- Psikolojiye Göre Evlilik

Adsense kodları


Psikolojiye Göre Evlilik

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

rray
Hadice
Tue 9 November 2010, 07:12 am GMT +0200

Psikolojiye Göre Evlilik:


Psikologlar evliliğin, insan vicdanının güven duyma ve huzur ar­zusunu doyurmaya vesile olduğunu söylerler. Derler ki: insan, fikrî ve medenî gelişimiyle hayatta karşılaştığı problemlerden dolayı sadece hayvanî arzularını tatmin etmekle yetinemez. Gayesine ulaşmak ve me­sajını iletmek için sürekli bir mücadele içerisindedir.

Bu durum, güven ve istikrar içerisinde olmasını gerektirir. Sevgi­sine karşılık veren, onu teselli eden, kendisine dinlenme ve huzur vasıtalarını sağlayan, yorgunluk ve zorlukları kendisine kolaylaştırıp azim ve gayretini bileyen, onu önemli işlere teşvik eden, uzak emelleri yakın gösteren, hayatın yorgunluklarına ve ağır sorumluluklarına karşı onun yardımına koşan, hayat boyu bollukta ve sıkıntılı durumlarda onun yanında yer alan sevgi dolu bir kalbe ihtiyaç vardır. Ancak bu şekilde sevgi ortamına kavuşur. Şefkat ve merhamet kanatlarını üzerinde hisseder. Onda vefa duygusu gelişir, iyilik eğilimi onda kuvvet kazanır. Barış ve huzur esintisini hisseder. Sosyal ve ekonomik etkenler karşısında bu vicdanî ve ruhî etkenler, salt biyolojik ve fizyolojik etkenlerden daha çok ona rehberlik ederler.

Cinsi arzular yönünden meseleye baktıklarında şu kanatlarını belirtirler: Kişi, örf ve geleneklerin ortaya koyduğu, şeriat ve yasaların düzenlediği çerçevenin dışında cinsi arzulannı tatmin etmeye kalktığında içinde mahcubiyet ve pişmanlık duygularını tahrik eden, vicdan azabına sebep olan bir ortamla karşı karşıya kalır. Değer yargıları ile yaptıkları onda sürekli bir iç çatışmanın doğmasına sebep olur; ruhî bunalımlara düşer. Psikolojik hastalıklar onun için kaçınılmaz olur.

Cinsi arzu, bir an için, insan bedenini tümden sarıp aklını başından alsa da geçicidir. Bazen güçlenir, bazen zayıflar, bazen görünür, bazen kaybolur. Erkekte de, kadında da tabiat kanunlarına uygun seyreder; her dönemde değişime uğrar. Ama erkek olsun, kadın olsun, her dönem için insan ruhî istikrara muhtaçtır.

O halde erkek de, kadın da bedenî bağlardan çok, hayat boyu sıcaklığını hissedecekleri ruhî huzura, karşılıklı anlayışa ve ortaklığa muhtaçtırlar. Yaşlan ne kadar ilerlerse ilerlesin, cinsî arzulan ne kadar körelirse körelsin ve ne denli büyük problemlerle karşılaşırlarsa karşılaşsınlar herbiri diğerine kendisini koruyan, şefkatli bir eş gözüyle bakacaktır.

Bu nedenle insan bu hissî, ruhî ve vicdanî susuzluğunu örfün hoşnutluğu ve kanunun himayesinde giderecek bir kurumu, bir üniteyi tercih etmektedir.

Bu kurumun en güzel meyvelerinden olan bir evlada kavuştuğunda ise kişi, içinde gıpta ve şefkat duygularının raksetmeye başladığını hisseder. Bu duygular onu, doğan o tomurcuğun gözetim ve gelişimini üstlenmeye sürükler. Nihayet o tomurcuk gelişip güçlenir, kendi kendine yeterli hale gelir ve hayattaki rolünü kendisi üstlenir.[88]

 

neslihan
Thu 1 January 2015, 01:17 am GMT +0200
Psikoloji açısından da insan kalbine mukabil bir kalp istiyor ve onunla mutlu ve huzurlu güven içerisinde oluyor Allahın kanunu...