- Peygamberimiz as ın Kurban günündeki hutbesi

Adsense kodları


Peygamberimiz as ın Kurban günündeki hutbesi

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

Array
sumeyye
Mon 22 March 2010, 06:34 pm GMT +0200
Peygamberimiz Aleyhisselamın Kurban Günündeki Hutbesi


Peygamberimiz Aleyhisselam, Akabe cemresine yedi taşı attıktan sonra orada durmayıp konak yer ine döndü. [431]

Kıblenin sağ tarafına işaret ederek:

"Muhacirler oraya insin,"

Kıblenin sol tarafına işaret ederek:

"Ensar oraya insin! Sair halk da onların çevrelerine insinler!" buyurdu. [432]

Böylece, Muhacirler mescidin önüne, Ensar da mescidin arkasına indiler. [433]

9 Zilhicce Arefe günü Cuma gününe rastladığına göre, [434] 10 Zilhicce Kurban Bayramı günü de Cumartesi gününe rastlamış bulunuyordu.

Peygamberimiz Aleyhisselam, kurban günü[435] devesi Adbâ´nın üzerinde olduğu halde[436] cem relerin arasına varıp durdu. [437]

Bilal-i Habeşî ile Üsâme b. Zeyd Peygamberimiz Aleyhisselamın yanında bulunuyor, Bilal-i Habeşî devenin yularını tutuyor, Üsâme de ihramını Peygamberimiz Aleyhisselamın başının üzerine kaldırarak Peygamberimiz Aleyhisselamı güneşten (güneşin hararetinden) koruyordu.[438]

Amr b. Hârice de, Peygamberimiz Aleyhisselamın devesinin boyun kökünün önünde dikilmiş duruy or, devenin gevişinden süzülen köpükler Amr b. Hârice´nin iki omuzu arasına dökülüyordu. [439]

Peygamberimiz Aleyhisselam, Allah´a hamd ü senada bulunduktan sonra, halka (Arafat hutbesine benzer) uzun bir hutbe irad buyurdu. [440]

Yüce Allah, halkın kulaklarına, Mina´daki konak yerlerinden bile Peygamberimiz Aleyhisselamın hutbesini işitebilecek bir kabiliyet ve hassasiyet vermişti. [441]

Peygamberimiz Aleyhisselam, hutbesinde şöyle buyurdu:

"Ey insanlar! Sözlerimi iyi dinleyiniz ve onları aklınızda tutunuz!

Bilmiyorum, ben belki de bu yılımdan sonra şurada sizinle bir daha buluşamayacağım!

Ey insaniar! [442] Biliyor musunuz; [443] bugün hangi gündür?" diye sordu. [444]

"Allah ve Resûlü daha iyi bilir!" dediler, [445] sustular. [446]

Peygamberimiz Aleyhisselam da sustu. [447]

Peygamberimiz Aleyhisselamın o güne kendi isminden başka bir isim vereceğini sandılar.

Peygamberimiz Aleyhisselam:

"Kurban günü değil midir?" diye sordu.

"Evet! [448] Kurban günüdür!" [449] dediler.

Peygamberimiz Aleyhisselam:

"Doğru söylediniz! [450] En büyük hac günüdür!" buyurdu. [451]

Peygamberimiz Aleyhisselam:

"Biliyor musunuz; [452] bu ay hangi aydır?" diye sordu. [453]

"Allah ve Resûlü daha iyi bilir!" dediler, [454] sustular. [455]

Peygamberimiz Aleyhisselam da sustu. [456]

Peygamberimiz Aleyhisselamın o aya kendi isminden başka bir isim vereceğini sandılar.

Peygamberimiz Aleyhisselam:

"Zilhicce değil midir?" diye sordu. [457]

"Zilhicce´dir" dediler.

Peygamberimiz Aleyhisselam:

"Doğru söylediniz!" buyurdu ve:

"Biliyor musunuz; [458] burası hangi beldedir?" diye sordu. [459]

"Allah ve Resûlü daha iyi bilir!" dediler, [460] sustular. [461]

Peygamberimiz Aleyhisselam da sustu. [462]

Peygamberimiz Aleyhisselamın bu beldeye kendi isminden başka bir isim vereceğini sandılar.

