hafiza aise
Thu 7 July 2011, 04:03 pm GMT +0200
4_ Recî Vakası:
Safer ayında Hz. Peygamber'e (s.a.) Adal ve Kâra" kabilelerinden'[599] bir grup geldi. Aralarında müslümanların bulunduğunu söylediler ve Hz. Pey-gamber'den (s.a.) onlara kendileriyle birlikte, dini öğretecek, Kur'an okutacak kimseler göndermesini istediler.
Hz. Peygamber de beraberlerinde, İbn İshak'ın ifadesine göre altı kişi gönderdi. Buharı ise: "On kişiydiler. Başlarına da Mersed b. Mersed el-Ganevî'yi komutan yapmıştı.*' demektedir.[600] Aralarında Hubeyb b. Adiy de vardı. Birlikte yola çıktılar.
Hicaz dolaylarında Hüzeyloğuîlanna ait bir su olan Recî'e vardıklarında kendilerini götürenler sahabılere ihanet ettiler ve onlara karşı Hüzeylo-ğullarından yardım istediler. Onlar da gelip sahabîleri çepeçevre kuşattılar ve hepsini öldürdüler. Sadece Hubeyb b. Adiy ile Zeyd b. Desine'yi esir ettiler. Sonra bu ikisini götürüp Mekke'de sattılar. Hubeyb ile Zeyd, Bedir savaşında Mekkelilerin ileri gelenlerinden bazılarını öldürmüşlerdi. Hubey'i yanlarında hapsettiler, bir müddet sonra öldürülmesine karar verdiler. Onu Harem'den çıkartıp Ten'im'e getirdiler.
İdam edilmesi için görüş birliğine vardıklarında Hubeyb: "Beni bırakın da İki rekât namaz kılayım." dedi. Serbest bıraktılar ve iki rekât namaz kıldı. Selâm verince: "Vallahi eğer, korktu diyecek olmasaydınız daha fazla kılardım." dedi. Sonra şöyle devam etti: "Allah'ım! Kaç kişi olduklarını say ve onları teker, teker öldür. Onlardan hiçbirini sağ bırakma." Daha sonra şu şiiri okudu:
"Gruplar etrafımda toplandılar, kabilelerini de bir araya getirip he (grubun toplanmasını istediler.
Hepsi düşmanlıklarını açığa vurup benim aleyhime çalışıyorlardı!, kü ben telef olacak yerde, yağlı urganda bağlıyım.
Çocuklannı ve kadınlarını etrafıma topladılar. Beni asılmak üzere; gayet sağlam ve uzun bir dar ağacına yaklaştırdılar.
Kederimden sonraki garipliğimi ve ölümüm sırasında bu kimselerjiti bana hazırladığı şeyleri Allah'a şikâyet ediyorum.
Ey arşın sahibi! Yapmak istediklerine karşı bana sabır ver. Etimi parçaladılar, umudum kesildi.
Beni küfrü ya da ölümü seçmede serbest bıraktılar; gözlerim yaşla doldu, ama korkudan sızlanmıyorum.
Ölümden çekinmiyorum, zaten bir ölüyüm ben. Gidişim de dönüşüm de Rabbimedir.
Müslüman olarak öldürüleyim, ne tarafta öldürüldüğüme önem vermiyorum, yatacağım yer Allah katmdadır.
Bu Allah rızası içindir, dilerse parçalanmış bir cesedin mafsalları!^ mübarek kılar.
Düşmana karşı ürperme ve korku göstermiyorum; çünkü dönüşüm Allah'adır".
Ebu Süfyan ona dedi ki: "Arzu eder miydin, burada Muhammed'in boynu vurulaydı da sen ailenin yanında olaydın?" Hubeyb: "Hayır vallahi. Ben ailemin arasında olayım da Muhammed'e bulunduğu yerde kendisine acı verecek bir dikenin batmasını bile asla arzu etmem" diye karşılık verdi.
