sumeyye
Thu 7 January 2010, 10:46 pm GMT +0200
Peygamberimizin Vefatından Önce Vukua Gelen Mucizeler Ve Bazı Özellikler
Buharı ve Müslim´in rivayetine göre, Aişe şöyle demiştir: Peygam ber (s.a.v.), hasta olmazdan Önce: "Bir peygamber, vefat ettikten sonra gideceği cenneti görüpde muhayyer bırakılmadıkça vefat etmez!" buyu rurdu. Nitekim hastalığı ağırlaştığı sırada, ben O´nu kucağımda tut makta idim. Bir ara kendisine bir ağırlık gelip bayıldı. Sonra kendisine gelip gözlerini açtı... Sonra gözlerini odanın tavanına dikerek: "Ey Al lah´un, refîk-i â´lâ´ya" dedi. Hatırladım ve bildim ki, bu O´nun bize daha evvel haber verip söylediği şeydir."
Yine Buharı ve Müslim Aişe ´den rivayet eder. O şöyle demiştir: Biz, kendi aramızda Resûlüllah´m (s.a.v.), dünyâ ile âhiret arasında muhay yer bırakılmadan vefat etmeyeceğini konuşur dururduk... O´nun vefatıyla neticelenen hastalığı başladığı zaman, sesinde bir kısıklık oldu. O, o haliyle şöyle diyordu: "...Allah´ın müstesna nimetlere erdirdiği pey gamberler, sıddîkler, şehidler ve sâlihlerle beraber. Onlar gerçekten ne güzel arkadaştırlar!" [17]
Aişe´den Beyhakl´nin rivayeti ise şöyledir: Peygamber (s.a.v.) ba yıldığı sırada, O´nun mübarek başı benim kucağımdaydı. Ben, O´nun yüzünü siliyor ve kendisine şifa bulması için de dua ediyordum... Bir ara kendisine gelip dedi ki: "Bilakis yâ Aişe, artık ben Rafîk-i Alâ ve Es´ad´a gidiyorum! Cibril´in, Mîkâîl ve israfil´in arkadaşlığı ne güzel dir!"
Ahmed, îbni Sa´d ve Ebû Nuaym sahih bir senedle Aişe´den şöyle rivayet ederler: Peygamber (s.a.v.) buyurdu: "Peygamberlerden her biri, vefat etmezden önce muhakkak muhayyer bırakılır. O da âhireti seçer de ondan sonra vefat eder." Ben, Peygamberimiz´in bu sözünü iyi akhmda tutuyordum. Hastalandığı sırada da O´nun başı benim kucağımda idi
îbni Sa´d, Câbir bin Abdullah´tan şöyle nakleder: Ka´bü´l-Ahbâr, Ömer zamanında gelip Peygamber´in (s.a.v.) vefatından önce, en son o-larak söylediği şeyin ne olduğunu sordu. Ömer de kendisine: "Bunu gi dip Ali´ye sormalısın" karşılığım verdi. O da gidip Ali´ye sordu ve ondan şu cevabı aldı: "O´nun son sözü: "Namaz´a dikkat ediniz, Namaz´a!" ol muştur.
Buhârî ve Müslim´in Enes ´ten rivayetleri ise şöyledir: Resûlüllah´m (s.a.v.) en son vasiyeti şöyle olmuştur:
"Namaza dikkat ediniz, namaza! Bir de elinizin altındakilerin hukukuna!" Evet, Sevgili Peygamberimiz´in nefesi çıktığı ve dili döndü ğü müddetçe söyleyip durduğu ve tekrarladığı son sözü ve vasiyeti, işte böyle olmuştur!" [18]
[17] Nisa suresi, 69
[18] Sevgili ve şanlı Peygamberimizin son vasiyetlerinin namaz ve kul hakkına riâyet üzerinde olması, ne kadar da güzel olmuştur! Bunu aklı başında hiçbir müslüman ya-dırgayamaz! Biri, Allah´ın vahdaniyetine İmândan sonra Allah´ın kullan üzerinde en büyük hakkı bulunan namaz. Diğeri de, bir insanın elinin altında bulunan ve kendisine emânet olan köle ve hizmetlilerinin hukukuna riayet. Onlara güzel bakmak, onları güzel eğitip yetiştirmek. Haklarından hiç birini hafife almamak.
Celaleddin es-Suyuti, Peygamberimizin Mucizeleri ve Büyük Özellikleri, Uysal Kitabevi: 541-542.