saniyenur
Sat 26 November 2011, 10:23 pm GMT +0200
14- Riba
Riba kelimesi, sözlükte; artmak, çoğalmak, fazlalaşmak gibi anlamlara gelir. Terim olarak ise; akidlerde “Şart koşulmuş” bulunan “Karşılıksız fazlalık” veya ribevi malların aynı sınıfına dahil aynı yahut ayrı malların birbirleri mukabilinde “Veresiye” olarak satılmasıdır.
Sözlük anlamı itibariyle Riba ile Faiz kelimeleri arasında fark varsa da, muamelelerde eş anlamlı iki kelimedir. Yapılan muamelenin tamamı ribayı, fazlalık ise faizi oluşturur. Dolayısıyla da faiz muamelesi ile riba muamelesi arasında bir fark yoktur. Türkçe'de daha çok “Faiz” kelimesi kulanılır.
Ribanın çeşitleri:
1- Nesîe (=Veresiye) Ribasi:
Veresiye muamelelerden ve borçlardan doğan riba çeşididir. Ribanm illetinden en az birisini kendisinde ortakça bulunduran iki malı “Veresiye” olarak değiştirmek yada borç verirken fazla almak suretiyle meydana gelen faizdir.
Bu riba türü, Kur'an'la sabittir. [701]
Örnek, 1 gr. altını “Veresiye” olarak 1 gr. altınla değiştirmek gibi. Nesîe ribası, aynı cins iki malın yada aynı sınıfa dahil ik ayrı cins malın birbirleriyle “Veresiye” olarak değiştirilmesinde ortaya çıkar.
2- Fazlalık Ribası:
Peşin alışverişteki”Fazlalıktan” ibaret olan riba çeşididir. Ribevi mallardan aynı cins iki malı peşin olarak biri diğerinden fazla olması şartıyla değistimek, fazlalık ribasıdır.
Örnek, 1 gr. altını “Peşin” olarak 1,5 gr. yada 2 gr. altınla değiştirmek gibi. Fazlalık ribası, daima aynı cins malların birbirleriyie değiştirilmesinde olur.
Ribanın İlleti:
Hanefıler, hadisîerdeki cinsin aynı cinsle değiştirilmesine ve tartı ile ölçeğe bakarak ribanın illetinin, “Cins” ve “Ölçü birliği” olduğunu söylemişlerdir. Buna göre bütün tartılabilen ve Ölçülebilen mallar, ribevi mallar içeisine girmektedir.
Fazlalık Ribası için, cins ve ölçü birliği tartı ve ölçü illetlerinin her iki madde de berabece bulunması gerekir. Ama Nesîe Ribasında ise, yalnız cins veya yalnız ölçü birliği yeterlidir. Aynı zamanda mezruat ve ma'dudat olan şeylerdede Nesîe ribası meydana gelir. Bu, ribanın, hadislerde geçen 6 maddeyle sınırlandırılmayacağım gösterir.
1442- Ebu Saîd el-Hudri (r.a)'tan rivayet edilmiştir:
“Altınla altını, eşit olmazsa satmayın, bîrini diğerinden fazla yapmayın. Gümüşle gümüşü, eşit olmazsa satmayın, birini diğerine fazla yapmayın. Bunlardan halen mevcut olmayanı mevcut olanla satmayın.” [702]
“Mevcut olmayanı mevcut olanla satmayın” ifadesinden maksat; satış meclisinde her iki tarafın kabzı yani teslim ve tesellümüdür.
1443- Hz. Osman (r.a)'tan rivayet edildiğine göre, Resulullah (s.a.v.) şöyle buyurmaktadır:
“Bir dinarı iki dinara, bir dirhemi de iki dirheme satmayın.” [703]
Açıklama:
Dinar, altın paradır. Dirhem ise gümüş paradır.
[701] Bakara: 2/275-276-278-279-280, ÂI-i İmrân: 3/130'da.
[702] Buharı, Büyü 7; Tirmizî, Büyü 24, 1241; Nesâî, Büyü 47; Ahmed b. Hanbel Müsned, 51, 53, 61, 73.
[703] Beyhakî, Sünenü'l-Kübrâ, 5/278.