hafiza aise
Wed 30 March 2011, 02:43 pm GMT +0200
40. Peygamber (S.A.V)'E Salevat Getirmenin Şekli
85. İbn Ebi Leylâ'dan rivayet edilmiştir:
Bana, Ka'b b. Ucre (r.a) rastlamıştı. (Bana) şöyle dedi:
Sana bir hediye takdim edeyim mi? (Bir defasında) Resulullah (s.a.v) yanımıza çıkıp gelmişti. (Ona:)
(Ey Allah'ın Resulü!) Sana nasıl 'Selâm [854] vereceğimizi öğrendik. Fakat sana nasıl 'Salât [855] okuyacağı (m ızı bilmiyoru) dedik.[856] Resulullah (s.a.v)'de:
Allahım! Muhammed'e ve Onun aile halkına, [857] İbrahim'e salat buyurduğun gibi salat eyle! Şüphesiz ki Sen, Hamîd ve Mecîdsin. Allahım! Muhammed'e ve Onun aile halkına, İbrahim'e İhsan eylediğin bereket gibi bereket ihsan eyle! Çünkü Sen, Hamîd ve Mecîdsin' deyin buyurdu.[858]
Bu, Buhârî ile Müslim'in rivayetidir.
Tirmizî, Ebu Dâvud ile Nesâî İse hediye" kelimesini zikretme-misler, bunların rivayet ettikleri hadisin baş kısmı, Ka'b b. Ucre dedi ki: Ey Allah'ın resulü!. dedik" şeklinde ve son kısmı ise İbrahim'e ihsan eylediğin bereket gibi bereket ihsan eyle! Çünkü Sen, Hamîd ve cîdsin" biçimindedir. [859]
Nesâtnin bir rivayetinde hediye" kelimesi yer almaktadır.[860]
[854] Resulullah (s.a.u)'e selam verme, tahiyyat Duasında Peygamber! "Selam", Allah'ın rahmeti ve bereketi üzerine olsun" şeklinde geçmektedir. Bu nedenle de teşehhüdde okunan tahiyyat duâsıyla, Hz. Peygamber (s.a.v)'e selam verilmiş olunmaktadır, (ç)
[855] Salât", rahmet ve duâ anlamına gelmektedir. Burada Salât, hem Hz. Peygamber (s.a.v)'e ve hem de onun aile halkına yapılmaktadır. Hz. Peygamber (s.a.v)'e Salât getirilmesinin nedeni hakkında çeşitli görüşler ileri sürülmüştür.
Namaz dışında Hz. Peygamber (s.a.v)'e salavat getirmenin hükmü ihtilaflıdır. Hanefiler, bu konuda Ahzab: 33/56 ayetini göz.önünde bulundurarak ömürde bir defa salavat getir menin farz, bunun dışında her anıldığında salavat getirmenin vacip ve mecliste birkaç defa anıldığında her defasında salavat getirmenin müstehab olduğu görüşündedir, (ç)
[856] Ey imân edenler! Ona (=peygambere) salevatt ve selam getirin" {Ahzab: 33/56) ayeti nazil olunca, sahabeler, Resulullah (s.a.v)'e gelip saievat getirmenin keyfiyetini sormuşları. Hz. Peygamber (s.a.v)'e sorulan sorunun, "salevat nedir?" tarzında değil de, "sana nasıl saievat okuyalım?" şeklindedir. Bu ifade; sahabilerin salevat kelimesi hakkında bilgilerinin olduğunu, fakat salevatm keyfiyetini Öğrenmek İstediklerini gösterir.
Hanefilere göre; teşehhüdden sonra salli-barik okumak vacip değil,.sünnettir, (ç)
[857] Muhammed'in aile halkı" ifadesinden maksadın ne olduğu hakkında değişik görüşler İleri sürülmüştür. Bunları şöyle özetlemek mümkündür:
1. Resuluıllah'a yakınlığından dolayı kendisine Zekât verilmesi caiz olmayanlar, bunların da kim oldukları konusunda ihtilaf edilmiştir: a. Sadece Haşİm oğulları, b. Haşim ve Muttalib oğulları, c. Hz. Fatıma ile Ali'nin çocukları olan Hasan ve Hüseyin'in soyundan Kıyamete kadar gelecek olan nesil.
2. Kayıtsız şartsız Hz. Peygamber (s.a.v)'e yakınlığı olanlar,
3. Kıyamete kadar Hz. Peygamber (s.a.vj'in izinden giden bütün Müslümanlar,
4. Müslümanların takva sahipleri
Yalnız bu kelimeyle; duada ümmet, övgüde takva sahipleri, Zekât konusunda kendilerine
Zekât verilmeyenler kast edilebilir.
"Muhammed'in ail? halkı"na salevat getirmek, Hanefilere göre vacip değil, sünnettir.