Sahihti Buharî)'dey öldürüleceği zaman iki rekât namaz kılma âdetini ilk başlatan insanın, Hubeyb olduğu kaydedilmektedir. Ebu Ömer b. Abdil-ber, Leys b. Sa'd yoluyla aktardığı bir kıssada Zeyd b. Hârise'nin bu iki rekâtı kıldığım nakletmiştir. Hicr b. Adiy de, Muaviye, Şam'a bağh beldelerden Azrâ'da kendisinin öldürülmesini emrettiğinde aynı şekilde iki rekât namaz kılmıştır. [601]
Sonra Hubeyb'i idam ettiler ve cesedini koruyaca.k bir kimse görevlendirdiler. Fakat Amr b. Ümeyye ed-Damrî, geceleyin gelip onu darağacıyla birlikte yüklenerek götürdü ve defnetti[602]
Hubeyb, esirliği sırasında Mekke'de hiç meyve bulunmazken, bir salkım üzüm yerken görülmüştür. Zeyd b. Desine'ye gelince, Safvan b. Ümeyye onu satın alıp babasına karşılık öldürdü.
Musa b. Ukbe, bu olayın sebebini şöyle zikretmiştir: "Allah Rasûlü (s.a.) bu birliği Kureyş hakkında araştırma yapmaları için göndermişti. Lihyano-ğullan onları engelledi.'[603]
[599] Adal: Hûn b. Huzeyme b. Müdrike b. îlyas b. Mudar soyundan bir kol olup Adal b. Dîş'e nisbet olunurlar. Kâra İse, yine Hûnoğullanndan bir kol olup adı geçen Adal b. Dîş'e nisbet olunurlar. îbn Dtireyd diyor ki: Taşlık, siyah tepeye Kâra denilir. Karalılar böyle bir tepeye yerleşip onunla isimlendirilmiş olmalıdırlar. Ok atmak konusundaki maharetlerinden dolayı darb-ı mesel olmuşlardır. Şair şöyle der:
"Kâra ile okçuluk yansı yapan kimse (şöhrete ulaşmaları konusunda) onlara hizmet etmiş demektir."
[600] İbn İshak'ın Sfre'smds böyle geçmektedir. Sahih(-i Buharî)'de ise Ebu Hureyre'den rivayetle Âsim b.Sabit'i komutan tayin ettiği belirtilmektedir. Sahih'teki rivayet daha doğrudur.
[601] Hicr ve arkadaşlarının öldürülmesi konusunda bk, el-îsâbe, 1629.
[602] Ahmed b. Hanbel, Müsned, 4/139, 5/287. İbn Ebî Şeybe ise Cafer b.Amr b.Ümeyye - babası kanalıyla "Hz. Peygamber'in (s.a..) Amr b. Ümeyye'yi tek başına Kureyş'e casus olarak gönderdiğini" rivayet eder. Amr b. Ümeyye anlatıyor: "Hubeyb'in asıldığı darağacınm yanına casuslardan korkarak geldim. Darağacınm üstüne çıkıp Hubeyb'İ çözdüm, yere düştü. Az öteye çekildim. Sonra etrafa bakındım, fakat Hubeyb'İ göremedim. Sanki yer onu yutmuştu. Şimdiye kadar Hubeyb'den herhangi bir iz, eser görülmedi." Senedinde İbrahim b. İsmail b. Mücemma' vardır ki zayıf bir râvi olduğunda ittifak edilmiştir.
[603] Buharı, 64/28; Ahmed b. Hanbel, Müsned (7915) 2/310; İbn Hişâm, 2/169-183; îbn Sa'd, 2/55-56; Taberî, 3/29; İbn Seyyidİnnâs, 2/40; İbn Kesîr, 3/123-124; Şerhu'l-Mevâhib-i Ledünİyye, 2/64—74.
