sumeyye
Thu 11 March 2010, 11:37 am GMT +0200
Peygamberimiz Aleyhisselamın Kâbe´nin Anahtarını Getirtmesi
Peygamberimiz Aleyhisselaım, Mescid-i Haratn´ın bir köşesinde oturdu. Mücahidler de, Peygamberimiz Aleyhisselamın çevresinde oturdular.
Peygamberimiz Aleyhisselam, Kabe´nin anahtarını getirmesi için, Bilal-i Habeşî´yi Osman b. Talha´ya gönderdi.
Bilal-i Habeşî, Osman´a gidip:
"Resûlullah Aleyhisselam Kabe´nin anahtarını getirmeni sana emrediyor" dedi.
Osman b. Talha, "Olur!" diyerek, anası Sülâfe binti Sa´d´ın yanına gitti.
Bilal-i Habeşî, dönüp onun "Olur!" dediğini Peygamberimiz Aleyhisselama haber verdi ve oradaki mücahidlerin yanına oturdu.
Osman b. Talha, anasına-ki, o zaman anahtar onun yanında bulunuyordu-
"Ey anacığım! Anahtarı bana ver! Resûlullah Aleyhisselam bana adam gönderdi ve onu kendisine getirmemi emretti" dedi.
Sülâfe:
"Kavminin şereflendiği, övündüğü birşeyi götürüp elinle teslim etmenden Allah´a sığınırım![821] O, bu anahtan, sizden alınca, hiçbir zaman size vermeyecektir!" dedi.[822]
Osman b. Talha:
"Vallahi, ya onu bana verirsin, ya da başka biri gelip onu senden zorla alır!" dedi.
Bunun üzerine Sülâfe, anahtarı belindeki uçkurunun içine sokup:
"Hangi adam buraya elini sokacak, onu alabilecek?![823]
Hayır! Lâtve Uzzâya andolsun ki; anahtan ona hiçbir zaman vermeyeceğim!" dedi.
Osman b. Talha:
"Eğer sen bana emrolunan şeyi yapmaz, anahtan vermezsen, ben de, kardeşim de öldürülürüm!" dedi.[824]
Onların böylece konuştukları sırada, dışarıdan Hz. Ebu Bekir´le Hz. Ömer´in sesi duyuldu.
Osman b. Talha´nın geciktiğini görünce, Hz. Ömer
"Ey Osman! Yanıma çık!" diyerek seslendi.
Bunun üzerine, Osman´ın anası:
"Ey oğulcuğum! Al anahtarı! Çünkü, onu benden senin alman, Teym oğullarından Ebu Bekir´in ve Adiyy oğullarından Ömer´in almasından daha iyi gelir!" dedi.[825]
Osman b. Talha´nın gelmesi gecikince, Peygamberimiz Aleyhisselam ayağa kalkıp beklemeye ve sıkıntısından terlemeye başladı ve: "Osman´ın anasının, ´O sizden bu anahtan alınca, artık hiçbir zaman onu size vermeyecektir!´ dediğini sanıyorum" buyurdu.[826]
Osman b. Talha anahtarı anasından alıp Peygamberimiz Aleyhisselama getirdi.[827]
Onu uzatırken, Hz. Abbas ayağa kalktı ve:
"Yâ Rasûlallah! Babam, anam sana feda olsun! Bunu, benim üzerimde, sikâye hizmetiyle birleştir!" deyince, Osman b. Talha elini geri çekti.
Bunun üzerine, Peygamberimiz Aleyhisselam:
"Ey Osman! Anahtan bana getir, ver!" buyurdu.
Osman b. Talha:
"Bunu sana Allah emaneti olarak veriyorum!" dedi.[828]
[821] Vâkıdî, Megâzî, c. 2, s. 833, Ezraki, Ahbâru Mekke, c. 1, s. 266.
[822] Heysemî, Mecmau´z-zevâid, c. 6, s. 177.
[823] Vâkıdî, Megâzî, c. 2, s. 833, Ezrakî, Ahbâru Mekke, c. 1,s.266.
[824] Alâüddin Ali, Kenzu´l-ummâl, c. 10, s. 535.
[825] Vâkıdî, Megâzî, c. 2, s. 833, Ezrakî, Ahbâru Mekke, c. 1, s. 266.
[826] Heysemî, Mecmau´z-zevâid, c. 6, s. 177, İbn Hacer, Fethu´l-bârf, c. 8, s. 15.
[827] Vâkıdî, Megâzî, c. 2, s. 833, Ezrakî, Ahbâru Mekke, c. 1, s. 266.
[828] İbn Merduye´den naklen Suyûtî, Esbâbu´n-nüzûl s. 66.
M. Asım Köksal, İslam Tarihi, Köksal Yayıncılık: 6/412-414