- Peygamberimizin, Kendisinden Sonra Hanımlarıyla Nikah Edilmesinin Haram Oluşudur

Adsense kodları


Peygamberimizin, Kendisinden Sonra Hanımlarıyla Nikah Edilmesinin Haram Oluşudur

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

Array
sumeyye
Mon 4 January 2010, 09:55 pm GMT +0200
Peygamberimizin Bir Özelliği De, Kendisinden Sonra Hanımlarından Herhangi Birinin Herhangi Bir Kimse Tarafından Nikah Edilmesinin Haram Oluşudur


Bu hususta Yüce Allah, Kerim Kitabında buyuruyor ki: "Sizin Allah Resûlü´ne eziyet etmeniz ve kendisinden sonra O´nun hanımlarını ni kahlamanız, asla olmaz! Çünkü bu, Allah katında büyük bir günahtır!"

Halbuki bu, daha önceki peygamberlerde böyle değildi. Sâre vali demizin o zalim hükümdarın yanında geçen kıssası ve ibrahim (a.s.)´m Sâriye hakkındaki; "bu benim kardeşimdir" sözü, aynı zamanda İbra him´in Sâriye´yi o sırada o Cebbar´ın nikahlaması için boşamak istemesi göz önüne alındığında; diğer peygamberlerden herhangi birinin hanı mının başkası tarafından nikahlanmasının haram olmadığına delil sa yılabilir." [66]

Hakim ve Beyhaki Huzeyfe´nin, kendi hanımına şöyle dediğini ri vayet etmiştir: "Ey hanımım, eğer sen cennettâ de benim hanımım ol mayı arzu edersen, benden sonra başkası ile evlenmemelisin! Zira cennetlik bir kadının cennetteki kocası, dünyada iken en son kocası kim ise odur." [67]

işte Huzeyfe´nin dile getirdiği bu sebebtendir ki, Peygamberimizin hanımlarının, O´ndan sonra bir başkası ile evlenmesi haram kılınmıştır. Zira peygamberimizin hanımları, cennette de peygamberimizin hanım ları olacaktır. Sonra peygamberimizin hanımları, bütün mü´minlerin a-nalarıdırlar. Bu bakımdan da onlardan herhangi birinin, bir başkası tarafından nikah edilmesi mümkün değildir. Aksi halde böyle bir şey, Peygamber Efendimiz´in çok yüksek makamına da ters düşerdi. Sonra, Peygamber Efendimiz vefatından sonra da kabrinde diri bulunmaktadır. Bu bakımdan da, böyle bir şey doğru olamazdı. [68] Bu yüzdendir ki el-Mâverdi, Peygamberimiz' in vefatından sonra hanımlarının dört ay on Ahzab suresi, 53 günlük Ölüm iddetini çekmelerine gerek olmadığına dair bir söz naklet-miştir. Peygamberimizin bayatta iken ayrıldığı hanımı ile bir başkasının nikahlanmasmın haram olup olmadığında ise bir kaç söz vardır. Bun lardan biri: Onun da başkası ile evlenmesinin haram oluşudur. îmam-ı Şâfn bunu savunmaktadır. Ayetin umumuna bakarak el-Ravzâ´da sahih görülen mezheb de budur.

"Peygamberimiz´den sonra" denilince; Peygamberimiz´in vefatın dan sonra demek değil "Peygamberimiz´in nikahlamasından sonra" de mektir. [69] Tabii bunun zıddını söyleyenler de olmuştur. Üçüncü söz: Peygamberimizin hanımlarından Peygamberimizle birleşmesi gerçek leşmiş olanların bir başkası tarafından nikah edilemeyeceği; nikahtan sonra birleşme gerçekleşmeden ayrılanın, bir başkası tarafından nikah edilebileceği merkezindedir. Nitekim el-Şerhu´s-Sağir´da bildirildiğine göre, îmam-ı Haremeyn ile îmam-ı Rafii, bu sözü seçmişler ve sahih görmüşlerdir. Buna delilleri de, Eş´aş bin Kays´m, Peygamberimiz´den birleşme gerçekleşmeden ayrılmış bulunan el-Müsteize ile evlenmiş ol masıdır. [70] Eş´aş, bu kadın ile evlendiği zaman; bunu haber alan halife Ömer, Eş´aş´ı recm ettirerek öldürtmek istemişti. Fakat kendisine, bu kadın ile Hz. Peygamber arasında nikahtan sonra birleşme gerçek leşmemiş olduğu haber verilmiş, o da bundan vazgeçmiştir, ihtilâf, Peygamber Efendimiz´in: "Allah ve Resulü ile dünyayı seçmek" arasında kendilerini serbest bıraktığı zaman dünyayı seçerek Peygamberimiz´den ayrılmış olanın üzerinde de vardır. îmam-ı Haremeyn ile îmam-ı Gazali arasında en sahih görülen; böylesinin nikah edilmesinin helâl olduğu şeklindedir. Hatta bazıları buna kesin olarak hükmetmiştir. Zira Pey gamber Efendimiz´in onları muhayyer bırakmasının hikmeti ancak bu şekilde anlaşılır, demişlerdir. Onlar da, dünyayı değil de, Allah ve Resûlü´nü seçince, dünyada da, çenette de Resûlüllah Efendimiz´in ha nımları olma mükafatını kazanmışlardır."[71]




[66] Müelitimiz´in bu İstidlal tarzı, son derece zayıftır. Zira İbrahim (a.s.) Sâriye´yi e-linden almalarından korktuğu için: "Bu benim kardeşimdir" demişti. Eğer "karımdır" deseydi, Sâriye´yi temelli almak maksadıyla İbrahim´i öldüreceklerdi. Zâlim hükümdar, Sâriye´yi zorla alıp nikahlamış olsaydı bile, hiç zâlimin yaptığı ile delîl göstermek doğru olur mu? Sonra İbrahim; Sâriye´yi boşamak istemiş de değildi! Müellifimizin bu iddiası yerinde değildir

[67] Ebud-Derdâ´nm da bu şekilde hanımına bir vasiyeti olmuştur

[68] Bunu, iddete manî bir dirilik mânâsında almak doğru değildir. Zira Efendimiz´in hanımları, O´ndan sonra iddetlsrini çekmişlerdir

[69] Ayetin zahirinin mânâsı, "O´nun ölümünden sonra" mânâsıdır

[70] Bu müsteîze; Ümeyme bınîı Nûmân adındaki kadındır. Bâzıları bunun, Leys´li prenses, bâzıları da Fâtıma binti Dahhâk olduğunu söylemiştir.

[71] Celaleddin es-Suyuti, Peygamberimizin Mucizeleri ve Büyük Özellikleri, Uysal Kitabevi: 2/373-374