- Peygamber Efendimizin Münzir Bin Sava´ya Gönderdiği Mektup

Adsense kodları


Peygamber Efendimizin Münzir Bin Sava´ya Gönderdiği Mektup

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

Array
sumeyye
Sat 19 December 2009, 10:10 pm GMT +0200
Peygamber Efendimizin Mûnzir Bin Sava´ya Gönderdiği Mektup


Abdullah bin Abbas´ın azatlısı îkrime´den naklen Tarih" ad lı eserinde Vakidi şöyle der: "îkrime, Abdullah bin Abbas´ın ve fatından sonra kitapları arasında bir kitaba rastlamış, kitabı istinsah ettikten sonra şöyle bir kayda rastlamış Peygamber efendimiz Ala´ül Hadremi´yi bir mektupla Münzir bin Sava´ya göndererek onu İslama davet etmiş. Ancak mektubun metnine rastlamamış. Fakat Münzir bin Sava´nın Peygamber efendimi ze gönderdiği cevabı, sonra Peygamber efendimizin ona gönder­diği ikinci mektubu görmüş. Münzir bin Sava´nın Peygamber efendimize gönderdiği cevabın metni şudur:

uResulullah (s.a.v.)´e: imdi Ya Resulallah, ben senin Bah reyn halkına gönderdiğin mektubunu okudum. Onların bir kıs mı islamiyeti sevip beğendi ve İslama girdi. Bir kısmı da is-lamiyeti hoş karşılamadı ve beğenmedi. Benim toprağımda Ya hudiler ve Mecusiler vardır. Bu hususta bana emrini bildir."

Peygamber efendimiz de ikinci kez ona şu mektubu gönder mişti:

aRahman ve Rahim olan Allah´ın adıyla. Resulullah Muhammed´den Münzir bin Sava´ya.

Allah´ın selamı üzerine olsun. Ben Allah´ın seni hidayete ka vuşturma nimetinden ötürü hamd ederim. O Allah´a ki ondan başka ilah yoktur. Allah´tan başka ilah bulunmadığına ve Mu-hammed´in de Allah´ın kulu ve Resulü olduğuna şehadet ede­rim.

İmdi mektubun bana geldi. Okutup içindekileri inceledim. Ben sana, yüce Allah´a O´nun buyruklarına göre hareket etmeni hatırlatırım. Muhakkak ki öğüt veren kişi onunla kendisi de öğütlenmiş, sevabından yararlanmış olur. Elçilerime itaat eden ve onların buyruklarına uyan kişi bana itaat etmiş olur. Onları öğütleyen, dinleyen beni dinlemiş olur. Elçilerim seni bana öv düler ve hayırla andılar. Senin, kavmin hakkındaki şefaatini kabul ettim. Onlardan müslüman olanları, müslüman oldukla rı şeylere göre bırak. Günahkâr olanların, geçmişteki suçların dan vazgeç. Onları geçmişlerinden sorumlu tutma, iyi bil ki sen iyi davrandıkça seni işinden azletmeyiz. Vekilimiz olarak ora da kalırsın. Yahudiliklerinde veya Mecusiliklerinde kalmak is teyenlere gelince, onların cizye ödemeleri gerekiri

Bu haberden de anlaşıldığına göre Abdullah bin Abbas, pey gamber efendimizin mektuplarını yazmayı ve o mektupları kendi kütüphanesinde muhafaza etmeyi çok arzularmış. Bunla rın çoğunluğunu insanlara duyurmuştur, ama duyurmadığı mektuplar da varmış. Anlaşıldığına göre söz konusu mektubu peygamber efendimiz Bahreyn halkına göndermiştir. O zaman Bahreyn´de vali olarak Münzir bin Sava bulunuyormuş. Yine mektuptaki ifadeler eden anlaşıldığına göre Vali Münzir, islam davetine icabet etmiştir. Cizye de Yahudilik veya Hıristiyanlık üzerinde kalmak isteyenlere tarhedilmiştir.

Yine bu rivayetteki ifadelerden anlaşılan diğer hikmetli bir durum daha vardır ki, o da Peygamber efendimizin, islam da vetine hemen uyan valiyi görevinde bırakmıştır ki Bahreyn halkının üzerinde emir olarak kalsın. Peygamber efendimiz o zaman oraya vali olarak sahabilerin büyüklerinden birini veya başka bir müslümanı göndermeyi gerekli bulmamıştır. Maksa dı, Bahreyn halkının, yabancı birini üzerlerinde vali olarak gö rüp rahatsızlık hissetmemelerini sağlamaktı. Başlarındaki vali yine kendilerinden biri idi. O doğru davrandığı müddetçe vali olarak kalmaya layık görülecekti. Çünkü durumlarını biliyordu. Onlara nasıl davranacağını ve hangi açıdan yaklaşacağını pek iyi biliyordu.

Ayrıca bu rivayetten anlaşıldığına göre iman etmeyen kim selerin cizye ödemeleri gerekiyor. Tabi bu iman etmeyen kimse ler müslümanların velayet ve idaresi altında yaşadıkları müd detçe cizye ödeyeceklerdir. O zaman Bahreyn de Yahudi, Hıris tiyan ve Mecusiler yaşamaktaydı. Fıkıhçılar bu durumdaki gayri müslümlerin cizye vermekle mükellef oldukları hususun da görüş birliği etmişlerdir. Ebu Hanife, Mecusilere kıyas ede rek Arap olmayan kavimlerdeki putperestlere de cizyenin tar-hedilmesine cevaz vermiştir.