[858] Buhârî, Deavât 32, Enbya 10, Tefsiru Sure- Ahzab 10; Müslim, Salat 66 (406); Ebu Dâvud, Salât 178-179 (976); Tirmizî, Salât20 (483); Nesâî, Sehv 51; İbn Mâce, Salât25 (904); Ahmed b. Hanbel, 4/241, 242
[859] Ebu Dâvud, Salât 178-179 (976); Tirmizî, Salât 20 (483); Nesâî, Sehv 51
[860] Nesâî, Sehv 51
85. İbn Ebi Leylâ'dan rivayet edilmiştir:
Bana, Ka'b b. Ucre (r.a) rastlamıştı. (Bana) şöyle dedi:
Sana bir hediye takdim edeyim mi? (Bir defasında) Resulullah (s.a.v) yanımıza çıkıp gelmişti. (Ona:)
(Ey Allah'ın Resulü!) Sana nasıl 'Selâm [854] vereceğimizi öğrendik. Fakat sana nasıl 'Salât [855] okuyacağı (m ızı bilmiyoru) dedik.[856] Resulullah (s.a.v)'de:
Allahım! Muhammed'e ve Onun aile halkına, [857] İbrahim'e salat buyurduğun gibi salat eyle! Şüphesiz ki Sen, Hamîd ve Mecîdsin. Allahım! Muhammed'e ve Onun aile halkına, İbrahim'e İhsan eylediğin bereket gibi bereket ihsan eyle! Çünkü Sen, Hamîd ve Mecîdsin' deyin buyurdu.[858]
Bu, Buhârî ile Müslim'in rivayetidir.
Tirmizî, Ebu Dâvud ile Nesâî İse hediye" kelimesini zikretme-misler, bunların rivayet ettikleri hadisin baş kısmı, Ka'b b. Ucre dedi ki: Ey Allah'ın resulü!. dedik" şeklinde ve son kısmı ise İbrahim'e ihsan eylediğin bereket gibi bereket ihsan eyle! Çünkü Sen, Hamîd ve cîdsin" biçimindedir. [859]
Nesâtnin bir rivayetinde hediye" kelimesi yer almaktadır.[860]
[854] Resulullah (s.a.u)'e selam verme, tahiyyat Duasında Peygamber! "Selam", Allah'ın rahmeti ve bereketi üzerine olsun" şeklinde geçmektedir. Bu nedenle de teşehhüdde okunan tahiyyat duâsıyla, Hz. Peygamber (s.a.v)'e selam verilmiş olunmaktadır, (ç)
[855] Salât", rahmet ve duâ anlamına gelmektedir. Burada Salât, hem Hz. Peygamber (s.a.v)'e ve hem de onun aile halkına yapılmaktadır. Hz. Peygamber (s.a.v)'e Salât getirilmesinin nedeni hakkında çeşitli görüşler ileri sürülmüştür.
Namaz dışında Hz. Peygamber (s.a.v)'e salavat getirmenin hükmü ihtilaflıdır. Hanefiler, bu konuda Ahzab: 33/56 ayetini göz.önünde bulundurarak ömürde bir defa salavat getir menin farz, bunun dışında her anıldığında salavat getirmenin vacip ve mecliste birkaç defa anıldığında her defasında salavat getirmenin müstehab olduğu görüşündedir, (ç)
[856] Ey imân edenler! Ona (=peygambere) salevatt ve selam getirin" {Ahzab: 33/56) ayeti nazil olunca, sahabeler, Resulullah (s.a.v)'e gelip saievat getirmenin keyfiyetini sormuşları. Hz. Peygamber (s.a.v)'e sorulan sorunun, "salevat nedir?" tarzında değil de, "sana nasıl saievat okuyalım?" şeklindedir. Bu ifade; sahabilerin salevat kelimesi hakkında bilgilerinin olduğunu, fakat salevatm keyfiyetini Öğrenmek İstediklerini gösterir.
Hanefilere göre; teşehhüdden sonra salli-barik okumak vacip değil,.sünnettir, (ç)
[857] Muhammed'in aile halkı" ifadesinden maksadın ne olduğu hakkında değişik görüşler İleri sürülmüştür. Bunları şöyle özetlemek mümkündür:
1. Resuluıllah'a yakınlığından dolayı kendisine Zekât verilmesi caiz olmayanlar, bunların da kim oldukları konusunda ihtilaf edilmiştir: a. Sadece Haşİm oğulları, b. Haşim ve Muttalib oğulları, c. Hz. Fatıma ile Ali'nin çocukları olan Hasan ve Hüseyin'in soyundan Kıyamete kadar gelecek olan nesil.
2. Kayıtsız şartsız Hz. Peygamber (s.a.v)'e yakınlığı olanlar,
3. Kıyamete kadar Hz. Peygamber (s.a.vj'in izinden giden bütün Müslümanlar,
4. Müslümanların takva sahipleri
Yalnız bu kelimeyle; duada ümmet, övgüde takva sahipleri, Zekât konusunda kendilerine
Zekât verilmeyenler kast edilebilir.
"Muhammed'in ail? halkı"na salevat getirmek, Hanefilere göre vacip değil, sünnettir.
[858] Buhârî, Deavât 32, Enbya 10, Tefsiru Sure- Ahzab 10; Müslim, Salat 66 (406); Ebu Dâvud, Salât 178-179 (976); Tirmizî, Salât20 (483); Nesâî, Sehv 51; İbn Mâce, Salât25 (904); Ahmed b. Hanbel, 4/241, 242
[859] Ebu Dâvud, Salât 178-179 (976); Tirmizî, Salât 20 (483); Nesâî, Sehv 51
[860] Nesâî, Sehv 51