sumeyye
Sun 7 February 2010, 10:04 pm GMT +0200
Peygamberimiz Aleyhisselamın Müşrikler Arasında Bulunan Bazı Kişilerin Öldürülmemesini
Tavsiye Buyuruşu
Tavsiye Buyuruşu
Peygamberimiz Aleyhisselam:
"Anladım ki, Hâşim oğullarından ve başkalarından bazı kişiler, Bedir´e zorlanarak çıkarılmışlardır. Bizim onlarla çarpışmamız gerekmez.
O halde, sizden her kim Hâşim oğullarından herhangi birisiyle karşılaşırsa, onu öldürmesin! Kim Ebu´l-Bahterî ile karşılaşırsa, onu öldürmesin! Kim Abbas b. Abdulmuttalib´le karşılaşırsa, onu öldürmesin! Çünkü, onlar ancak isteksiz olarak, zorlanarak Bedir´e çıkarılmışlardır" buyurdu. Bunun üzerine, Ebu Huzeyfe b. Utbe b. Rebia:
"Biz babalarımızı, oğullarımızı, kardeşlerimizi ve aşiretimizi öldüreceğiz de, Abbas´ı mı bıraka cağız?!
Vallahi, eğer onunla karşılaşırsam, muhakkak onun yüzüne kılıçla vuracağım!" dedi.
Peygamberimiz Aleyhisselam, Ebu Huzeyfe´nin böyle söylediğini işitince, Hz. Ömer´e:
"Ey Hafsa´nın babası! Resûlullah´ın amcasının yüzüne kılıçla vurulur mu?!" buyurdu.
Hz. Ömer:
"Yâ Rasûlallah! Beni bırak, onun boynunu kılıçla vurayım?
Vallahi o münafıklık yapmıştır!" dedi.
Ebu Huzeyfe, ağzından çıkan bu sözünden hayatı boyunca korkmuş durmuş ve:
"Benim o günde söylemiş bulunduğum o sözden eman içinde değilim!
Ondan hâlâ korkup duruyorum!
Buna ancak şehitlik keffaret olabilir!" derdi.
Yemâme savaşında da şehit olup, muradına erdi.[236]
Allah ondan razı olsun!
Peygamberimiz Aleyhisselamın Ebu´l-Bahterî´yi öldürmekten mücahidleri nehy buyurması da, Ebu´l-Bahterî´nin Mekke´de Peygamberimiz Aleyhisselamı çok savunan bir kişi olmaşırıdandı.
Kendisi Peygamberimiz Aleyhisselama hiç eziyet etmezdi. Peygamberimiz, ondan, hoşuna git meyen bir hareket görmemişti.
Ebu´l-Bahterî, Kureyş müşriklerinin Hâşim ve Muttalib oğulları aleyhinde yazdıkları Sahifeyi bozmak için ayaklanan kişilerdendi.
İslâm mücahidlerinden Mücezzer b. Ziyad, savaş meydanında Ebu´l-Bahterî´ye rastlayınca:
"Resûlullah Aleyhisselam seni öldürmekten bizi nehy buyurmuştur!" dedi.
Ebu´l-Bahterî´nin terkisinde Cünâde b. Müleyha adında bir binek arkadaşı bulunuyordu.
Ebu´l-Bahterî:
"Bu arkadaşım ne olacak?" diye sordu.
Mücezzer:
"Hayır! Vallahi, biz senin arkadaşını bırakacaklardan değiliz!
Resûlullah Aleyhisselam bize ancak bir tek senin hakkında emir verdi" dedi.
Ebu´l-Bahterî:
"Hayır! Vallahi, ölürsek, o ve ben birlikte ölürüz!
Ben binek arkadaşımı yaşamaya düşkünlüğümden dolayı bıraktığımı Mekke kadınlarına söylet mem!" dedi.
Mücezzer, Ebu´l-Bahterî´yi deveden indirip de o çarpışmaktan başkasına yanaşmadığı zaman, çarpıştılar ve Mücezzer onu vurup öldürdükten sonra Peygamberimiz Aleyhisselama geldi ve:
"Seni hak ile peygamber gönderen Allah´a yemin ederim ki; onu esir edip sana getireyim diye çok uğraştım.