Peygamberimiz Aleyhisselam:

"Belde-i Haram değil midir?" diye sordu.

"Evet" dediler. [463]

Peygamberimiz Aleyhisselam:

"Doğru söylediniz!" buyurdu[464] ve:

"Haramlıkça en büyük olan gün hangi gündür?" diye sordu.

"Bu günümüzdür!" dediler.

Peygamberimiz Aleyhisselam:

"Haramlıkça en büyük olan ay hangi aydır?" diye sordu.

"Bu ayımızdır!" dediler.

Peygamberimiz Aleyhisselam:

"Haramlıkça en büyük olan belde hangi beldedir?" diye sordu.

"Bu beldemizdir!" dediler. [465]

Bunun üzerine, Peygamberimiz Aleyhisselam:

"Rabbinize kavuşacağınız güne kadar, [466] kanlarınız, mallarınız, ırz ve namuslarınız da bu şehrin, bu ayın, bu günün haramlığı ve dokunulmazlığı gibi birbirinize haramdır![467] Allah size bunları haram kılmıştır!" buyurdu. [468]

"Tebliğ ettim mi?" diye sordu.

"Evet!" dediler.

Peygamberimiz Aleyhisselam:

"Allah´ım! Şahit ol!" dedi. [469]

Müslümanlara da:

"Muhakkak ki, sizler Rabbinize kavuşacaksınız! O da sizleri amellerinizden sorguya çekecektir!" buyurdu[470] ve:

"Tebliğ ettim mi?" diye sordu.

Müslümanlar

"Evet!" dediler.

Peygamberimiz Aleyhisselam:

"Allah´ım! Şahit ol!" dedi ve Müslümanlara:

"Dikkat ediniz! Kimin yanında bir emanet varsa, onu emanet edene hemen teslim etsin!

Biliniz ki; Cahiliye çağındaki bütün ribâlar (faizler) kaldırılmıştır!

Cahiliye çağındaki bütün kan davaları kaldırılmıştır!

Kaldırdığım ilk kan davanız da, İyas b. Rebia b. Hâris´in kan davasıdır!" buyurdu ve:

"Tebliğ ettim mi?" diye sordu.

"Evet!" dediler.

Peygamberimiz Aleyhisselam:

"Allah´ım! Şahit ol!" dedi ve:

"Burada bulunanlar, bulunmayanlara da tebliğ etsin!

Biliniz ki; Müslümanın Müslümana herşeyi haram kılınmıştır.

Müslümanın malı-kendisi gönlünden koparak vermiş olmadıkça-başkasına helâl olmaz! [471]

Dikkat ediniz!

Benden sonra, sakın sapkınlık, kâfirlik haline dönmeyiniz ve birbirinizin boynunu vurmayınız! [472]

Bunları, burada bulunanlarınız, bulunmayanlarınıza tebliğ etsin!

Olabilir ki, burada bulunan kimse bunları daha iyi anlar bir kimseye tebliğ etmiş bulunur! [473]

Tebliğ ettim mi? Tebliğ ettim mi? [474]

Ey insanlar! O, nesî denilen ay geriletme işi ancak küfürde bir artma sebebidir ki, onunla kâfirler şaşırtılır.

Onlar onu bir yıl helâl, bir yıl haram sayarlar ki, Allah´ın haram kıldığına sayıca uydursunlar da, Allah´ın haram ettiğini helâl kılsınlar. [475]

Haberiniz olsun ki; zaman, Allah´ın, göklerle yeri yarattığı gündekine benzeyen şekline, eski haline dönmüştür:

Allah katında ayların sayısı onikidir.

Bunlardan dördü haram aylardır.

Üçü birbiri ardınca gelir Zilkade, Zilhicce, Muharrem.

Biri de iki Cumâd ile Şaban arasında bulunan Mudahn ayı Recep´tir" buyurdu. [476]

"Tebliğ ettim mi?" diye sordu.

"Evet!" dediler.

Peygamberimiz Aleyhisselam:

"Allah´ım! Şahit ol!" dedi, sonra da:

"Ey insanlar! Şüphe yok ki, kadınların sizin üzerinizde hakkı vardır.

