sumeyye
Wed 24 February 2010, 12:36 pm GMT +0200
Peygamberimiz Aleyhisselamın Mescidde Yağmur Duası Yapışı
Hicretin 6. yılında, her yeri kuraklık ve kıtlık sardığından,[385] Ramazan ayında,[386] Cuma günü[387] Peygamberimiz Aleyhisselam Mescidde yağmur duası yaptı. [388]
Enes b. Malik der ki:
"Resûlullah Aleyhisselamın devrinde bir kıtlık yılı gelip çatmıştı.
Bir Cuma günü, Resûlullah Aleyhisselam ayakta hutbe irad buyururken, bir adam minberin karşısın da Dârü´l-kaza tarafındaki eski kapıdan içeri girip Resûlullah Aleyhisselamın karşısında ayakta durdu[389] ve:
´Yâ Rasûlallah! Yağmur kıtaldi! Her yeri kuraklık ve kıtlık sardı! [390] Mallar,[391] develer, sığırlar, davarlar,[392] atlar ve davar sürüleri kırıldı! [393]
Çoluk çocuklar aç kaldılar![394] Çoluk çocuklar da, insanlar da helak oldular![395]
Yollar kapandı! [396] Memleketleri kıtlık sardı! [397]
Allah´a dua et de, bize yağmur versin!1 dedi. [398]
Mescidde bulunanlardan bazıları da, ayağa kalkarak seslendiler
´Yâ Rasûlallah! Yağmurlar kıtaldi! Ağaçlar kurudu! Hayvanlar kırıldı! [399] Her yeri kuraklık sardı! [400]
Yâ Rasûlallah! Mallar helak oldu!
Bizim için Allah´tan yağmur dile![401] Allah´a dua et de, bize yağmur yağdırsın!´ dediler.[402]
Bunun üzerine, Resûlullah Aleyhisselam ellerini kaldırdı.
Halk da, Resûlullah Aleyhisselamla birlikte ellerini kaldırdılar.
Resûlullah Aleyhisselam ellerini o kadar kaldırmıştı ki, koltuklarının altlarını görmüştüm.[403]
Resûlullah Aleyhisselam:
´Ey Allah´ım! Bize yağmur ver! Ey Allah´ım! Bize yağmur ver! Ey Allah´ım! Bize yağmur ver!1 diyerek dua etti.[404]
Vallahi, o sırada biz gökyüzünde ne yoğun ne de ince hiçbir bulut, hiçbir şey görmüyorduk. Bizimle Sel´ dağı arasında ne bir ev, ne de bir mahalle vardı.[405] Gökyüzü ayna gibi parlaktı.
Resûlullah Aleyhisselam dua edince, birden bir rüzgâr koptu.[406]
Sel1 dağının arkasından, kalkan şeklinde bir bulut parçası belirdi, semanın ortasına gelince yayıldı.[407]
Varlığım Kudret Elinde bulunan Allah´a yemin ederim ki; bulutlar gökyüzünü kaplamadıkça, Resûlullah Aleyhisselam ellerini indirmedi![408]
Yağmurun yağmaya başladığını görünce de:
´Ey Allah´ım! Bu yağmuru bardaktan boşanırcasına yağdır ve hakkımızda hayırlı kıl!1 diyerek dua etti .[409]
Toplanan bulutlardan, kırbadan boşanır gibi yağmurlar boşanmaya başladı.[410]
Yağmur damlalarının Resûlullah Aleyhisselamın sakalına doğru süzülüp yuvarlandıklarını gördüm![411]
Üzerimize öyle yağmur yağdı ki, neredeyse evlerimize gitmeye yol bulamayacaktık![412]
Evlerimize varıncaya kadar, sulara dala dala yürüdük.[413]
Öyle ki, güçlü kuvvetli veya evi yakın olan gençlere bile, ev halklarının yanına dönmek bir dert oldu.[414]
O gün, ertesi gün, daha ertesi gün, tâ öteki Cumaya kadar hep üzerimize yağmuryağdı durdu.[415]
Vallahi, yedi gün güneş yüzü görmedik![416]
Cuma günü, Resûlullah Aleyhisselamın ayakta hutbe irad ettiği sırada, aynı kapıdan bir kimse içeri girdi. Resûlullah Aleyhisselamın karşısında ayakta dikildi.[417]
´Yâ Rasûlallah! Evler yağmurdan yıkılmaya,[418] hayvanlar sularda boğulmaya başladı![419] Yollar kesildi.[420] Yolcular yollarından geri kaldılar, zarariandılar.[421] Allah´a dua et de, artık şu yağmuru dindirsin, bizden kessin!´ dedi.[422]
Mescidde bulunan cemaat de seslendiler:[423]
´Yâ Rasûlallah! Evler yağmurdan yıkılmaya başladı! Yollar kapandı![424]
Yâ Rasûlallah! Yağmurdan dubarlar yıkılıyor! Suların içinde boğulmaktan korkuyoruz!
