- Rahmet Çok Uzakta Değil

Adsense kodları


Rahmet Çok Uzakta Değil

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

Array
ezelinur
Sun 19 September 2010, 07:08 pm GMT +0200



O kadar geniş ki, dar aklımızla anlayamıyoruz, kavrayamıyoruz rahmetin genişliğini.

Onun içindir tövbelerdeki eksiklik, Allah’tan kaçış.

Allah lâyıkıyla sevilebilseydi, rahmetinin genişliği lâyıkıyla hissedilebilseydi bir nebze, o gün bayram olurdu.

Rahmetten Bediüzzaman kadar hiç bahseden olmadı.

Altı bin sayfalık Külliyât, Rahîm isminin bir tecellisi.

Allah tanıtılmadan, sevdirilmeden, anlatılmadan aramıza mesafeler girdi.

Hak etmediği bir yere çekildi rahmet ve kullar Rahman’ı tanımadan O’nun azabıyla korkutuldu.

Rahmeti o kadar çok ki, rahmetini anlatacak kelime yok.

Herkesin bu ummandan nasibi, olsa olsa bir damla.

Ama bazen o bir damlanın da bir ummânı taşıdığını da görüyoruz.

Bir çekirdeğin içinde bir ağacı taşıdığı gibi.

İşte size Risâlelerden, içinde ummanlar gizleyen iki damlacık:

“Meselâ, bahar mevsiminde,

Cennet hûrileri tarzında bütün ağaçları sündüs-misâl libaslar ile giydirip,

çiçek ve meyvelerin murassaâtıyla süslendirip, hizmetkâr ederek,

onların latîf elleri olan dallarıyla çeşit çeşit en tatlı, en musannâ meyveleri bize takdim etmek;

hem, zehirli bir sineğin eliyle şifâlı en tatlı balı bize yedirmek; hem, en güzel ve yumuşak bir libası elsiz bir böceğin eliyle bize giydirmek;

hem, rahmetin büyük bir hazînesini küçük bir çekirdek içinde bizim için saklamak, ne kadar cemîl bir kerem, ne kadar latîf bir rahmet eseri olduğu bedâheten anlaşılır.

“Evet, aç bir arslan zayıf bir yavrusunu kendi nefsine tercih ederek, elde ettiği bir eti yemeyip yavrusuna vermesi;

hem, korkak tavuk, yavrusunu himâye için ite, aslana saldırması;

hem, incir ağacı kendi çamur yiyerek yavrusu olan meyvelerine hâlis süt vermesi, bilbedâhe nihayetsiz Rahîm, Kerîm, Şefîk bir Zâtın hesâbiyle hareket ettiklerini kör olmayana gösteriyorlar.

Evet, nebâtât ve behimiyât gibi şuursuzların gayet derecede şuurkârâne ve hakîmâne işler görmesi, bizzarûre gösterir ki, gayet derecede Alîm ve Hakîm birisi vardır ki, onları işlettiriyor; onlar, Onun nâmiyle işliyorlar.”


(Sözler, Onuncu Söz, s. 65)

SELİM GÜNDÜZALP