sumeyye
Sat 23 January 2010, 09:41 pm GMT +0200
Peygamberimiz (a.s.)ın İzinin Makam´dakine En Çok Benzediği
Güvenilir ravilerin Abdullah b. Abbastan rivayetlerine göre,[552] Peygamberimiz (a.s.)in yirmi yaşlarında bulunduğu sırada idi ki, Kureyşliler kıyafet ve izlerden anlayan kâhin bir kadının yanına varıp:
"Şu Makam sahibine[553] iz bakımından[554] hangimizin daha çok benzediğini bize haber ver?" dediler.[555]
İbrahim (a.s.); İsmail (a.s.)la birlikte Kabe´nin duvarlarını yükseltirlerken,[556] İbrahim (a.s.)ın uzanıp yerden taş alması ve duvara kaldırması zorlaşınca,[557] İsmail (a.s.), bir taş getirip İbrahim (a.s.)ın ayağının altına koymuş, o da onun üzerinde dikil erek duvar örme işine devam etmişti.[558]
Kabe´nin yapısı sona erinceye kadar bu iskele taş, köşelerde dolaştırılmış durmuştu.
İşte, İbrahim (a.s.)ın üzerinde durduğu bu Taş´a "Makam-ı İbrahim" adı verilmiştir.[559]
Kur´ân-ı Kerîm´de de:
"Şüphesiz ki, âlimler için feyizli ve aynı hidayet olmak üzere konulan İlk Beyt (Mâbed), elbette ki Mekke´de olandır. Orada, apaçık alâmetler, Makam-ı İbrahim vardır..."[560] buyurularak, bu mübarek taş anılmıştır.
İbrahim (a.s.)ın gerek iskele gibi kullandığı ve gerek üzerine dikilip insanları hacca davet ettiği bu mübarek taşın[561] üzerinde İbrahim (a.s.)ın iki ayağının izi de bulunmaktadır.[562]
Kâhin kadın, Kureyşîlerin isteklerine karşı:
"Eğer, siz şu ince milli yerin üzerine bir yaygı serer, sonra da onun üzerinde yürür geçerseniz, ben size istediğinizi haber veririm" dedi. Kureyşîler; ince, yumuşak milli yerin üzerine hemen bir yaygı serdil er, sonra da üzerinden yürüyüp geçtiler.
Kâhin kadın; Peygamberimiz (a.s.)ın izini görünce:
"Bu iz; Makam´dakine, benzerlikte en yakınınızdır!" dedi.
Bundan, yirmi yıl[563] veya yirmi yıla yakın[564], ya da Allah´ın dilediği kadar[565] bir müddet geçtikten sonra, Yüce Allah, Muhammed (a.s.)ı, peygamber olarak gönderdi.[566]
[552] İbn Mâce, Sünen, c. 2, s. 787.
[553] Ahmed b. Hanbel, Müsned, c. 1, s. 332, İbn Mâce, Sünen, c. 2, s. 787, İbn Seyyid, Uyûnu´l-eser, c. 1, s. 78-79, Suyûtî, Hasâisü´l-kübrâ, c. 1, s. 171 , Alâuddin Ali, Kenzu´l-um mâl, c. 12, s. 391 .
[554] İbn Mâce, Sünen, c. 2, s. 787, İ bn Seyyid, Uyûnu´l-eser, c. 1, s. 79.
[555] Ahmed b. Hanbel, Müsned, c. 1, s. 332, İbn Mâce, Sünen, c. 2, s. 787, İbn Seyyid, Uyûnu´l-eser, c. 1, s. 79, Suyûtî, Hasâis, c. 1, s. 1 71, Alâuddin Ali, Kenzu´l-um m âl, c. 12, s. 391.
[556] Bakara: 1 27.
[557] Ezrakî, Ahbâru Mekke, c. 1, s. 59, Beyhakî, Delâilü´n-nübüwe, c. 2, s. 52, Zemahşerî, Keşşaf, c. 1, s.448.
[558] Buhârî, Sahîh, c. 4, s. 116, Taberî, Tefsîr, c. 1, s. 536, Beyhakî, Delâilü´n-nübüvvıe, c. 2, s. 52.
[559] Ezrakî, Ahbâru Mekke, c. 1, s. 59, Taberî, Tefsîr, c. 1, s. 536.
[560] Âl-iİmrân: 96-97.
[561] Ezrakî, Ahbâru Mekke, c. 1, s. 67-68.
[562] Ezrakî, Ahbâru Mekke, c. 1, s. 68, Taberî, Tefsîr, c. 4, s. 11, Zemahşerî, Keşşaf, c. 1 , s. 448, Kurtubf, Tefsîr, c. 7, s. 139, Ebu´l-Fidâ, Tefsîr, c. 1, s. 384.
[563] Ahmed b. Hanbel, Müsned, c. 1, s. 332, İbn Mâce, Sünen, c. 2, s. 787, İbn Seyyid, Uyûnu´l-eser, c. 1, s. 79, Suyûtî, Hasâisü´l-kübrâ, c. 1, s. 171 -172, Alâuddin Ali, Kenzu´l-um mâl, c. 12, s. 391 .
[564] Ahmed b. Hanbel, Müsned, c. 1, s. 332, Suyûtî, Hasâisü´l-kübrâ, c. 1, s. 172.
[565] Ahmed b. Hanbel, Müsned, c. 1, s. 332, İbn Mâce, Sünen, c. 2, s. 787, İbn Seyyid, Uyûnu´l-eser, c. 1, s. 79, Alâuddin Ali, Kenzu´l-um m âl, c. 12, s. 391.
[566] Ahmed b. Hanbel, Müsned, c. 1, s. 332, İbn Mâce, Sünen, c. 2, s. 787, İbn Seyyid, Uyûnu´l-eser, c. 1, s. 79, Suyûtî, Hasâisü´l-kübrâ, c. 1, s. 172, Alâuddin Ali, Kenzu´l-um mâl, c. 12, s. 391.
M. Asım Köksal, İslam Tarihi, Köksal Yayınları: 1/104-105.