Yâ Rasûlallah! Sular içinde boğulmaya başladık![425]
Allah´a dua et de, şu yağmuru bizden kessin!´ dediler.[426]
Resûlullah Aleyhisselam, âdemoğlunun bu kadar çabuk usanmasına gülümsedi.[427]
Yine ellerini kaldırdı ve:
´Ey Allah´ım! Çevremize yağdır, üzerimize değil![428]
Ey Allah´ım! Dağlara, tepelere, vadi içlerine ve ormanlara yağdır!´ diyerek dua etti.[429]
Dua ederken de, eliyle semanın neresine, neredeki buluta işaret etti ise, orası açıldı ve Medine üstü açık bir meydan gibi oldu![430]
Bulutların sağa sola parçalandığını gördüm![431] Bulutlar, Medine´nin üzerinden, elbise sıyrılıp çıkarılır, dürülürgibi sıyrıldı![432] Medine´nin üzeri tamamıyla açıldı. Artık bulutlardan Medine´ye bir damla bile düşmüyordu!
Medine´ye baktım: Medine, taç giyinmiş gibi panldıyondu![433]
Biz de, güneşte yürümeye çıktik.[434]
Kanat vadisinin seli, bir ay durmadan aktı![435]
Hangi yandan kim geldiyse, bol yağmur yağdığını söylemekte, haber vermekteydi."[436]
[385] Ahmed b. Hanbel, Müsned, c. 3, s. 104, Nesâf, Sünen, c. 3, s. 165.
[386] Taberî, Târih, c. 3, s. 83, Mes´üdf, Murücu´z-zeheb, c. 2, s. 296, İtan Esir, Kâmil, c. 2, s. 210, Kastalânf, Mevâhibü´l-ledün-niye, c. 1, s. 171.
[387] Mâlik, Muvatta´,11, s. 191 , Ahmedb. Hanbel, Müsned, c. 3, s. 104,187, Bu hân, Sahih, c. 2, s. 1 6.
[388] Buhârî,Sahih,c.2, s. 16,176, Müslim, Sahih, c. 2, s. 61 2, Nesâf, Sünen, c. 3, s. 161.
[389] Buhârî,Sahıh,c.2, s. 1 6, Müslim, Sahih, c. 2, s. 612.
[390] Ahmedb. Hanbel, Müsned, c. 3, s. 104, Nesâf, Sünen, c. 3, s. 165.
[391] Ahmedb. Hanbel, c. 3, s. 104, Buhârî, c. 1, s. 224, c. 2, s. 17, Müslim, c. 2, s. 612.
[392] Mâlik, c. 1, s. 191, Ahmed b. Hanbel, c. 3, s. 194, Buhârî, c. 2, s. 16.
[393] Buhârî, Sahih, c. 1, s. 224, E bu Dâvud, Sünen, c. 1, s. 305.
[394] Ahmedb. Hanbel, c. 3, s. 256, Buhârî, c. 1, s. 224, c. 2, s. 614, Nesâf, c. 3, s. 166.
[395] Buhârî, Sahih, c. 2, s. 21.
[396] Mâlik, c. 1, s. 191, Buhârî, c. 2, s. 16, Müslim, c. 2, s. 612.
[397] Nesâf, Sünen, c. 3, s. 159.
[398] Ahmed b. Hanbel, c. 3, s. 256, Buhârî, c. 2, s. 1 6, Ebu Dâvud, Sünen, c. 1 , s. 305.