Sizin de onlar üzerinde hakkınız vardır.

Sizin onlar üzerindeki hakkınız; döşeğinize hiç kimseye ayak bastırmamaları, istemediğiniz kimseyi izniniz olmadıkça evlerinize sokmamalarıdır.

Eğer onlar aksini yaparlarsa, Allah sizin onları yatakta yalnız bırakmanıza izin vermiştir.

Kendilerini, fazla incitmeyecek derecede, dövebilirsiniz de!

Eğer uysallık ederler, size boyun eğerlerse, onların üzerinizdeki hakkı; mâruf veçhile [yani, mem leket âdet ve geleneğine göre] kendilerinin bütün yiyecek ve giyeceğini sağlamaktır.

Çünkü onlar yanınızda zayıf bir durumdadırlar, kendileri için birşeye malik değildirler.

Siz onları ancak Allah emaneti olarak aldınız ve kendileriyle evlenmeyi de Allah´ın kelimesi, emir ve müsaadesiyle helâl edindiniz.

Kadınlar hakkında Allah´tan korkunuz. Onlar hakkında hayır tavsiye ediniz!" buyurdu.

Tebliğ ettim mi?" diye sordu.

"Evet!" dediler.

Peygamberimiz Aleyhisselam:

"Allah´ım! Şahit ol!" diyerek tebligatına Allah´ı şahit tuttu. [477]

Ve hutbesine şöyle devam etti:

"Şüphe yok ki, Yüce Allah her insanın mirasından hissesini ayırmış, [478] her hak sahibine hakkını vermiştir. [479]

Vâris için, vasiyete gerek yoktur.

Biliniz ki; çocuk kimin döşeğinde doğmuşsa ona aittir.

Zânî için mahrumluk vardır.

Kendisini babasından başkasına nisbet eden kişi veya efendisinden başkasına nisbet eden köle, Allah´ın, meleklerin ve bütün insanların lanetine uğrasın!

Allah öylesinin ne tevbe ve nafilesini, ne de fidye ve farizasını kabul eder! [480]

Sadaka ve zekat almak, kendime de, ev halkıma da helâl değildir!" buyurup, devesinin omuzundan bir tüy kopararak:

"Buna eşit veya bu ağırlıkta birşey bile olsa da helâl değildir! [481]

Ey insanlar! Muhakkak ki, şeytan şu toprağınızda kendisine tapılmaktan umudunu kesmiş bulunuy or! Fakat, siz, bunun dışındaki ufak-tefek işlerinizde ona uyacak olursanız, bu onu hoşlandırır!

Müslüman Müslümanın kardeşidir ve böylece bütün Müslümanlar kardeştirler!

Müslüman kişiye, kardeşinin kanı da, malı da helâl olmaz! Meğerki, kendisi gönlünden koparak ver miş olsun[482]

Siz, âzası kesik kara bir köle bile tayin edilir de o sizi Allah´ın Kitabıyla yönetirse, onu dinleyiniz ve kendisine itaat ediniz! [483]

Suçlu, kendi suçundan başkasıyla suçlanamaz!

Baba, oğlunun suçu üzerine; oğlu da, babasının suçu üzerine suçlanamaz! [484]

Dikkat ediniz! Siz şu dört şeyi kat´iyyen işlemeyeceksiniz:

1. Allah´a hiçbir şeyi eş ve ortak tutmayacaksınız!

2. Allah´ın haram ve dokunulmaz kıldığı canı haksız yere öldürmeyeceksiniz!

3. Zina etmeyeceksiniz!

4. Hırsızlıkyapmayacaksınız! [485]

Ben, ´Lâ ilahe illallah´ dedirtinceye kadar insanlarla çarpışmak üzere emrolundum!

Onlar, bunu söyledikleri zaman, kanlarını, mallarını kurtarırlar!

Kendilerinin hesaplan ise Allah´a aittir!

Ben size, sizi doğru yoldan saptırmayacak şeyi, Allah´ın Kitabını bırakmış bulunuyorum" buyurdu.

"Tebliğ ettim mi?" diye sordu.