İbn Kayyim el-Cevziyye, Za’du’l-Mead, İklim Yayınları: 3/286-288.
Safer ayında Hz. Peygamber'e (s.a.) Adal ve Kâra" kabilelerinden'[599] bir grup geldi. Aralarında müslümanların bulunduğunu söylediler ve Hz. Pey-gamber'den (s.a.) onlara kendileriyle birlikte, dini öğretecek, Kur'an okutacak kimseler göndermesini istediler.
Hz. Peygamber de beraberlerinde, İbn İshak'ın ifadesine göre altı kişi gönderdi. Buharı ise: "On kişiydiler. Başlarına da Mersed b. Mersed el-Ganevî'yi komutan yapmıştı.*' demektedir.[600] Aralarında Hubeyb b. Adiy de vardı. Birlikte yola çıktılar.
Hicaz dolaylarında Hüzeyloğuîlanna ait bir su olan Recî'e vardıklarında kendilerini götürenler sahabılere ihanet ettiler ve onlara karşı Hüzeylo-ğullarından yardım istediler. Onlar da gelip sahabîleri çepeçevre kuşattılar ve hepsini öldürdüler. Sadece Hubeyb b. Adiy ile Zeyd b. Desine'yi esir ettiler. Sonra bu ikisini götürüp Mekke'de sattılar. Hubeyb ile Zeyd, Bedir savaşında Mekkelilerin ileri gelenlerinden bazılarını öldürmüşlerdi. Hubey'i yanlarında hapsettiler, bir müddet sonra öldürülmesine karar verdiler. Onu Harem'den çıkartıp Ten'im'e getirdiler.
İdam edilmesi için görüş birliğine vardıklarında Hubeyb: "Beni bırakın da İki rekât namaz kılayım." dedi. Serbest bıraktılar ve iki rekât namaz kıldı. Selâm verince: "Vallahi eğer, korktu diyecek olmasaydınız daha fazla kılardım." dedi. Sonra şöyle devam etti: "Allah'ım! Kaç kişi olduklarını say ve onları teker, teker öldür. Onlardan hiçbirini sağ bırakma." Daha sonra şu şiiri okudu:
"Gruplar etrafımda toplandılar, kabilelerini de bir araya getirip he (grubun toplanmasını istediler.
Hepsi düşmanlıklarını açığa vurup benim aleyhime çalışıyorlardı!, kü ben telef olacak yerde, yağlı urganda bağlıyım.
Çocuklannı ve kadınlarını etrafıma topladılar. Beni asılmak üzere; gayet sağlam ve uzun bir dar ağacına yaklaştırdılar.
Kederimden sonraki garipliğimi ve ölümüm sırasında bu kimselerjiti bana hazırladığı şeyleri Allah'a şikâyet ediyorum.
Ey arşın sahibi! Yapmak istediklerine karşı bana sabır ver. Etimi parçaladılar, umudum kesildi.
Beni küfrü ya da ölümü seçmede serbest bıraktılar; gözlerim yaşla doldu, ama korkudan sızlanmıyorum.
Ölümden çekinmiyorum, zaten bir ölüyüm ben. Gidişim de dönüşüm de Rabbimedir.
Müslüman olarak öldürüleyim, ne tarafta öldürüldüğüme önem vermiyorum, yatacağım yer Allah katmdadır.
Bu Allah rızası içindir, dilerse parçalanmış bir cesedin mafsalları!^ mübarek kılar.
Düşmana karşı ürperme ve korku göstermiyorum; çünkü dönüşüm Allah'adır".
Ebu Süfyan ona dedi ki: "Arzu eder miydin, burada Muhammed'in boynu vurulaydı da sen ailenin yanında olaydın?" Hubeyb: "Hayır vallahi. Ben ailemin arasında olayım da Muhammed'e bulunduğu yerde kendisine acı verecek bir dikenin batmasını bile asla arzu etmem" diye karşılık verdi.
