neslinur
Fri 30 July 2010, 05:04 pm GMT +0200
Recmedilen Kişiye İlk Önce Şahidin Taş Atması, Zina Ettiğini İkrar Edenin Recminde İse İlk Taşı İmam (Hükümdar veya Hakim) in Atması
îslam hukukunda bundan önceki kısımlarda belirttiğimiz üzere zina suçunun sübut bulması için ya dört tane erkek şahidin şart ve kurallarına uygun şehadetiyle veyahut kişinin kendi ikrarıyla gerçekleşir. Şahitlikte bulunanlar Önce şunu düşünmelidirler, şahitlikleri bir kişinin hayatına son verecek ve bir aileyi sarsacaktır. Sonra da zâni ve zâniye recmedilirken ilk taşı da şahitlerin atmasını hesaba katmalıdırlar.
Aslında zina suçunda dört erkek şahidin lüzumu iki hikmete yöneliktir: Birincisi, dörtten az olan şahitlerin yalan üzere birleşmelerinin mümkün olabileceği, ama dört kişinin bir suçlama hakkında yalan üzere ittifak etmelerinin çok zor gerçekleşebileceğidir. Bu her yan ve yönüyle namuslu, iffetli kişilerin şunun bunun iftira ve suçlamasından korumaya yönelik bir tedbirdir. İkincisi, zina eden kimseyi dört kişinin ayan beyan görmesi demek, onun alenen fuhuş yapması demektir. Böylece İslam bu hukukî kural ve müeyyidesiyle açıktan fuhşu önlemeyi, hayasızları, şehvetperestleri durdurmayı planlamıştır. Gizli fuhşun ise ağır manevi müeyyidesini koymuş ve ahirette elîm bir azabın öylelerine hazırlandığını haber vermiştir. [363]
İlgili Hadisler
Amir eş-Şa'bî'den yapılan rivayete göre, adı geçen şöyle haber vermiştir
"Şüraha'nın kocası vardı, ama Şam'da kaybolup gitmişti. Kadın bu sırada hamile kaldı. Onun mevlası onu alıp mü'min-lerin emiri Ali b. Ebi Talib'in (r.a.) huzuruna çıkardı ve şöyle dedi: "Şüphesiz bu kadın zina etmiştir." Kadın da zina ettiğini itirafta bulundu. (Çünkü kocası ortada bulunmadığı halde o hamile kalmıştı.) Hz. Ali (r.a.) perşembe günü o kadına yüz değnek vurdurdu ve cuma günü de onu recmettirdi. Recim işleminde göbeğine kadar gömülebilecek bir çukur kazdırdı ve ben de şahit (orada hazır) bulunuyordum. Sonra Hz. Ali (r.a.) şöyle dedi: "Şüphesiz ki recim bir sünnettir ki Peygamber efendimiz (s.a.v.) onun yolunu açmıştır. Eğer bu kadının zina suçu şahitlerle sübut bulsaydı, recim için ilk taşı şahidi atmış olurdu. Sonra da şehadetini atacağı taş izlerdi. Ne var ki kadın kendisi ikrarda bulundu. O bakımdan ona ilk taşı atan ben olacağım..." Böylece Hz. Ali (r.a.) o kadına ilk taşı attı ve sonra orada hazır bulunanlar taş atmaya başladılar ki ben de onların arasında idim. ALLAH'a yemin ederim ki, o kadını öldürenler arasında ben de vardım." [364]
Müctehidlerin İstidlal ve Îctihadları
a) Hanefilere göre, zina suçu şahitlerin şehadetiyle sübut bulmuşsa, o takdirde zâni ve zâniye recmedilirken ilk önce şahitlerin onu taşlaması vaciptir. Şahitleri müteakip imamın (veya hakim veyahut yetkili zatın) ve sonra da orada hazır bulunan müslümanlarm taşlaması gerekir. O kadar ki, şahitler taş atmaktan kaçınırlarsa had sakit olur ve artık zâni veya zâniye recmedılmez. Şahitlerden sadece birisinin taş atmaktan kaçınmasında da hüküm aynıdır, yani had sakıt olur, recim uygulanmaz.
Bunun gibi şahitlerin veya onlardan birinin ölümü veya kaybolması halinde de had sakıt olur, recim uygulanmaz. Aynı zamanda şahitlik ehliyetinden adamı çıkaran irtidad (dinden dönme), kör olma, dilsiz olma, fısk-u fücurda bulunma, hadd-ı kazften dolayı had cezası görme gibi arızî şeyler de haddi düşüren sebeplerdendir.