"Evet!" dediler.

Peygamberimiz Aleyhisselam:

"Allah´ım! Şahit ol!" dedikten sonra konak yerine döndü. [486]




[431] Ahmed, c. 3, s. 379, Ibn Kayyım, Zâdu´l-mead, c. 1 , s. 275.

[432] Ebu Dâvud, c. 2, s. 197.

[433] Ebu Dâvud, c. 2, s. 198.

[434] İbn Sa´d, Tabakât, c. 2, s. 188, Ahmed, c.1 , s. 28, Buhârî, c. 5, s. 188,İbn Hazm , Haccetü´l-vedâ, s. 147.

[435] Vâkidf, c. 3, s. 1111, Ahmed, c. 5, s. 7, Buhârî, c. 2, s. 191, Ebu Dâvud, c. 2, s. 195.

[436] Vâkıdî, c. 3, s. 1111, İbn Sa´d, c. 2, s. 186, Ahmed, c. 5, s. 7, Ebu Dâvud, c. 2, s. 198.

[437] Buhân, c. 2, s. 192, Ebu Dâvud, c. 2, s. 195, İbn Mâce, c. 2, s. 1016.

[438] Müslim, Sahih, c. 2, s. 942, Nesâf, Sünen, c. 5, s. 270.

[439] İbn Sa´d, Tabakât, c. 2, s. 183, Ahımed b. Hanbel, Müsned, c. 4, s. 239.

[440] Nesâf, c. 5, s. 270.

[441] İbn Sa´d, c. 2, s. 185, Ezrakî, Ahbâru M ekke, c. 2, s. 173.

[442] Vâkıdî, Megâzî, c. 3, s. 1111.

[443] Ahmed, c. 5, s. 39, 49, Buhârî, c. 2, s. 191, c. 8, s. 91.

[444] Vâkıdî, c. 3, s. 1111, İbn Sa´d, c. 2, s. 186, Ahmed, c. 5, s. 37, 39, 40, Buhârî, c. 2, s. 1 91, Müslim, c. 3, s. 1305, Dârimî, c. 1, s. 393.

[445] İbn Sa´d, c. 2, s. 186, Ahmed, c. 5, s. 37, Buhârî, c. 2, s. 1 91, Müslim, c. 3, s. 1305.

[446] Vâkıdî, c. 3, s. 1111, Ahmed, c. 5, s. 37, 40, Dârimî, c. 1, s. 393.

[447] İbn Sa´d, c. 2, s. 186, Ahmed, c. 5, s. 37, 39, Buhârî, c. 6, s. 235, Müslim, c. 3, s. 1305, Dârimî, c. 1, s. 393.

[448] İbn Sa´d, c. 2, s. 186, Ahmed, c. 5, s. 37, 49, 40, 412, Buhârî, c. 2, s. 191 .Müslim, c. 3, s. 1305, Dârimî, c. 1, s. 393.

[449] Ahmed, c. 5, s. 412, Ebu Dâvud, c. 2, s. 195.

[450] Ahmed b. Hanbel, Müsned, c. 5, s. 412.

[451] Ahmed, c. 5, s. 412, Buhârî, Sahîh, c. 2, s. 192, Ebu Dâvud, Sünen, c. 2, s. 1 95.

[452] Ahmed, c. 5, s. 412.

[453] Vâkıdî, Megâzî, c. 3, s. 1111, İbn Sa´d, Tabakât, c. 2, s. 186, Ahmed, c. 5, s. 37, 40, 412, Buhârî, c. 2, s. 191, Müslim , Sahih, c. 3, s. 1305, Dârimî, Sünen, c. 1, s. 393.

[454] İbn Sa´d, c. 2, s. 186, Ahmed, c. 5, s. 37, Buhârî, c. 2, s. 1 91, Müslim, c. 3, s. 1305.

[455] Vâkıdî, c. 3, s. 1111, Ahmed, c. 5, s. 37, 40, Dârimî, c. 1, s. 393.

[456] İbn Sa´d, c. 2, s. 186, Ahmed, c. 5, s. 37, 39, Buhârî, c. 6, s. 235, Müslim, c. 3, s. 135.

