sumeyye
Fri 19 November 2010, 11:12 am GMT +0200
‘Rabb’in Terbiyesinde Temizlenen Nefis
“Andolsun nefse ve ona bir düzen içinde, biçim verene,
Sonra ona fücurunu ve takvasını ilham edene,
Felah bulmuştur; onu tezkiye edebilen,
Ziyan etmiştir; onu kirletip gömen!” (91/7–10)
En güzel şekilde yaratmış; Rabbim bizi, (95/4)
İyilik için kılmışsa da kabiliyetli,
Kötülüğe de temayüllüyüz, imtihan gereği.
Bunun için de nefsimizi takva ile temizlemeli.
Ancak İslam ortaya çıkarabilmekte güzellikleri,
En mükemmel terbiyeci olarak tanıyoruz; Yüce Rabbi.
“Okusun diye bize âyâtını; gönderdi peygamberini,
Talim etsin diye verdi, Kitab’ı ve hikmeti.” (2/129)
Ya bu talim ve terbiyeden kaçanlara ne demeli? (27/80)
Eğitim ve öğretim sunmak onların da derdi.
Bazılarına göre eğitmek; kendi fikirlerini,
Giydirmek herkese, elbise gibi.
Kontrol altına almak istemekteler belli ki,
Dayatmaktalar zorla istediklerini.
Öyle mi ki, İslam’ın terbiye yöntemi,
Basiret üzere anlamaya davet eder; her ferdi.
Beşeri eğitim de, hedefler ahlaklı insanı,
Ancak sağlam bir temeli olmadığından; elde edemez başarı.
Onlar da her şeyi akıl süzgecinden geçirir, belki,
Ancak şaşkın bir haldedir, olmadığından bir mihengi.
Oysa aklını kullanırken, islamın terbiyesindeki;
Vahiyden güç alır, kalmaz içinde çelişki.
Öğrendikleri, ameli olmayan, faydasız bilgiyi,
Taşırlar, “kitap yüklü merkep” misali.
Müslümansa, gayesiz öğrenmez hiçbir şeyi,
Gayretini artırır; edindiği her bilgi.
Zamana ve mekâna bağımlı değildir, islamın terbiyesi.
Akif’in de “başlasın terbiyeniz ailelerden…” dediği gibi,
Her ev bir mescid bir mekteptir; iyi değerlendirilmeli.
Müslüman kendi nefsini ederken tezkiye,
Ateşten korumak için, dikkat eder, ehline de. (66/6)
Rıbbiyyunlar olarak çıkınca huzura ahirette,
Şundan başkası değildir, duymak isteyeceklerimiz de:
“Ey o Rabbine muti olan nefs-i mutmainne!
Sen dön o Rabbine,
Hem râdiye olarak, hem merdiye,
Gir kullarımın içine,
Gir cennetime!” (89/27–30)
Elif Öztemiz