ehlidunya
Sat 27 July 2013, 09:36 am GMT +0200
Ramazan, eşyanın asıl sahibinin kim olduğunu öğretiyor

Ramazan ayı, Rabbimizin bizim sahip olmamızı istediği vasıflarla tanışma ayıdır.
Sabır, yardımlaşma, kardeşlik, birlikte yaşamanın incelikleri, eşyanın asıl sahibinin kim olduğu ve bizim de aslında ne olduğumuzu öğreten aydır.
Ramazan ayı, Rabbimizin bizim sahip olmamızı istediği vasıflarla tanışma ayıdır. Sabır, yardımlaşma, kardeşlik, birlikte yaşamanın incelikleri, eşyanın asıl sahibinin kim olduğu ve bizim de aslında ne olduğumuzu öğreten aydır.
Evet ihtiyacımız olan rızıktan bir süre uzak kalmakla aslında muhtaç bir varlık olduğumuzu, sonra da bizim ihtiyaçlarımızı gideren bir Sahibimizin olduğunu ve bu Sahibimizin de var olan her şeye sahip olduğunu öğreniyoruz.
Hayatımızı zaten günde beş vakit namazla düzene koyan Mevlâ’mızın beden saatimizi de bir düzen içinde görmek istediğini anladığımız bir aydır Ramazan Ayı.
Gerçek manada İnsân-ı Kâmil olmanın ne demek olduğunu bize ders veren bir aydır.
Ben, Ramazan Ayı’nı, beni çocukluğuma götüren ve kaybettiğim sevdiklerimle beni bir sofraya oturtan, onların yüzlerini ve ahlâklarını hatırlamama sebep olan İlâhî bir lütuf olarak da görüyorum.
Hatırladığım Ramazanlar, yine böyle yaz günlerine denk gelen günlerdeydi. Tutmaya çalıştığımız ilk oruçları bizden satın alan büyükleri hatırlıyorum. Mahallelinin birbirlerine yardım ve ikramlarını hatırlıyorum. Buzdolabı olmayan komşulara soğuk su veya buz taşıdığımız günler geliyor aklıma. Birlikte kılınan teravih namazlarının bazı rekâtlarını kılıp bazılarında yorgunluğu bahane ederek oturduğumuz günleri hatırlıyorum, ama hep aklımda anlamlandıramadığım emniyet ve güven hissi kalmış...
Allah-u Teâlâ’dan bu Ramazân-ı Şerif hatırına bütün İslâm âlemine huzur, bereket ve razı olduğu hayatı lütfetmesini diliyorum.
Yeni Asya

Ramazan ayı, Rabbimizin bizim sahip olmamızı istediği vasıflarla tanışma ayıdır.
Sabır, yardımlaşma, kardeşlik, birlikte yaşamanın incelikleri, eşyanın asıl sahibinin kim olduğu ve bizim de aslında ne olduğumuzu öğreten aydır.
Ramazan ayı, Rabbimizin bizim sahip olmamızı istediği vasıflarla tanışma ayıdır. Sabır, yardımlaşma, kardeşlik, birlikte yaşamanın incelikleri, eşyanın asıl sahibinin kim olduğu ve bizim de aslında ne olduğumuzu öğreten aydır.
Evet ihtiyacımız olan rızıktan bir süre uzak kalmakla aslında muhtaç bir varlık olduğumuzu, sonra da bizim ihtiyaçlarımızı gideren bir Sahibimizin olduğunu ve bu Sahibimizin de var olan her şeye sahip olduğunu öğreniyoruz.
Hayatımızı zaten günde beş vakit namazla düzene koyan Mevlâ’mızın beden saatimizi de bir düzen içinde görmek istediğini anladığımız bir aydır Ramazan Ayı.
Gerçek manada İnsân-ı Kâmil olmanın ne demek olduğunu bize ders veren bir aydır.
Ben, Ramazan Ayı’nı, beni çocukluğuma götüren ve kaybettiğim sevdiklerimle beni bir sofraya oturtan, onların yüzlerini ve ahlâklarını hatırlamama sebep olan İlâhî bir lütuf olarak da görüyorum.
Hatırladığım Ramazanlar, yine böyle yaz günlerine denk gelen günlerdeydi. Tutmaya çalıştığımız ilk oruçları bizden satın alan büyükleri hatırlıyorum. Mahallelinin birbirlerine yardım ve ikramlarını hatırlıyorum. Buzdolabı olmayan komşulara soğuk su veya buz taşıdığımız günler geliyor aklıma. Birlikte kılınan teravih namazlarının bazı rekâtlarını kılıp bazılarında yorgunluğu bahane ederek oturduğumuz günleri hatırlıyorum, ama hep aklımda anlamlandıramadığım emniyet ve güven hissi kalmış...
Allah-u Teâlâ’dan bu Ramazân-ı Şerif hatırına bütün İslâm âlemine huzur, bereket ve razı olduğu hayatı lütfetmesini diliyorum.
Yeni Asya