neslinur
Sun 11 July 2010, 01:14 am GMT +0200
Rahmet Peygamberi
“(Ey Resûlüm), biz seni ancak âlemlere rahmet olarak gönderdik.” (Enbiya sûresi, 21/107)
Allah Teâlâ, Hz. Muhammed’i (sallallâhu aleyhi ve sellem) peygamber olarak göndermekle bütün kâinata, yaratılmışlara merhamet etmiştir. Çünkü son ve mükemmel din olan İslâm Dini’ni O’nun vasıtasıyla duyurmuştur. Bu âyet, aynı zamanda rahmet dini olan İslâmiyet’i kötü, korkulacak bir dinmiş gibi tanıtma çabalarına da bir cevaptır. Allah Teâlâ’nın insanlara bir din göndermesi, rahmetinin sonucudur. Zira O’nun insanlara ihtiyacı yoktur. İnsanların O’na ihtiyacı vardır. Allah’ın dinini kabul edenler, o dinle şereflenirler.
Hz. Muhammed’in (sallallâhu aleyhi ve sellem), bir peygamber olarak yaptıkları insanlık için rahmettir. O’nun sayesinde insanlar, medeniyeti ve insan olmayı öğrenmişler, getirdiği yüce dinden etkilenmişler ve faydalanmışlardır. Meselâ, Müslüman olmayanların bile -geçmiş peygamberlerin ümmetlerinde görüldüğü şekilde- dünyada toptan azaba uğramamaları, O’nun rahmetinin sonucudur. Hz. Muhammed’in (sallallâhu aleyhi ve sellem) âlemlere rahmet oluşu, aynı zamanda Efendimiz’in (sallallâhu aleyhi ve sellem) Allah katındaki yerinin ve bütün varlıklar için taşıdığı değerin ifadesidir.
Merhum Mehmet Akif Ersoy, “Bir Gece” adlı şiirinde Resûlullah’ın (sallallâhu aleyhi ve sellem) rahmet oluşunu şöyle dile getirmiştir:
Âlemlere rahmetti, evet, şer-’i mübini
Şehbâlini adl isteyenin yurduna gerdi.
Dünya neye sahipse, O’nun vergisidir hep;
Medyûn O’na cem’iyyeti, medyûn O’na ferdi.
Medyûndur O Mâsum’a bütün bir beşeriyyet…
Ya Rab, bizi mahşerde bu ikrâr ile haşret.
Şer’-i mübin: İslâm Dini. Şehbâl: Kanat.
Adl: adalet. Medyûn: Borçlu.
Beşeriyyet: İnsanlık. İkrâr: Kabul.
“(Ey Resûlüm), biz seni ancak âlemlere rahmet olarak gönderdik.” (Enbiya sûresi, 21/107)
Allah Teâlâ, Hz. Muhammed’i (sallallâhu aleyhi ve sellem) peygamber olarak göndermekle bütün kâinata, yaratılmışlara merhamet etmiştir. Çünkü son ve mükemmel din olan İslâm Dini’ni O’nun vasıtasıyla duyurmuştur. Bu âyet, aynı zamanda rahmet dini olan İslâmiyet’i kötü, korkulacak bir dinmiş gibi tanıtma çabalarına da bir cevaptır. Allah Teâlâ’nın insanlara bir din göndermesi, rahmetinin sonucudur. Zira O’nun insanlara ihtiyacı yoktur. İnsanların O’na ihtiyacı vardır. Allah’ın dinini kabul edenler, o dinle şereflenirler.
Hz. Muhammed’in (sallallâhu aleyhi ve sellem), bir peygamber olarak yaptıkları insanlık için rahmettir. O’nun sayesinde insanlar, medeniyeti ve insan olmayı öğrenmişler, getirdiği yüce dinden etkilenmişler ve faydalanmışlardır. Meselâ, Müslüman olmayanların bile -geçmiş peygamberlerin ümmetlerinde görüldüğü şekilde- dünyada toptan azaba uğramamaları, O’nun rahmetinin sonucudur. Hz. Muhammed’in (sallallâhu aleyhi ve sellem) âlemlere rahmet oluşu, aynı zamanda Efendimiz’in (sallallâhu aleyhi ve sellem) Allah katındaki yerinin ve bütün varlıklar için taşıdığı değerin ifadesidir.
Merhum Mehmet Akif Ersoy, “Bir Gece” adlı şiirinde Resûlullah’ın (sallallâhu aleyhi ve sellem) rahmet oluşunu şöyle dile getirmiştir:
Âlemlere rahmetti, evet, şer-’i mübini
Şehbâlini adl isteyenin yurduna gerdi.
Dünya neye sahipse, O’nun vergisidir hep;
Medyûn O’na cem’iyyeti, medyûn O’na ferdi.
Medyûndur O Mâsum’a bütün bir beşeriyyet…
Ya Rab, bizi mahşerde bu ikrâr ile haşret.
Şer’-i mübin: İslâm Dini. Şehbâl: Kanat.
Adl: adalet. Medyûn: Borçlu.
Beşeriyyet: İnsanlık. İkrâr: Kabul.