Hadice
Thu 30 September 2010, 08:55 am GMT +0200
Rasûlullah'ın (S.A.V.) Çok Kadınla Evlenmesi
Bu konuda üç nokta üzerinde duracağız:
Birincisi: "Size helal olan kadınlardan ikişer, üçer, dörder alın" âyeti indikten sonra da Peygamber'in (s.a.v.) dörtten fazla kadınla evliliklerini devam ettirmesi.
ikincisi: Peygamber'in (s.a.v.) hanımlarından herbiriyle evli-liğindeki yüce hikmetin ve evliliklerinin şehevi arzulara dayalı olmadığının isbatı.
Üçüncüsü: Dörtten fazla oldukları halde Peygamber'in (s.a.v.) eşleri arasında âdil davranması.
Birinci Nokta:
1- Peygamber'in (s.a.v.) dörtten fazla kadınla evliliğinin devam etmesinin mubahlığı:
Peygamber'in (s.a.v.) dörtten fazla kadınla evli kalmasının mubahlığı, onun Özelliklerinden biridir. Başkasına çerçevenin daraltıldığı bir meselede onun için bir daraltmanın niçin olmadığı zihinlere gelebilir. Ancak onun diğer birtakım özellikleri de vardır. Mesela başkası için caiz ya da mendûb olan bazı şeyler kendisi için vaciptir. Gece namazı bunlardan biridir.[578]
Yine başkalarına helal olan bazı şeylerin onun için haram kılınması, onun özelliklerindendir. Meselâ sadaka, ona ve âline haramdır. [579] Kendisinden sonra eşlerinin başkalarıyla evlenmeleri yine haramdır. [580]
Peygamber'in (s.a.v.) hususiyetleri o kadar çoktur ki yazıya sığmaz. Bazı âlimler sırf bu konuda müstakil eserler telif etmişlerdir. Bu eserlerden biri Suyûtî'nin el-Hasâisu'1-Kübrâ isimli eseridir. Eser bu konuda ansiklopedi mahiyetindedir. Dileyen bu kitaba müracaat etsin. [581]
nereye gittiğini soruşturmuş fakat o gece Bakî mezarlığına giderek müminlere mağfiret dilediğini öğrenmiştir. [582]
Rasûlullah (s.a.v.) hicretten sonra ondokuz savaşa katılmıştır. Hem savaş bir-iki günlük iş değildir. Savaş öncesi yapılan hazırlıklar, savaş planını tesbit, günlerce sürer. Savaştan sonra, savaştan alınacak ibret ve derslerin tesbiti için harcanan mesaîler de hiç şüphesiz az değildir. Bazen bir savaştaki muhasara günlerce sürerdi.
Rasûlullah (s.a.v.), kadın ve erkek sahabenin eğitim ve bilgilendirilmeleri hususunda harcadığı mesailerinde asla cimrilik göstermezdi. Ondan naklettikleri hadisler, yüzlerce cildi dolduracak hacimdedir.
Şimdi hangi vaktini kadınlardan yararlanma saikiyle şehvetine harcadığını ya da daha çok kadın sahibi olma planlarıyla harcadığını söyleyebiliriz.
Hiç şüphesiz lüks hayat yaşamak, nimetlerinden istifade etmek, gençliğin coşkulu dönemlerinde hevanın peşinden koşmak ve ciddi işlerle uğraşmayıp vaktini boş geçirmek, şehveti tahrik eden temel faktörlerdir. Bunlardır cinsel arzuları kabartan ve insanı bu duygulann peşinden sürükleyen şeyler.
Oysa Rasûlullah (s.a.v.) gençliğinde Hz. Hatice'den başkasıyla evlenmiş değildir ve Hz. Hatice'yle evlendiğinde Hatice ondan onbeş yaş büyüktü; kırk yaşındaydı.
Onun, dünya hayatının nimetlerinden uzak zahidçe bir hayat yaşadığı konusuna gelince herhalde bu konuda fazla söz söylemeğe gerek yoktur. Şu bir kaç rivayet bize yeterli bilgiyi vermektedir:
Buhârî Hz. Aişe'den naklediyor: Muhammed'in (s.a.v.) ailesi, Medine'ye geldiğinden beri üç gün üstüste buğday ekmeğine doymuş değildir.
Enes (r.a.) rivayet ediyor: Rabbına kavuşuncaya kadar Rasûlullah'ın (s.a.v.) kepeksiz yumuşak bir somun ekmek ya da ateşte pişirilmiş et yediğini bilmiyoruz.
Hz. Aişe rivayet ediyor: Ay geçerdi evimizde yemek pişmezdi. Hurma yer, şu içerdik, bazen et kırıntıları getiren olunca, ancak pişmiş yemek yeme imkanımız olurdu.
Hz. Aişe, Urve tbnu'z-Zübeyr'e şöyle demiştir: Üçüncü hilali beklerdik; iki ay geçerdi Rasûlullah'ın (s.a.v.) evinde yemek pişmezdi. Urve diyor ki: Peki ne yiyordunuz, dedim. Dedi ki: iki siyahı: Hurma ve su. Ancak Rasûlullah'ın (s.a.v.) Ensardan komşuları vardı. Bunlar bazen deve sütü getirirlerdi, onu içerdik. [583]
Herhalde bütün bu anlattıklarımdan sonra, Rasûlullah'ın (s.a.v.) evliliklerinden her birinin hikmetini irdelemeye sıra gelmiştir.[584]
Bu konuda üç nokta üzerinde duracağız:
Birincisi: "Size helal olan kadınlardan ikişer, üçer, dörder alın" âyeti indikten sonra da Peygamber'in (s.a.v.) dörtten fazla kadınla evliliklerini devam ettirmesi.
ikincisi: Peygamber'in (s.a.v.) hanımlarından herbiriyle evli-liğindeki yüce hikmetin ve evliliklerinin şehevi arzulara dayalı olmadığının isbatı.
