Hadice
Fri 6 May 2011, 07:55 am GMT +0200
Rasulullahın Vefat Etmeden Önce Cebrail'e Kuranı Arzetmesî
1439) Abdullah îbn Abbas şunu anlattı:
"Rasulullah (s.a.v.), her Ramazan'da, Cebrail'e Kur'an'ı arzederdi. Öldüğü ayda, Kur'an'ı ona iki defa arzetmişti."[7]
1440) Hicretin onbirinci yılında, Safer ayının sonlarında Rasulul-lah'ta (s.a.v.) bir baş ağrısı başladı.
el-Vakıdî şöyle demiştir: Safer'in bitmesine iki gece kala, başladı. Başkaları: Bir gece kala, demişlerdir. Rabiu'l-evvel m başında da, denilmiştir. Hz. Aişe şöyle anlattı:
Rasulullah'ın (s.a.v.) rahatsızlığı, Meymune'nin evinde başladı. O gün çıkıp benim yanıma geldi. Ben:
- Başım ağrıyor, dedim. Rasulullah (s.a.v.):
- "Benim de başım ağrıyor" dedi.
Daha sonra Meymune'nin evine döndü ve ağrısı şiddetlendi. O, hanımlarından, hastayken Aişe'nin odasında kalmasına izin vermelerim istedi Ona izin verdiler. Rasulullah (s.a.v.) ayakları yerde sürünür bir halde (başkalarının desteğiyle) onun evine gitti.
1441) Hz. Aişe şöyle anlattı:
Bir gün, Rasulullah (s.a.v.), Baki mezarlığından, bir cenazeden geldi. Beni, baş ağrısından: Vay başım! derken buldu ve şöyle dedi:
- "Bu sana zarar vermez. Eğer benden Önce ölseydin, seni yıkar, kefenler, cenaze namazım kılar ve defnederdim."[8] Ben de şöyle dedim:
-Vallahi, ben sanki senin ne yapacağını görür gibiyim. Eğer ben böyle olsaydım, sen benim odama döner, orada hanımlarından biriyle yatardın.
Rasulullah (s.a.v.) gülümsedi. Ölümüyle sonuçlanan rahatsızlığı başladı.
1442) Hz. Aişe, Rasulullah'ın (s.a.v.) hastalığı esnasında şöyle sorduğunu söyledi: "Ben, yarın neredeyim? Ben, yarın neredeyim?" Bu sözüyle Hz. Âişe'yi kasdediyordu. Hanımları onun istediği yerde olmasına izin verdiler. O, Hz. Aişe'nîn odasına geçti. Nihayet onun yanında öldü.[9]
[7] İmam Ahmed, Musned, I/276,325; İbn Ebî Şeybe, Musannef, X/560; Heysemî, Mecmau'z-Zevaid, IX/288.
[8] Buharî, Sahih, kitabu't-tıb, bab: 21; kiîabu'd-dıyat, bab: 14, 21; Müslim, Sahih, kitabu's-selam, bab: 27; Ahmed, Musned, VI/53; Tirmizî, Sünen, İV/391; Beyhakî, delaıl, Vli/ 169.
[9] Buharı, Sahih, H/128, V/37, VI/6, VII/44; Müslim, Sahih, kitabu fedaili's-sahabe, hadis: 84; Beyhakî, Sünenu'l-Kubra, VII/74, 298. Bakınız: Fethu'l-Bari, VII/107, VIII/141, IX/ 317; İthafu's-Sadetil-Muttakin, V/368.