Recim dışında kalan diğer had cezaları uygulanırken önce şahidin veya imamın cezayı uygulamaya başlaması gerekli değildir. [365]
b) Şafiilere göre, zâni veya zâniye recmedilirken ne imam (vey* hakim veyahut yetkili kılman zat), ne de şahitler hazır bulunmazlar Zira Rasulüllah (s.a.v.) bir erkek ve bir kadını recmettirdiğinde kendis: hazır bulunmadı. Aynı zamanda Hz. Ömer ve Hz. Osman (r.a.) devrindi de bu iki halife birini re cm ettirdikleri zaman orada hazır bulunmamışlar ve kendileri gidip taş atmamışlardır. [366]
c) Malikilere göre, zina suçu dört şahidin şehadetiyle sübut bulduğu takdirde zâni veya zâniye re cm edilirken şahitlerin hazır bulunması ve ilk taşı onların atması gerekli olmadığı gibi, suç ikrar ile sübut bulmuşsa, imamın (veyahut hakim ve yetkili zatın) hazır bulunması gerekli değildir ve ilk taşı onun atması da gerekli görülmemiştir. Hakim veya emir, zaninin re cm e dilmesine hükmeder, recim de katide olduğu gibi bir haddir, emir veya hakim sadece cezanın uygulanmasını emreder. [367]
Tahliller
915 nolu Amir hadisini aynı zamanda Nesai ve Hâkim tahric etmişlerdir. Aslı ise Sahih-i Buhari'de geçmektedir ki, orada çukur kazıldığından söz edilmemiştir.
Şahitlerin ve imamın recm olayına hazır olup ilk taşı onların atmasının vücubu üzerinde daha çok Hanefıler durmuşlardır. Diğer üç mezhebin imamlarına göre onların hazır bulunmaları ve taş atmaları vacip değildir.
Hanefıler bu meselede şu hadisle de istidlal etmişlerdir:
"Rasulüllah efendimiz (s.a.v.) bir kadını recmetti ve nohut büyüklüğünde olan bir taşı ilk Önce kendisi attı ve sonra şöyle buyurdu: "Kadına taş atınız, ama yüzden (yani yüzüne atmaktan) sakınınız." [368]
Diğer müctehidler ise bu konuda daha çok Üneys hadisiyle istidlal etmişlerdir. Bu hadisi hudûd, yani hadler konusunun giriş kısmında nakletmiş bulunuyoruz. Bilgi için 831 nolu Ebu Hüreyre hadisine müracaat edilmesi tavsiye olunur.
Aynı zamanda Maiz b. Malik'in recmiyle ilgili hadisle de istidlal etmişler ve Maiz'in recmine Rasulüllah'm (s.a.v.) hazır olmadığını delil göstermişlerdir. [369]
Çıkarılan Hükümler
1- Zina suçundan dolayı kişi recm edilirken şahitlerin orada hazır bulunması ve ilk taşm onlar tarafından atılması vaciptir. (Bu Hanefile-rin görüşüdür.)
2- Şayet zina suçu ikrarla sübut bulmuşsa, imamın (hükümdarın veya hakimin) hazır bulunması ve ilk taşın onun tarafından atılması vaciptir. (Bu Hanefi'lerin görüş ve içtihadıdır.)
3- Diğer üç mezhebe göre, ne şahitlerin, ne de hükümdar veya hakimin hazır bulunması vacip değildir.
4- Aynı zamanda ilk taşın bunlar tarafından atılması da gerekli görülmemiştir.
5- Ebu Hanife'ye göre, şahitlerin hepsi veya birisi hazır bulunmazsa had sakıt olur.
6- Aynı zamanda şahitlerden biri veya ikisi veyahut hepsi taş atmaktan çekinirlerse had yine sakıt olur.
7- Şahitlik ehliyetini kaybetmeleri halinde de had sakıt olur.
8- Recimden önce şahitlerin hepsi veyahut birisi veya ikisi ölecek olursa had yine sakıt olur. Diğer üç mezhebe göre had sakıt olmaz.
9- Üç mezhebe göre, hükümdarın veya onun yetkili kıldığı hakimin veyahut müftinin görevi, sübut bulan zina suçundan dolayı recim. kararı vermek ve uygulanmasını emretmektir.
10- Nitekim Hz. Ömer ve Hz. Osman'ın (r.a.) hilafet yıllarında recim kararı uygulanırken bu iki halife hazır olmamış ve taş atmamışlardır.