Üçüncüsü: Dörtten fazla oldukları halde Peygamber'in (s.a.v.) eşleri arasında âdil davranması.
Birinci Nokta:
1- Peygamber'in (s.a.v.) dörtten fazla kadınla evliliğinin devam etmesinin mubahlığı:
Peygamber'in (s.a.v.) dörtten fazla kadınla evli kalmasının mubahlığı, onun Özelliklerinden biridir. Başkasına çerçevenin daraltıldığı bir meselede onun için bir daraltmanın niçin olmadığı zihinlere gelebilir. Ancak onun diğer birtakım özellikleri de vardır. Mesela başkası için caiz ya da mendûb olan bazı şeyler kendisi için vaciptir. Gece namazı bunlardan biridir.[578]
Yine başkalarına helal olan bazı şeylerin onun için haram kılınması, onun özelliklerindendir. Meselâ sadaka, ona ve âline haramdır. [579] Kendisinden sonra eşlerinin başkalarıyla evlenmeleri yine haramdır. [580]
Peygamber'in (s.a.v.) hususiyetleri o kadar çoktur ki yazıya sığmaz. Bazı âlimler sırf bu konuda müstakil eserler telif etmişlerdir. Bu eserlerden biri Suyûtî'nin el-Hasâisu'1-Kübrâ isimli eseridir. Eser bu konuda ansiklopedi mahiyetindedir. Dileyen bu kitaba müracaat etsin. [581]
nereye gittiğini soruşturmuş fakat o gece Bakî mezarlığına giderek müminlere mağfiret dilediğini öğrenmiştir. [582]
Rasûlullah (s.a.v.) hicretten sonra ondokuz savaşa katılmıştır. Hem savaş bir-iki günlük iş değildir. Savaş öncesi yapılan hazırlıklar, savaş planını tesbit, günlerce sürer. Savaştan sonra, savaştan alınacak ibret ve derslerin tesbiti için harcanan mesaîler de hiç şüphesiz az değildir. Bazen bir savaştaki muhasara günlerce sürerdi.
Rasûlullah (s.a.v.), kadın ve erkek sahabenin eğitim ve bilgilendirilmeleri hususunda harcadığı mesailerinde asla cimrilik göstermezdi. Ondan naklettikleri hadisler, yüzlerce cildi dolduracak hacimdedir.
Şimdi hangi vaktini kadınlardan yararlanma saikiyle şehvetine harcadığını ya da daha çok kadın sahibi olma planlarıyla harcadığını söyleyebiliriz.
Hiç şüphesiz lüks hayat yaşamak, nimetlerinden istifade etmek, gençliğin coşkulu dönemlerinde hevanın peşinden koşmak ve ciddi işlerle uğraşmayıp vaktini boş geçirmek, şehveti tahrik eden temel faktörlerdir. Bunlardır cinsel arzuları kabartan ve insanı bu duygulann peşinden sürükleyen şeyler.
Oysa Rasûlullah (s.a.v.) gençliğinde Hz. Hatice'den başkasıyla evlenmiş değildir ve Hz. Hatice'yle evlendiğinde Hatice ondan onbeş yaş büyüktü; kırk yaşındaydı.
Onun, dünya hayatının nimetlerinden uzak zahidçe bir hayat yaşadığı konusuna gelince herhalde bu konuda fazla söz söylemeğe gerek yoktur. Şu bir kaç rivayet bize yeterli bilgiyi vermektedir:
Buhârî Hz. Aişe'den naklediyor: Muhammed'in (s.a.v.) ailesi, Medine'ye geldiğinden beri üç gün üstüste buğday ekmeğine doymuş değildir.
Enes (r.a.) rivayet ediyor: Rabbına kavuşuncaya kadar Rasûlullah'ın (s.a.v.) kepeksiz yumuşak bir somun ekmek ya da ateşte pişirilmiş et yediğini bilmiyoruz.
Hz. Aişe rivayet ediyor: Ay geçerdi evimizde yemek pişmezdi. Hurma yer, şu içerdik, bazen et kırıntıları getiren olunca, ancak pişmiş yemek yeme imkanımız olurdu.
Hz. Aişe, Urve tbnu'z-Zübeyr'e şöyle demiştir: Üçüncü hilali beklerdik; iki ay geçerdi Rasûlullah'ın (s.a.v.) evinde yemek pişmezdi. Urve diyor ki: Peki ne yiyordunuz, dedim. Dedi ki: iki siyahı: Hurma ve su. Ancak Rasûlullah'ın (s.a.v.) Ensardan komşuları vardı. Bunlar bazen deve sütü getirirlerdi, onu içerdik. [583]
Herhalde bütün bu anlattıklarımdan sonra, Rasûlullah'ın (s.a.v.) evliliklerinden her birinin hikmetini irdelemeye sıra gelmiştir.[584]