- Resulullah s.a.v.'min Son Vasiyeti

Adsense kodları


Resulullah s.a.v.'min Son Vasiyeti

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

Array
Eslemnur
Wed 29 September 2010, 08:05 pm GMT +0200



Resulullah s.a.v.'min Son Vasiyeti


Allahın Resulü (S.A.V.) kendi devri saadetlerinden bir müddet sonra, müslümanlar arasında tekrar cahiliye taassubunun hüküm süreceğini sezmişlerdi. Böyle men­fur bir zihniyetin tekrar müslümanlar arasında hüküm sürmesi korkunç bir dönüş demekti. Bu eskiye ait taas­sup kasırgası pek tabii olarak, İslâm binasının temellerini sarsmaktan geri kalmıyacaktı. Bu noktayı gözönünde bulunduran Allah Resulü müteaddit defalar bu tehlikeyi ısrarla bildirmişlerdir:

"Benden sonra küfre geri dönüp de bazınız bazınızın boyunlarını vurmuş olmayasınız."

(Buharî, Kitab - ül - Fiten)

Zatı Risaletpenahi, ömürlerinin, sonuna doğru gittik­leri "Haccet - ül - veda" da Arafatta verdikleri hutbede, tüm müs­lümanlara şu emsalsiz gerekleri bildirdiler:

"Şunu duymuş olun ki, bugün, bütün cahiliye işleri, âdet ve ananesi benim ayağımın altındadır. Ne bir Arabın bir Aceme (Araptan olmayana) ne de bir Acem'in bir Araba imtiyazı ve fazileti vardır. Siz hepiniz Adem evladı­sınız. Adem ise, topraktan yaratılmıştır. Müslüman, müslümanın kardeşidir. Bütün Müslümanlar da birbirle­riyle kardeştirler. C­a­hiliyenin bütün zihniyetleri silinmiş, bâtıl kalmıştır. Şimdi, sizin kanlarınız sizin namuslarınız ve sizin mallarınız birbiriniz için haramdır. Nitekim, siz bugün hac mevsiminde bulunuyor ve sizin için, bu ay ve bu günler nasıl haram ise, sizin birbirinizin kanına, ma­lına, şeref ve namusuna tecavüz etmeniz de böyle ha­ramdır."

Sonra Zatı Saadetleri Minâya teşrif buyurdular. Bu hususu daha iyi belirtmek ve daha kuvvetli bir şekilde belirtmek için orada da şu mealde bir hitabede bulundu­lar:

"Dikkat edin! Benden sonra, sapık yola sapıp da sa­kın birbirinizin boyunlarını vurmayınız.

Çok geçmeden siz de Rabbinize kavuşacaksınız. O zaman yaptıklarınızdan ve ettiğiniz amellerinizden soru­lacaksınız.

Dinleyiniz! Eğer sizin için bir zenci (Habeşî) köle de emir olarak tayin edilmiş olursa ve Allah'ın Kitabına mu­tabık olarak işlerinizi idare ettiği takdirde elbette ki, siz onun sözünü dinleyecek ve itaat edeceksiniz."

Allah Resulü, islamın bu hayat dolu emirlerini bildir­dik­ten sonra, kendilerini can ve gönülden dinleyen halka şu suali yönelttiler:

"Bu haberleri sizlere olduğu gibi ulaştırdım mı? İslâm cemaati bir ağızdan cevap verdiler:

Evet, Ya Resulallah!

Tekrar buyurdular:

Allah'ı bu hususta şahit tutarım."

Alemlerin kendisiyle öğündüğü son peygamber, bu hitabelerini şu sözlerle bitirdiler:

"O mevcuttur, vardır, fakat bu hususları size haber veren mevcut ve var değildir."[69]

Veda Haccından sonra Uhud Harbi şehidlerinin me­zarlığına geldikleri zaman orada da şu hakikati açıklamış oldular:

 "Ben bakî âleme gittikten sonra, sizin şirk yolunu tutacağınızdan korkmam, ancak sizlerin dünyaya sarıla­rak birbirinizle savaşmanızdan korkarım. Böyle yaparsa­nız helak olursunuz, nitekim sizden evvelki ümmetler de böyle yaptıklarından helak olup gitmişlerdir."