neslinur
Tue 13 July 2010, 01:04 am GMT +0200
İKİNCİ BÖLÜM
TERBİYE MESELELERİ
1. Rab Ve Terbiye
Çocuk deyince akla öncelikle terbiye ve terbiye ile alâkalı mes'eleler gelir. Binâenaleyh Kur'ân'da bu mevzûyla ilgili birçok bahsin yer etmesi pek tabiîdir. Daha önce de temas ettiğimiz gibi, Cenâb-i Hak kendisini çeşitli isim ve sıfatlarıyla nazara verirken "Rab" ismiyle de çokça vermektedir.
Rab[161] ismi terbiye masdarından gelmektedir. Masdar'ın "mürebbî" mânâsında kullanılması mübalâğa içindir. İşte bu mübalâğa mânâsından dolayı "Rab" kelimesi "mürebbî" kelimesinin basit bir müteradifi (eşanlamlısı) olmakta "aynı terbiye gibi olan ve binâenaleyh istilâ, istilâ, inayet, tedbîr ve tasarruf,telkin ve irşad, teklif, emir, nehiy, terğîb, terhîb, taltif, tekdir gibi terbiyenin bütün levâzımâtına (gereklerine) mâlik kuvvetli ve ekmel bir mürebbi demek olur ve bu münâsebetle sahip ve mâlik mânâsına dahi gelir...
Binâenaleyh alelıtlak (yalnız olarak) "Rab" denildiği zaman sâde mâlik veya sâde terbiye mefhumları değil, ikisine de bütün levazımı ile sahip bir Kadîr-i Kayyum anlaşılır."[162]
Durum böyle olunca, Kur'ân-ı Kerîm'de Cenâb-ı Hakkın daha çok Rab olarak zikri, Onun terbiyeci yönünü hatırlatmak, terbiyeye giren faaliyetleri ve bunların ehemmiyetini nazara vermek içindir. Cenâb-ı Hakkın "Rab" vasfıyla Kur'ân'da zikri gerçekten çoktur. Daha ilk sûre olan Fâtiha'da "Rabbü'l-Âlemin" (âlemlerin Rabbi) olarak tezahür ettiği gibi en son sûre olan Nâs sûresinde de "Rabbü'n-Nas" yâni insanların sahibi, idarecisi, terbiyecisi olarak tezahür etmektedir. Daha önce de belirttiğimiz gibi, okuyucuya, terbiyeyi hatırlatacak mâhiyette "rab" kökünden kullanılan kelimelerin sayısı 979'dur.
Bu kısa açıklamadan sonra terbiyeyi ilgilendiren bir kısım mes'elelere geçebiliriz.[163]
TERBİYE MESELELERİ
1. Rab Ve Terbiye
Çocuk deyince akla öncelikle terbiye ve terbiye ile alâkalı mes'eleler gelir. Binâenaleyh Kur'ân'da bu mevzûyla ilgili birçok bahsin yer etmesi pek tabiîdir. Daha önce de temas ettiğimiz gibi, Cenâb-i Hak kendisini çeşitli isim ve sıfatlarıyla nazara verirken "Rab" ismiyle de çokça vermektedir.
Rab[161] ismi terbiye masdarından gelmektedir. Masdar'ın "mürebbî" mânâsında kullanılması mübalâğa içindir. İşte bu mübalâğa mânâsından dolayı "Rab" kelimesi "mürebbî" kelimesinin basit bir müteradifi (eşanlamlısı) olmakta "aynı terbiye gibi olan ve binâenaleyh istilâ, istilâ, inayet, tedbîr ve tasarruf,telkin ve irşad, teklif, emir, nehiy, terğîb, terhîb, taltif, tekdir gibi terbiyenin bütün levâzımâtına (gereklerine) mâlik kuvvetli ve ekmel bir mürebbi demek olur ve bu münâsebetle sahip ve mâlik mânâsına dahi gelir...
Binâenaleyh alelıtlak (yalnız olarak) "Rab" denildiği zaman sâde mâlik veya sâde terbiye mefhumları değil, ikisine de bütün levazımı ile sahip bir Kadîr-i Kayyum anlaşılır."[162]
Durum böyle olunca, Kur'ân-ı Kerîm'de Cenâb-ı Hakkın daha çok Rab olarak zikri, Onun terbiyeci yönünü hatırlatmak, terbiyeye giren faaliyetleri ve bunların ehemmiyetini nazara vermek içindir. Cenâb-ı Hakkın "Rab" vasfıyla Kur'ân'da zikri gerçekten çoktur. Daha ilk sûre olan Fâtiha'da "Rabbü'l-Âlemin" (âlemlerin Rabbi) olarak tezahür ettiği gibi en son sûre olan Nâs sûresinde de "Rabbü'n-Nas" yâni insanların sahibi, idarecisi, terbiyecisi olarak tezahür etmektedir. Daha önce de belirttiğimiz gibi, okuyucuya, terbiyeyi hatırlatacak mâhiyette "rab" kökünden kullanılan kelimelerin sayısı 979'dur.
Bu kısa açıklamadan sonra terbiyeyi ilgilendiren bir kısım mes'elelere geçebiliriz.[163]