Sahihti Buharî)'dey öldürüleceği zaman iki rekât namaz kılma âdetini ilk başlatan insanın, Hubeyb olduğu kaydedilmektedir. Ebu Ömer b. Abdil-ber, Leys b. Sa'd yoluyla aktardığı bir kıssada Zeyd b. Hârise'nin bu iki rekâtı kıldığım nakletmiştir. Hicr b. Adiy de, Muaviye, Şam'a bağh beldelerden Azrâ'da kendisinin öldürülmesini emrettiğinde aynı şekilde iki rekât namaz kılmıştır. [601]
Sonra Hubeyb'i idam ettiler ve cesedini koruyaca.k bir kimse görevlendirdiler. Fakat Amr b. Ümeyye ed-Damrî, geceleyin gelip onu darağacıyla birlikte yüklenerek götürdü ve defnetti[602]
Hubeyb, esirliği sırasında Mekke'de hiç meyve bulunmazken, bir salkım üzüm yerken görülmüştür. Zeyd b. Desine'ye gelince, Safvan b. Ümeyye onu satın alıp babasına karşılık öldürdü.
Musa b. Ukbe, bu olayın sebebini şöyle zikretmiştir: "Allah Rasûlü (s.a.) bu birliği Kureyş hakkında araştırma yapmaları için göndermişti. Lihyano-ğullan onları engelledi.'[603]
[599] Adal: Hûn b. Huzeyme b. Müdrike b. îlyas b. Mudar soyundan bir kol olup Adal b. Dîş'e nisbet olunurlar. Kâra İse, yine Hûnoğullanndan bir kol olup adı geçen Adal b. Dîş'e nisbet olunurlar. îbn Dtireyd diyor ki: Taşlık, siyah tepeye Kâra denilir. Karalılar böyle bir tepeye yerleşip onunla isimlendirilmiş olmalıdırlar. Ok atmak konusundaki maharetlerinden dolayı darb-ı mesel olmuşlardır. Şair şöyle der:
"Kâra ile okçuluk yansı yapan kimse (şöhrete ulaşmaları konusunda) onlara hizmet etmiş demektir."
[600] İbn İshak'ın Sfre'smds böyle geçmektedir. Sahih(-i Buharî)'de ise Ebu Hureyre'den rivayetle Âsim b.Sabit'i komutan tayin ettiği belirtilmektedir. Sahih'teki rivayet daha doğrudur.
[601] Hicr ve arkadaşlarının öldürülmesi konusunda bk, el-îsâbe, 1629.
[602] Ahmed b. Hanbel, Müsned, 4/139, 5/287. İbn Ebî Şeybe ise Cafer b.Amr b.Ümeyye - babası kanalıyla "Hz. Peygamber'in (s.a..) Amr b. Ümeyye'yi tek başına Kureyş'e casus olarak gönderdiğini" rivayet eder. Amr b. Ümeyye anlatıyor: "Hubeyb'in asıldığı darağacınm yanına casuslardan korkarak geldim. Darağacınm üstüne çıkıp Hubeyb'İ çözdüm, yere düştü. Az öteye çekildim. Sonra etrafa bakındım, fakat Hubeyb'İ göremedim. Sanki yer onu yutmuştu. Şimdiye kadar Hubeyb'den herhangi bir iz, eser görülmedi." Senedinde İbrahim b. İsmail b. Mücemma' vardır ki zayıf bir râvi olduğunda ittifak edilmiştir.
[603] Buharı, 64/28; Ahmed b. Hanbel, Müsned (7915) 2/310; İbn Hişâm, 2/169-183; îbn Sa'd, 2/55-56; Taberî, 3/29; İbn Seyyidİnnâs, 2/40; İbn Kesîr, 3/123-124; Şerhu'l-Mevâhib-i Ledünİyye, 2/64—74.
İbn Kayyim el-Cevziyye, Za’du’l-Mead, İklim Yayınları: 3/286-288.