11- Ancak hükümdarın veya kadı'nm hazır bulunmasında bir sakınca yoktur. Aynı zamanda taş alıp atmalarında da bir beis görülmemiştir. [370]
îslam hukukunda bundan önceki kısımlarda belirttiğimiz üzere zina suçunun sübut bulması için ya dört tane erkek şahidin şart ve kurallarına uygun şehadetiyle veyahut kişinin kendi ikrarıyla gerçekleşir. Şahitlikte bulunanlar Önce şunu düşünmelidirler, şahitlikleri bir kişinin hayatına son verecek ve bir aileyi sarsacaktır. Sonra da zâni ve zâniye recmedilirken ilk taşı da şahitlerin atmasını hesaba katmalıdırlar.
Aslında zina suçunda dört erkek şahidin lüzumu iki hikmete yöneliktir: Birincisi, dörtten az olan şahitlerin yalan üzere birleşmelerinin mümkün olabileceği, ama dört kişinin bir suçlama hakkında yalan üzere ittifak etmelerinin çok zor gerçekleşebileceğidir. Bu her yan ve yönüyle namuslu, iffetli kişilerin şunun bunun iftira ve suçlamasından korumaya yönelik bir tedbirdir. İkincisi, zina eden kimseyi dört kişinin ayan beyan görmesi demek, onun alenen fuhuş yapması demektir. Böylece İslam bu hukukî kural ve müeyyidesiyle açıktan fuhşu önlemeyi, hayasızları, şehvetperestleri durdurmayı planlamıştır. Gizli fuhşun ise ağır manevi müeyyidesini koymuş ve ahirette elîm bir azabın öylelerine hazırlandığını haber vermiştir. [363]
İlgili Hadisler
Amir eş-Şa'bî'den yapılan rivayete göre, adı geçen şöyle haber vermiştir
"Şüraha'nın kocası vardı, ama Şam'da kaybolup gitmişti. Kadın bu sırada hamile kaldı. Onun mevlası onu alıp mü'min-lerin emiri Ali b. Ebi Talib'in (r.a.) huzuruna çıkardı ve şöyle dedi: "Şüphesiz bu kadın zina etmiştir." Kadın da zina ettiğini itirafta bulundu. (Çünkü kocası ortada bulunmadığı halde o hamile kalmıştı.) Hz. Ali (r.a.) perşembe günü o kadına yüz değnek vurdurdu ve cuma günü de onu recmettirdi. Recim işleminde göbeğine kadar gömülebilecek bir çukur kazdırdı ve ben de şahit (orada hazır) bulunuyordum. Sonra Hz. Ali (r.a.) şöyle dedi: "Şüphesiz ki recim bir sünnettir ki Peygamber efendimiz (s.a.v.) onun yolunu açmıştır. Eğer bu kadının zina suçu şahitlerle sübut bulsaydı, recim için ilk taşı şahidi atmış olurdu. Sonra da şehadetini atacağı taş izlerdi. Ne var ki kadın kendisi ikrarda bulundu. O bakımdan ona ilk taşı atan ben olacağım..." Böylece Hz. Ali (r.a.) o kadına ilk taşı attı ve sonra orada hazır bulunanlar taş atmaya başladılar ki ben de onların arasında idim. ALLAH'a yemin ederim ki, o kadını öldürenler arasında ben de vardım." [364]
Müctehidlerin İstidlal ve Îctihadları
a) Hanefilere göre, zina suçu şahitlerin şehadetiyle sübut bulmuşsa, o takdirde zâni ve zâniye recmedilirken ilk önce şahitlerin onu taşlaması vaciptir. Şahitleri müteakip imamın (veya hakim veyahut yetkili zatın) ve sonra da orada hazır bulunan müslümanlarm taşlaması gerekir. O kadar ki, şahitler taş atmaktan kaçınırlarsa had sakit olur ve artık zâni veya zâniye recmedılmez. Şahitlerden sadece birisinin taş atmaktan kaçınmasında da hüküm aynıdır, yani had sakıt olur, recim uygulanmaz.
Bunun gibi şahitlerin veya onlardan birinin ölümü veya kaybolması halinde de had sakıt olur, recim uygulanmaz. Aynı zamanda şahitlik ehliyetinden adamı çıkaran irtidad (dinden dönme), kör olma, dilsiz olma, fısk-u fücurda bulunma, hadd-ı kazften dolayı had cezası görme gibi arızî şeyler de haddi düşüren sebeplerdendir.