[457] İbn Sa´d, c. 2, s. 186, Ahm ed, c. 5, s. 37, 39, 40, Buhârî, c. 2, s. 191, Müslim, c. 3, s. 1305, Dârimî, c. 1, s. 393.

[458] Ahmed, c. 5, s. 412.

[459] Vâkıdî, c. 3, s. 1111, İbn Sa´d, c. 2, s. 186, Ahmed, c. 5, s. 37, 40, Buhârî, c. 2, s. 191, Dârimî, c. 1, s. 393.

[460] İbn Sa´d, c. 2, s. 186, Ahmed, c. 5, s. 37, Buhârî, c. 3, s. 1 93, Müslim, c. 3, s. 1305.

[461] Vâkıdî, c. 3, s. 111, Ahmed, c. 5, s. 37, 40, Dârimî, c. 1, s. 393

[462] İbn Sa´d, c. 2, s. 186, Ahmed, c. 5, s. 37, 39, Buhârî, c. 5, s. 235, Müslim, c. 3, s. 1305.

[463] İbn Sa´d, c. 2, s. 186, Ahmed, c. 5, s. 40, Buhârî, c. 2, s. 1 91, Müslim, c. 3, s. 1305.

[464] Ahmed, c. 5, s. 40.

[465] Ahmed b. Hanbel, Müsned, c. 3, s. 371.

[466] Vâkıdî, Megâzî, c. 3, s. 1111, Ahmed, c. 5, s. 40, 49, Buhârî, Sahih, c. 2, s. 191, Müslim, Sahih, c. 3, s. 1307.

[467] Vâkıdî, c. 3, s. 1111 , İbn Sa´d, Tabakât, c. 2, s. 186, Ahmed, c. 5, s. 37, 40, 41 , Buhârî, c. 2, s. 192, Müslim, c. 3, s. 1 305-
1306, Dârimî, c. 1, s. 393-394.

[468] Vâkıdî, c. 3, s. 1111, Buhârî, c. 2, s. 192.

[469] 468-Ahmed, c. 3, s. 371, c. 5, s. 39, 49, Buhârî, c. 2, s. 1 91.

[470] Vâkıdî, c. 3, s. 1111, İbn Sa´d, c. 2, s. 186, Ahmed, c. 5, s. 37, Buhârî, c. 6, s. 326, Müslim, c. 3, s. 1306.

[471] Vâkıdî, Megâzî, c. 3, s. 1111.

[472] Vâkıdî, c. 3, s. 1111, İbn Sa´d, Tabakât, c. 2, s. 186, Ahmed, Müsned, c. 5, s. 37, 49, 68, Buhârî, Sahih, c. 6, s. 326, Müslim, Sahih, c. 3, s. 1306.

[473] Ahmed, c. 5, s. 37,39,41, Buhârî, c. 6, s. 236, Müslim, c. 3, s. 1306.

[474] Buhârî, c. 5, s. 236.

[475] Vâkıdî, c. 3, s. 1111.

[476] Vâkıdî, Megâzî, c. 3, s. 1112, İbn Sa´d, Tabakât, c. 2, s. 186, Ahmed b. Hanbel, Müsned, c. 5, s. 37, Buhârî, Sahih, c. 6, s. 236, Ebu Dâvud, Sünen, c. 2, s. 1 95-1 96.

[477] Vâkıdî, c. 3, s. 1112-1113.

[478] İbn Sa´d, Tabakât, c. 2, s. 183, Ahmed b. Hanbel, Müsned, c. 4, s. 186.

[479] Ahmed, c. 4, s. 187.

[480] İbn Sa´d, c. 2, s. 183, Ahmed, c. 4, s. 186-187.

[481] Ahmed, c. 4, s. 186.

[482] Vâkıdî, c. 3, s. 1113.

[483] Müslim, c. 2, s. 944.

[484] Ahmed, c. 3, s. 498-499.

[485] Ahmed b. Hanbel, Müsned, c. 4, , s. 339.

[486] Vâkıdî, Megâzî, c. 3, s. 1113.

M. Asım Köksal, İslam Tarihi, Köksal Yayıncılık: 8/170-177.