[399] Buhârî, Sahih, c. 2, s. 1 9, Müslim, Sahih, c. 2, s. 614, Nesâf, Sünen, c. 3, s. 1 60.
[400] Ahmedb. Hanbel, Müsned, c. 3, s. 187.
[401] Ahmed b. Hanbel, , Müsned, c. 3, s. 271.
[402] Nesâf, c. 3, s. 16D.
[403] Buhârî, Sahih, c. 2, s. 21.
[404] Buhârî, Sahih, c. 2, s. 1 7, Müslim, Sahih, c. 2, s. 613, Nesâf, Sünen, c. 3, s. 1 61.
[405] Buhârî, Sahih, c. 2, s. 1 6, Müslim, Sahih, c. 2, s. 613.
[406] Ebu Dâvud, Sünen, c. 1 , s. 305.
[407] Buhârî, Sahih, c. 2, s. 1 6, Müslim, Sahih, c. 2, s. 613.
[408] Buhârî, Sahih, c. 1,s.234.
[409] Buhârî, Sahih, c. 2, s. 21.
[410] Ebu Dâvud, Sünen, c. 1 , s. 305.
[411] Ahmed b. Hanbel, Müsned, c. 3, s. 256, Buhârî, Sahih, c. 1, s. 224.
[412] Buhârî, Sahih, c. 2, s. 1 7.
[413] Ebu Dâvud, Sünen, c. 1 , s. 305.
[414] Ahmedb. Hanbel, Müsned, c. 3, s. 104, 271.
[415] Buhârî, Sahih, c. 2, s. 22.
[416] Buhârî, Sahih, c. 2, s. 1 6,19, Müslim , Sahih, c. 2, s. 613.
[417] Buhârî, Sahih, c. 2, s. 16,17.
[418] Mâlik, c. 1, s. 191, Ahmed b. Hanbel, c. 3, s. 104, Buhârî, c. 1, s. 224, c. 2, s. 18, 22, E bu Dâvud, c. 1, s. 305.
[419] Buhârî, c. 1,s.24,c. 2, s. 18, 22, Nesâf, c. 3, s. 167.
[420] Mâlik, c. 1, s. 191, Buhârî, c. 2, s. 16,19, Müslim, c. 2, s. 613.
[421] Buhârî, Sahih, c. 2, s. 21.
[422] Buhârî, Sahih, c. 2, s. 1 7.
[423] Buhârî, Sahih, c. 2, s. 1 9, Nesâf, Sünen, c. 3, s. 161.
[424] Ahmed b. Hanbel, Müsned, c. 3, s. 104, Buhârî, Sahih, c. 2, s. 19, Nesâf, Sünen, c. 3, s. 161,166.
[425] Abdurreizak, Musannef, c. 3, s. 91,92.
[426] Ahmed b. Hanbel, Müsned, c. 3, s. 261, Buhârî, Sahih, c. 2, s. 19.
[427] Ahmed b. Hanbel, Müsned, c. 3, s. 104, Nesâf, Sünen, c. 3, s. 166.
[428] Abdurreizak, Musannef, c. 3, s. 92, Ahmed, Müsned, c. 3, s. 104, Buhârî, c. 1, s. 224, c. 2, s. 17, Müslim, c. 2, s. 613, 614, İbn Mâce, Sünen, c. 1, s. 404.
[429] Mâlik, c. 1, s. 191, Buhârî, c. 2, s. 17, Müslim, c. 2, s. 614, Nesâf, c. 3, s. 162.
[430] Buhârî, c. 1,5.224,0.2, s. 22, Müslim, o. 2, s. 613, 614, Nesâf, c. 3, s. 167.
[431] Buhârî, Sahih, c. 2, s. 1 8.
[432] Mâlik, c. 1, s. 191, Buhârî, c. 2, s. 18.
[433] Buhârî, Sahih, c. 2, s. 19-20.
[434] Buhârî, c. 2, s. 17, Nesâf, c. 3, s. 162,163.
[435] Buhârî, c. 1, s. 224, o. 2, s. 22, Müslim, o. 3, s. 614.
[436] Buhârî, c. 1, s. 224, o. 2, s. 22, Müslim, o. 2, s. 614, Nesâf, c. 3, s. 167.
M. Asım Köksal, İslam Tarihi, Köksal Yayıncılık: 5/227-230.