- Rabbin gönüllü esiri

Adsense kodları


Rabbin gönüllü esiri

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

Array
sumeyye
Fri 18 June 2010, 11:37 am GMT +0200
Rabbin gönüllü esiri


Bağlardan kurtulduğun oranda, hürsün Uçan kuşlar, niçin hep “hürriyeti” çağrıştırır zihnimizde? Zira ufuklara kanat açarak ağırlıklarından ve yerin bağından kurtulmuşlardır
Rabbin gönüllü esiri İnsan ruhu dahî, hakîkati itibariyle Rahman’ın sırrıyken, ulvîlikler yurdundan, bu denî (alçak) dünyaya inmiştir:
“Hepiniz ininiz” (el-Bakara, 38) kelâmıdır, insanın dünya sürgününün başlangıcı… Artık insan, ihtiyaçlarla bağlanmıştır Dünyadan müstağnî, Rabb’e kul olduğunda hür ve âzâd olacaktır
Sahi hürriyet nedir?
Çokluktan kurtulup “bir olmak”, “ Bir” de fânî olmaktır
Madem ki, mutlak mânâda hür ve âzâd oluş yok, o hâlde neyin esirisin?
Mü’minsen eğer, Rabb’in gönüllü esirisin İman, bunun tasdikidir İbrahim -aleyhisselâm-’a Rabb’i:
“–İslam ol!” buyurduğunda, O:
“–…Âlemlerin Rabb’ine teslîm oldum!” demişti (Bkz: el-Bakara, 131)
Ey İslâm! Sen, hürriyetin adısın!
Peki ya, Allah’tan başka Rab tanıyanlar, neyin esiridirler? Onlar, âyette buyurulduğu gibi:
“Hevâ ve hevesini ilâh edineni gördün mü?” (el-Câsiye, 23)
Gördün mü, varlıklar içinde en muhtaç olanı? Bir paradoks değil midir bu; hem en muhtaç, hem de en azgın olmak? Bir körlük değil midir, bağı görüp de, onu tutanı görmemek?
Demek, ihtiyaçlar gözlerimizi bağlıyor, Sana doğru yolumuzu açacakken! İsyan, gafletten besleniyor
Ey İslâm! Sen, Rahman’la sulhta olmaksın…
Rabb’im, Sen’in fakirin eyle bizi ki; muhtaçlıklarımız, bizi Sana götürsün
Hürriyet; kendini Rabb’e adamaktır Öyle bir adanmışlık ki; zıddına tekabül edip kulları sultan eden…
“De ki; şüphesiz benim namazım, kurbanım, hayatım ve ölümüm, hepsi âlemlerin Rabbi Allah içindir” (el-En’âm, 162) âyetinde ifadesini bulan bir kurbanlık…
Nefsin ihtiyaçları ölürken, yeni bir hayatla dirilmek gibi… Ya da bir kurban gibi adayarak kendini, hep namaz hâlinde olmak Kim bilir belki de hepsi… Değil mi ki, Rabb’e kurbet (yakınlık), abdiyyet (kulluk) iledir Rab, doğurmamıştır, doğrulmamıştır[1]



[1] Mevlânâ, Fîhi Ma Fîh, s:155

 


ALINTI