Recim dışında kalan diğer had cezaları uygulanırken önce şahidin veya imamın cezayı uygulamaya başlaması gerekli değildir. [365]
b) Şafiilere göre, zâni veya zâniye recmedilirken ne imam (vey* hakim veyahut yetkili kılman zat), ne de şahitler hazır bulunmazlar Zira Rasulüllah (s.a.v.) bir erkek ve bir kadını recmettirdiğinde kendis: hazır bulunmadı. Aynı zamanda Hz. Ömer ve Hz. Osman (r.a.) devrindi de bu iki halife birini re cm ettirdikleri zaman orada hazır bulunmamışlar ve kendileri gidip taş atmamışlardır. [366]
c) Malikilere göre, zina suçu dört şahidin şehadetiyle sübut bulduğu takdirde zâni veya zâniye re cm edilirken şahitlerin hazır bulunması ve ilk taşı onların atması gerekli olmadığı gibi, suç ikrar ile sübut bulmuşsa, imamın (veyahut hakim ve yetkili zatın) hazır bulunması gerekli değildir ve ilk taşı onun atması da gerekli görülmemiştir. Hakim veya emir, zaninin re cm e dilmesine hükmeder, recim de katide olduğu gibi bir haddir, emir veya hakim sadece cezanın uygulanmasını emreder. [367]
Tahliller
915 nolu Amir hadisini aynı zamanda Nesai ve Hâkim tahric etmişlerdir. Aslı ise Sahih-i Buhari'de geçmektedir ki, orada çukur kazıldığından söz edilmemiştir.
Şahitlerin ve imamın recm olayına hazır olup ilk taşı onların atmasının vücubu üzerinde daha çok Hanefıler durmuşlardır. Diğer üç mezhebin imamlarına göre onların hazır bulunmaları ve taş atmaları vacip değildir.
Hanefıler bu meselede şu hadisle de istidlal etmişlerdir:
"Rasulüllah efendimiz (s.a.v.) bir kadını recmetti ve nohut büyüklüğünde olan bir taşı ilk Önce kendisi attı ve sonra şöyle buyurdu: "Kadına taş atınız, ama yüzden (yani yüzüne atmaktan) sakınınız." [368]
Diğer müctehidler ise bu konuda daha çok Üneys hadisiyle istidlal etmişlerdir. Bu hadisi hudûd, yani hadler konusunun giriş kısmında nakletmiş bulunuyoruz. Bilgi için 831 nolu Ebu Hüreyre hadisine müracaat edilmesi tavsiye olunur.
Aynı zamanda Maiz b. Malik'in recmiyle ilgili hadisle de istidlal etmişler ve Maiz'in recmine Rasulüllah'm (s.a.v.) hazır olmadığını delil göstermişlerdir. [369]
Çıkarılan Hükümler
1- Zina suçundan dolayı kişi recm edilirken şahitlerin orada hazır bulunması ve ilk taşm onlar tarafından atılması vaciptir. (Bu Hanefile-rin görüşüdür.)
2- Şayet zina suçu ikrarla sübut bulmuşsa, imamın (hükümdarın veya hakimin) hazır bulunması ve ilk taşın onun tarafından atılması vaciptir. (Bu Hanefi'lerin görüş ve içtihadıdır.)
3- Diğer üç mezhebe göre, ne şahitlerin, ne de hükümdar veya hakimin hazır bulunması vacip değildir.
4- Aynı zamanda ilk taşın bunlar tarafından atılması da gerekli görülmemiştir.
5- Ebu Hanife'ye göre, şahitlerin hepsi veya birisi hazır bulunmazsa had sakıt olur.
6- Aynı zamanda şahitlerden biri veya ikisi veyahut hepsi taş atmaktan çekinirlerse had yine sakıt olur.
7- Şahitlik ehliyetini kaybetmeleri halinde de had sakıt olur.
8- Recimden önce şahitlerin hepsi veyahut birisi veya ikisi ölecek olursa had yine sakıt olur. Diğer üç mezhebe göre had sakıt olmaz.
9- Üç mezhebe göre, hükümdarın veya onun yetkili kıldığı hakimin veyahut müftinin görevi, sübut bulan zina suçundan dolayı recim. kararı vermek ve uygulanmasını emretmektir.
10- Nitekim Hz. Ömer ve Hz. Osman'ın (r.a.) hilafet yıllarında recim kararı uygulanırken bu iki halife hazır olmamış ve taş atmamışlardır.
11- Ancak hükümdarın veya kadı'nm hazır bulunmasında bir sakınca yoktur. Aynı zamanda taş alıp atmalarında da bir beis görülmemiştir. [370]