir fiyatla gıda maddesi almak için çiftçiye mahsul mevsimine kadar borç para vermektir.

10- Bir satışta, iki satış akdi de sahih değildir.

Bu, satıcının misal olarak "Peşin 1.000 (Bin) lira, borca 2.000 (İk bin) liraya bu eşyayı satıyorum, sen dilediğini seç" şeklindeki satış akdidir.

Sırası gelmişken burda önemli bir konuya temas etmek istiyorum. [1]

[1] Kadı Ebu Şuca, Ğayetül-İhtisar ve Şerhi , Ravza Yayınları: 309-310.

Fazla Fiyatla Vadeli Satış

Günümüzde yaygın olmakla beraber, hemen hemen herkesin karşılaş tığı şu husus üzerinde biraz duralım.

Alış-verişte vade farkını eklemek caiz midir? Yani herhangi bir malın peşin fiyatı diyelim ki 1.000.000 (Bir milyon lira) ise, onu borca veya gü­nümüzde olduğu gibi taksitler halinde üzerine örneğin, 500.000 (Beş yüz bin) TL. ekleyerek satmak veya o şartlarda almak caiz midir? Dinimiz ister peşin ister vadeli olsun alış-verişi mubah kılmıştır. Zira, Cenab-ı Allah, Kur´an-i Kerim´de şöyle buyurur:

"Allah, alış-verişi mubah kılmış, faizi yasaklamıştır." Alış-verişte normal bir kâr haddi koyarak kâr etmek caiz olduğu gibi borca veya vadeli ya da günümüzde olduğu gibi, fiyata vade farkı koya­rak veya taksitlerle insaf dairesinde karşı tarafı yıkmadan belirtilen za­manı ölçerek kâr etmek de tabiidir. Her tarihte bu şekil alış-veriş olmuş­tur. Yani alış-verişte vade farkı alınmıştır.

Alış-verişte vade farkını almak bütün İslam alimlerinin görüşlerine gö­re uygundur. [1]

Ancak idraki noksan olan bazıları, Peygamberimiz (s.a.v.)´in;

"Bir satış içinde iki satış yapmaktan men´etmiştir." [2] mealindeki ha­dise dayanarak, alış-verişte vade farkını eklemek caiz değil diyorlar. Hal­buki bu hadiste vade farkından hiç bahsedilmiyor.

Burda men´edilen alış-verişten şunu anlamamız gerekir:

Mesela,

"Şunu peşin 1.000.000 (Bir milyon)´a, veresiye 1.500.000 (Bir buçuk milyon) liraya sattım" deyip müşteri herhangi bir şık için görüş bildirmeyip. daha sonra peşin gibi kabul edip gitse ve parasını geciktirse, "Yok iş­te ben vade farkını vereyim" derse bu uygun olmaz. Ancak. "Peşin 1.000.000 TL. vadeli 1.500.000 TL. dilediğini seç" önerisine karşı alıcı da herhangi bir şıkkı kabul eder.

Başka bir müşteri çıkar gelir. Satıcının yine,

"Peşin 1.000.000 TL., vadeli 1.500.000 TL. dilediğini seç" önerisine karşı ikinci müşteri de diğer şık olan 1.500.000 TL. vadeli fiyatla alırsa caizdir. Yani birinci müşteri aynı malı peşin 1.000.000., ikinci müşteri ise aynı malı vadeli 1.500.000 TL.´ye almış olurlar.

Bu alış-verişte hiç bir sakınca yoktur. Her iki taraf için de yani alıcı ve satıcı için akid, sahih ve caizdir. [3]

Her ne kadar ilim adamlarının bazıları fazla fiyatla vadeli satış için, ´Zaman karşılığında mal kazanıldığı ve bu nedenle faize benzediği için haram olduğunu´ ileri sürüyorlarsa da yine ilim adamlarımızdan çoğu, onu caiz görmüşlerdir.

Çünkü bunun haram olduğu hususunda hiç bir delil yoktur [4] ve fa­izin yukarıda saydığımız 4 çeşidinden hiçbirine benzememektedir.

Bundan dolayı satışa fahiş bir fiyat koyarak haddi aşmamak ve açık bir zulme girmemek kaydıyla malın vadeli fiyatını arttırabilir. Bunun aksi durumu olursa yani fahiş bir fiyatla olursa haram olur. [5]

[1] Neyl´ül-Evtar, 5/153.

[2] Tirmizi.

[3] El Envar li A´malil Ebrar, 1/226.

[4] El-Helal vel-Haram fil İslamiye s. 250, Yusuf El-Kardavi.

[5] Kadı Ebu Şuca, Ğayetül-İhtisar ve Şerhi , Ravza Yayınları: 310-311.