- Peygamberimizin Büyük Özelliği De, O´nun Mucizesinin Kıyamete Kadar Kalmasi

Adsense kodları


Peygamberimizin Büyük Özelliği De, O´nun Mucizesinin Kıyamete Kadar Kalmasi

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

rray
sumeyye
Mon 4 January 2010, 06:13 pm GMT +0200
Peygamberimizin Bir Büyük Özelliği De, O´nun Mucizesinin Kıyamete Kadar Baki Oluşudur


Peygamberimiz (s.a.v.); mucizesinin kıyamete kadar baki oluşu gibi, bir büyük özelliğe de sahip bulunmaktadır. Kıyamete kadar bakî olan bu mucize ise, hiç şüphesiz Kur´ân-ı Kerîm´dir! Diğer peygamber lerin mucizeleri ise, kendi zamanları ile kayıtlı ve geçici idi. Peygambe-rimiz´in bir özeliği de, peygamberler içinde en çok mucizeye sahip olmasıdır. Onun bu mucizelerinin sayısı üzerinde beyânda bulunan bazı âlimler: "Bunlar sayıca bine varmaktadır" demiştir. Bâzıları ise, bunla rın üç bin kadar olduğunu söylemiştir. Nitekim, Beyhakî de böyle de miştir. Bu hususta Allâme el-Huleymî de şöyle der: "Peygamber Efendimiz, mucizelerin sayısı bakımından bütün peygamberlerden önde olduğu gibi, mucizelerinin keyfiyeti bakımından da bir üstünlüğe sa hiptir. Zîra diğer peygamberlerin mucizeleri arasında, cisimlerin yarıl ması şeklinde (meselâ Ay´ın yarılıp ikiye bölünmesi gibi) bir mucize bulunmamaktadır. Bu mânâ ve mâhiyet de, Peygamberimize verilmiş bulunan bir özelliktir."

Bu hususta ben de derim ki: Peygamberimizin büyük özellikleri arasında; daha önceki peygamberlere verilmiş bulunan bütün mucizele rin kendisine verilmiş olması da vardır. Zîrâ daha önceki peygamber lerden herhangi birine, sadece bir nevî mucize verilmiştir. Onlardan hiç birine her nevî mucize verilmiş değildir. Bizim Peygamberimiz´e ise, hem her nevî mucize, hem de her nevî fazîlet ve üstünlük dahî verilmiş du rumdadır. [32]

îzzüddîn Ibni Abdüsselâm da der ki: Peygamber´e (s.a.v.) taşın selâm vermesi, O´ndan ayrılması sebebiyle kuru kütüğün inlemesi, par maklan arasından su fışkırması gibi mucizeler de, O´nun özellikleri a-rasındadır. Zira bu gibi mucizeler başka peygamberlerden hiç birisine olmamıştır. Keza inşikâk-ı kamer (ay´in yarılması) mucizesi de O´nun bir özelliğidir."[33]



Peygamberimizin; Peygamber Olarak En Son Gönderilişi, Son Peygamber Oluşu,Getirdiği Şeriatın Kıyamete Kadar Baki Oluşu, Diğer Şeriatleri Nesh Edişi, Peygamberlerden Otvun Zamanına Ulaştıkları Takdirde O´na Tabi Olacaklarına Dair Söz Alınışı Gibi Özellikleri De Vardır.


Nitekim Yüce Allah ilgili bazı âyetlerinde şöyle buyurmaktadır:

"Muhammed, sizin erkeklerinizden birinin babası değil, fakat Al lah´ın resulü ve peygamberlerin sonuncusudur. Allah, her şeyi bilendir." [34]

"Sana da, kendinden Önceki kitapları doğrulayıcı ve onları kollayıp koruyucu olarak bu kitabı gerçekle indirdik..." [35]

"O, Resulünü hidâyetle ve hak dinle gönderdi ki, Allah´a ortak ko şanlar hoşlanmasa da o hak dîni, bütün dinlerin üstüne çıkarsın..." [36]

Bu konuda fikir beyân eden âlimlerden Ibni Seb, şu son iki âyeti Peygamberimiz´in getirdiği şeriatın, kendinden önceki şerîatleri nes-hettiğine dâir, birer delil olarak zikretmiştir.

