- Peygamberlere İman

Adsense kodları


Peygamberlere İman

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

Array
ayten
Fri 5 November 2010, 12:06 am GMT +0200
3. 4- Peygamberlere İman


Allah, emirlerinin ve insanlar için gerekli gördüğü ahlâki öğütlerin tebliği ve beyanı için insanlar arasından bazılarını seçerek, insanlara elçi olarak gönderir. Bu kişilere “Peygamber” denir. Peygamberler üstün ahiak ve fazilet sahibi kimselerdir. Allah'ın emirlerini insanlara tebliğ ederler. Hata yapacak olurlarsa, Tanrı kendilerini uyarır. Bu sebeple hatada ısrar etmezler. Doğru ve sadık, üstün yetenekli kişilerdir.

Kur'an her millete peygamber gönderildiğini haber vermekle birlikte, bunlardan sadece Arabistan ve çevresine gönderilen bazılarının isimlerini inanç ve ahlak önderleri olarak açıklar. Bunlar: Adem, İdris, Nuh, Hud, Salih, ibrahim, Lût, ismail, İshak, Ya'kub, Yusuf, Eyyub, Şuayb, Musa, Harun, Davud, Süleyman, îlyas, Elyesa, Zü'l-kifl, Yunus, Zekeriya, Yahya, İsa ve Muhammed (a.s.)dır. Bir de Üzeyir, Lokman, Zü'l-karneyn isimleri geçer ki, bunların peygamber mi veli mi oldukları tartışma konusudur.

Ahlâkî öğütleriyte veya kurdukları dinî-felsefî sistemleriyle peygamberler gibi davranışlar sergilemiş veya dinler kurmuş, insanlığa yön vermiş düşünürler de vardır. Buda ve Konfüçyüs bunun örnekleridir. Ancak bu büyüklerin yaptıkları işi Tanrı'dan aldıkları bir görevle, vahiyle yaptıklarına dâir elimizde belge yoktur. Hayatları gözden geçirildiğinde, kendilerinden önceki dinleri veya düşünce ürünlerini, ahlâkî zenginlikleri tahsil ederek, topluma ve insanlığa hizmet için ürettikleri düşünceleri insanlık yararına kullanmak istedikleri anlaşılır. Ancak Tanrısal bilgilerin tebliğcisi, öğreticisi oldukları hakkında bilgi sahibi olunmadığı gerekçesiyle ne kabul edilirler, ne de reddedilirler. İslam onları resmen peygamber saymaz. Nitekim adını zikrettiğimiz her iki filozof da Tanrıdan ve vahiyden hiç bahsetmemişlerdir. Buda, Hint düşünce ve kültüründeki ruhun sonsuz tenasüh acılarından canlıları kurtarmanın yollarını aramıştır. Konfüçyüs de ahlâkî bir toplumun nasıl oluşabileceğini öğretmeye çalışmıştır. Müslümanlarca bu şahsiyetler peygamber değil, insanlık tarihinin yetiştirdiği büyük düşünür ve din filozoflarıdır.

Tarih boyunca insanlığın sevgisini ve saygısını kazanmış önder ve düşünürlerin peygamber olup olmadıkları ihtimalleri, günümüze ulaşan eserleri incelenerek değerlendirilmeye çalışılır. Meselâ Zerdüşt kendisine bir meleğin vahiy getirdiğini, tek Allah'ın varlığını öğrettiğini ve diğer insanlara da öğretmekle görevlendirildiğini açıklamıştır. Allah'a eş koşulan ilâhların cinler olduğunu ilan etmiştir. Ahiret ve hesap gününden bahsetmiştir. Bu haliyle Peygamber olma ihtimali kuvvetle muhtemeldir. Ancak kurdukları sistemleri İslam'a uymayanlara peygamberlik ihtimali verilmez.

Müslümanlar, Hz. Muhammed'den sonra dünyaya gelip Peygamberlik iddiasında bulunanlara şüpheyle bakarlar. Kur'an, Hz. Muhammed'in ahir zaman peygamberi, “Hâtemü'l-Enbiya” olduğunu ifade eder. Bu ibare, hem kendinden öncekilerin onaylayıcısı, hem de sonuncusu anlamını taşır. “Hâtem” (sonuncu) kelimesini, yalnız “Hatem” (onaylayıcı) olarak yorumlamak isteyen düşünceler kabul görmezler.