sumeyye
Mon 25 January 2010, 01:16 pm GMT +0200
Peygamberliğinin Hz. Muhammed (a.s.)a Bildirilişi
Peygamberimiz (a.s.)in Yüce Allah tarafından peygamber olarak gönderileceği ve ilahî rah metin kullara onunla ihsan olunacağı gün gelmişti.
Peygamberimiz (a.s.); Ramazan ayının 15. Cumartesi ve 16. Pazar gecelerinde[89] Hira mağarasında uyuduğu sırada, rüyasında vahiy meleği Cebrail (a.s.), atlastan bir kap içinde bir Kitabla gelip Peygamberimiz (a.s.)a:
"Oku!" dedi.
Peygamberimiz (a.s.):
"Ben, okuma bilmem!" dedi.
Cebrail (a.s.), Peygamberimiz (a.s.)ı, nefesi kesilinceye kadar sıktı ki, Peygamberimiz kendisini ölecek sandı.
Bundan sonra, Cebrail (a.s.) bırakıp, Peygamberimize:
"Oku!" dedi.
Peygamberimiz (a.s.):
"Ben, okuma bilmem!" dedi.
Cebrail (a.s.), Peygamberimiz (a.s.)ı tekrar nefesi kesilinceye kadar sıktı.
Peygamberimiz (a.s.), kendisini ölecek sandı.
Sonra, Cebrail (a.s.) bırakıp, Peygamberimize yine:
"Oku!" dedi.
Peygamberimiz (a.s.), Cebrail (a.s.)ın sıkmasından kurtulmak için:
"Neyi okuyayım!" diye sorduğu zaman, Cebrail (a.s.), Alâk sûresinin başındaki beş âyeti okudu.
Cebrail (a.s.) ayrılıp gittiği ve Peygamberimiz (a.s.) uykudan uyandığı zaman, o âyetler sanki bir kitap olarak kalbine yazılmış gibi idi.
Peygamberimiz (a.s.) mağaradan ayrılıp Hira dağının ortasına geldiği zaman, gökten bir ses işitti ki:
"Yâ Muhammedi Sen, Allah´ın Resûlüsün! Ben, Cebrail´im!" diyordu.
Peygamberimiz (a.s.), başını kaldırıp bakınca, Cebrail (a.s.)ı, ayaklarını göğün ufkuna basmış bir insan suretinde gördü!
"Yâ Muhammedi Sen, Allah´ın Resûlüsün! Ben, Cebrail´im!" diyordu.
Peygamberimiz (a.s.) duraklamış, ona bakakalırı işti.
Ne bir adım ilerleyebiliyor, ne de gerileyebiliyordu.
Cebrail (a.s.)ı görmemek için, yüzünü göğün ufuklarından ne tarafa çevirip baksa, hep onu öylece görüyordu![90]
Cebrail (a.s.)ın sesi, Peygamberimiz (a.s.)a gâh gökten, gâh ağaçtan, gâh dağ dan., geliyordu.[91]
89- Ebu Kays b. Haris,[661]
90- Mahmiyye b. Cez´,[662]
91- Süfyan b. Ma´mer.[663]