Eslemnur
Mon 27 September 2010, 12:44 pm GMT +0200
Resul'ün Hususiyeti
Dünya üzerinde Allah Taalânın bu kanunî hâkimiyetinin mümessilleri de Enbiya (Peygamberler) aleyhi selâm'dırlar. Yani, onların vasıtasiyle bize malûm olup, bizce anIaşılır ki, bizim için Şârî (Kanun koyan): (Law Giver) ne gibi hükümler vermiş ve ne gibi kanunlar koymuştur?
Bu kanunlar ve bu hükümler Enbiya vasıtasiyle olunca islâm'da Allah Taalânın hükmü altında onlara (Nebilere) kayıtsız şartsız itaat edilmesi hükmü verilmiştir. Kur'an-ı Kerimi tetkik ettiğimiz zaman, görüle-cektir ki, Allah tarafından gelmiş bulunan Peygamber-ler bu hususu şu şekilde ilân etmişlerdir:
"Fe'ttekû'llahe ve etîy'ûni: (Allahtan çekinin ve bana itaat edin)."[89]
Yine Kur'an-ı Kerim, bu hususta kesin ve açık olarak şu beyanda bulunmuştur;
"Hiç bir Resul göndermedik ki, ancak Allah ın izni ile kendisine itaat edile."
(En – Nisa: 64)
"Her kim, Resul'e itaat etmiş olursa elbette ki Allaha da itaat etmiştir."
(En – Nisa: 80)
Hatta Kur'an-ı Kerim daha da açık bir şekilde şu hususu ortaya koymuştur: ihtilaflı meselelerde Resulün verdiği hükme kayıtsız şartsız tabi olup kabul etmedikçe bir kimse müslüman olamaz.
"Hayır, senin Rabbına and olsun ki, onlar aralarında çıkan anlaşmazlıkta Seni hakem kılmayıp verdiğin hükümlere hiçbir şekilde sıkılmadan, sana tam bir itaatle bağlanmadıkça iman etmiş olmayacaklar."
(En - Nisa. 65)
Ve başka bir yerde buyurulmuştur:
"Ne bir mümin erkeğe, ne de bir mümin kadına şu hak düşer ki, Allah ve O'nun Resulü bir işte duruşma yapıp hüküm verirlerse, bu işde artık bir güne itiraz etmeyeler. Her kim Allaha ve O'nun Resulüne karşı gelirse elbette ki apaçık bir şekilde dalalete düşmüş olur."
(El – Ahzâb: 36)
Bunlardan sonra artık şüpheye bir mahal kalabilir mi? İslâmda kanunî hâkimiyet sadece ve tam olarak Allahın ve O'nun izni ile de Resûlünündür.