O ise yanaşmadı, ancak benimle çarpıştı. Ben de onunla çarpıştım ve kendisini öldürdüm!" dedi.[237]
Peygamberimiz Aleyhisselam, Haris b. Âmirb. Nevfel hakkında da:
"Onu esir ediniz! Öldürmeyiniz! Çünkü, o Bedir´e gönülsüz olarak çıkarıldı" buyurmuştu.
Fakat, Hubeyb b. Yesaf, onu bilmeyerek öldürdü.
Peygamberimiz Aleyhisselam, onun öldürüldüğünü haber alınca:
"Eğer ben onu öldürülmeden önce bulsaydım, kendisini kadınlarına bırakırdım!" buyurdu.[238]
Hz. Ali derki:
"Abbas b. Abdulmuttalib´i Ensardan kısacık boylu bir zât esir edip Resûlullah Aleyhisselamın yanı na getirince, Abbas:
´Yâ Rasûlallah! Vallahi beni bu adam esir etmedi.
Beni insanların en güzel yüzlüsü, başının saçı iki yana ayrılmış, kır bir ata binmiş, şu cemaat arasın da göremediğim bir kimse esir etti!´ dedi.
Ensârî:
´Yâ Rasûlallah! Onu ben esir ettim!´ diyerek ısrar edince, Peygamberimiz Aleyhisselam, ona:
´Sesini çıkarma! Allah seni şerefli bir melekle destekledi!´ buyurdu."[239]
Hz. Abbas´ı esir ettiğini söyleyen zât, Ensardan Ebu´l-Yeser Ka´b b. Amr olup, kendisi çelimsiz, kısa boylu idi.
Hz. Abbas ise gövdeli, iri yarı idi.
Peygamberimiz Aleyhisselam, Ebu´l-Yeser´e:
"Ey Ebu´l-Yeser! Abbas´ı sen nasıl esir edebildin!?" diye sordu.
Ebu´l-Yeser:
"Yâ Rasûlallah! Onu esir edebilmek için, ne bundan önce, ne de bundan sonra hiç görmediğim bir zât bana yardımda bulundu. Onun şekil ve şemaili şöyle şöyle idi!" dedi.
Peygamberimiz Aleyhisselam:
"Sen Abbas´ı esir alırken, Allah sana şerefli bir melekle yardım etmiş!" buyurdu.[240]
Ebu´l-Yeser Hz. Abbas´la karşılaştığı zaman, o, ayakta donmuş gibi duruyordu.
Ebu´l-Yeser, ona:
"Resûlullah Aleyhisselam seni öldürmekten bizi nehy buyurdu" deyince, Hz. Abbas "Bu, onun akra ba hakkını ilk gözetmesi, onlara ilk iyiliği değildir!" dedi.[241]
[236] İbn İshak, İbn Hişam, Sîre, c. 281, İbn Sa´d, Tabakâtü´l-kübrâ, c. 1 , s. 10-11, Taberî, Târîh, c. 2, s. 282, Beyhakî, Delâilü´n-nübüvve, c. 3, s. 140-1 41, İbn Esîr, Kâmil, c. 2, s. 1 28-1 29, Zehebî, Megâzî, s. 90-91.
[237] İbn İshak, İbn Hişam, Sîre,c.2,s. 281-282, Taberî, Târih, c. 2, s. 282, İbn Abdilberr, İstiâb, c. 4, s. 1459-1460, İbn Esîr,Usdu´l-gâbe, c. 5, s. 64-65, Ebu´l-Fidâ, el-Bidâye ve´n-nihâye, c. 3, s. 285.
[238] Vâkıdî, Megâzî, c. 1, s. 81.
[239] Ahmed b. Hanbel, Müsned, c. 1, s. 117, Zehebî, Megâzî, s. 65, Ebu´l-Fidâ, el-Bidâye ve´n-nihâye, c. 3, s. 278, Heysemî,Mecmau´z-zevâid, c. 6, s. 76.
[240] İbn Sa´d, Tabakâtü´l-kübrâ, c. 4, s. 12, Ahmedb. Hanbel, Müsned,c. 1 ,s. 353, Taberî, Târih,c. 2, s. 288,289, Ebu Nuaym ,Delâilü´n-nübüvve, c. 2, s. 471-472.
[241] İbn Sa´d, Tabakâtü´l-kübrâ, c. 4, s. 12.
M. Asım Köksal, İslam Tarihi, Köksal Yayıncılık: 3/337-341.