sidretül münteha
Sun 23 October 2011, 04:27 pm GMT +0200
1. Ramazanda Teravih Namazına Teşvik
1. Hz. Aişe (r.a.) anlattı: Bir gece Resûlullah teravih namazını kıldı. Cemaat de beraberinde kıldı, ikinci gece yine kıldı, o gece cemaat çoğaldı. Daha sonra üçüncü «veya dördüncü» gece cemaat toplandı, fakat Resûlullah (teravihi kıldırmak için) gitmedi. Sabah olunca; «Gece toplanildığını gördüm, ama teravih namazının size farz kılınmasından korktuğum için, çıkıp size teravih kıldırmadım.» buyurdu. Bu hadise Ramazanda olmuştu.[1]
2. Ebû Hüreyre (r.a.)'den: Resûlullah (s.a.v.) kesin emir vermeksizin Ramazanda teravih namazına teşvik ederek: «Kim inanarak ve Allah'ın rızasını düşünerek Ramazanı ihya ederse geçmiş günahları affolunur,»[2]buyurdu.
îbn Şihab der ki: Resûlullah'in vefatına kadar teravih namazı cemaatle kılınmadı. (Herkes kendi kendine kılardı.) Hz. Ebû Bekir'in hilafetinde ve Hz. Ömer'in hilafetinin ilk zamanlarında da böyle devam etti.[3]
[1] Müslim, Salâtu'l-Musafirin, 6/178. Ayrıca bkz. Şeybani, 238.
[2] Ramazan'in ihyası; teravih namazını kılmak, Kur'an okumak, fakirleri gözetmek... gibi ibadet ve güzel işler yaparak olur.
[3] Buharı, Salâtu't-Teravih, 31/1; Müslim, Salâtu'l-Musafirîn, 6/174.