Ebû Nuaym, Ömer bin Hattâb´ın aşağıdaki hadisi naklettiğini kaydetmiştir. Bu kayda göre Ömer şöyle demiştir: "Ben, Peygamber (s.a.v.)´e gitmiştim. Yanımda da, ehl-i kitâbtan bâzı dostlarımdan not ettiğim yazılar vardı. Bunları Hz. Peygambere okumak istemiştim. O, buna kızarak buyurdu ki: "Varlığım elinde olan Allah´a yemin ederim ki, eğer Mûsâ (a.s.) bugün sağ olup aramızda bulunasaydı, ona, bana tâbi olmaktan başka bir şey düşmezdi!" [37]






[32] Evet Peygamber (s.a.v.) Efendimiz; sâhib bulunduğu faziletleri ve mekârim-i ahlâkı bakımından, diğer peygamberlere verilmiş bulunanların tamâmını kendisinde topla mış durumdadır. Bunda hiç şüphe yoktur. Fakat mucizelere gelince: Allah´ın bu husustaki âdeti ve kânunu öyledir ki, her bir peygamberin mucizesini o peygamberin kavmi içinde mevcûd ve meşhur bulunan şey cinsinden kılmıştır. Mûsâ (a.s.)´ın asası gibi ki, kavminin sihirbazlarını mağlûb etmiştir. Isâ (a.s.)´ın mucizeleri ki, kavminin meşhur tabiblerinİ âciz bı rakmıştır. Peygamberimiz´e verilen Kur´an mucizesi ki, bu da kavmi içinde meşhur ve çok yaygın bulunan fesahat ve belagat cinsinden olmuştur ve kavminin bütün fasîh ve beliğlerini âciz bırakıp şaşkına çevirmiştir. Yoksa, bütün peygamberlerin mucizelerinin Peygamberimi ze verilmiş olduğunu iddia etmek; doğru ve makbul bir söz değildir.

[33] Celaleddin es-Suyuti, Peygamberimizin Mucizeleri ve Büyük Özellikleri, Uysal Kitabevi: 2/360-361.

[34] Ahzab suresi, 40

[35] Maide suresi, 48

[36] Tevbe suresi, 33

[37] İmâm-ı Ahmed´in rivayetine göre de Abdullah bin Sabit şöyle anlatmıştır: "Ömer, Peygamberimiz´e gelip, Kurayza´lı bir yahûdî dostundan yazdığı bâzı notları okumak istedi. Peygamberimiz´in derhal rengi attı. Ben Ömer´e: "Görmüyor musun, Peygamberimiz´in rengi değişti?" dedim. Ömer de bunun üzerine derhal: "Ben, rab olarak Allah´a, dîn olarak İslama, peygamber olarak da Muhammed´e inanıp razı oldum!" dedi. Bunun üzerine de Peygambe rimiz´in rengi düzeldi ve mesrur oldu ve şöyle buyurdu: "Varlığım elinde olana yemin ederim ki, eğer Mûsâ aranızda olsa, siz de beni bırakıp ona uysanız, muhakkak sapıtmış olurdunuz! Siz benim ümmetim, ben de sizin peygam berin izim!"

Câbir´den olan rivayete göre, Peygamberimiz bu sözünü şöyle tamamlamışlardır: "Siz, ehl-i kitaba bir şay sormayınız! Onlar hidâyette değildir ki sizi hidâyete sevketsİnler! Onlara inanırsanız, ya hakkı inkâr, ya da bâtılı tasdîk etmiş olursunuz. Vallahi Mûsâ hayatta olsa, ona helal olan sâdece bana uymak olurdu!" Diğer bir rivayette ise: "Mûsâ ve Isâ hayatta olsa ar. onlara düsen bana uvmak olurdu" buvurulmustur.

Celaleddin es-Suyuti, Peygamberimizin Mucizeleri ve Büyük Özellikleri, Uysal Kitabevi: 2/362.



akmina
Mon 4 January 2010, 08:32 pm GMT +0200
ALLAHÜMME SALLİ ALA MUHAMMED ALA ALİ MUHAMMED  paylaşımların için teşekkürler