neslinur
Sun 11 July 2010, 01:12 am GMT +0200
Peygamber Duası
“Bedevîlerden öyleleri de vardır ki Allah’a ve Âhiret Günü’ne inanır, kazandığını Allah’a yakın olmaya ve Peygamber’in duasını almaya vesile sayar.” (Tevbe sûresi, 9/99)
Göçebe Araplara bedevî denir. Bunların içinde Müslüman görünüp içi Müslüman olmayanlar yani münâfıklar da vardı. Bu kimseler kâfirlikte ve münâfıklıkta şehirlilerden beterdi, Peygamberimiz (sallallâhu aleyhi ve sellem), savaşa hazırlandığında gitmemek için bahaneler uydururlardı. Bu yolda harcadıklarını ziyan sayar, Müslümanların başına belâların gelmesini beklerlerdi. Bedevîlerden bazıları da vardı ki Allah’a iman eder ve âhiret hayatına inanır, Allah’ın kendilerinden razı olması için gayret gösterirlerdi. Allah yolunda yaptıkları harcamaların kendilerini Allah’a yaklaştıracağını ümit ederlerdi.
Ayrıca Allah yolundaki çalışmalarının Peygamber Efendimiz’in (sallallâhu aleyhi ve sellem) kendileri için dua etmesine sebep olacağını umarlardı. Çünkü Hz. Peygamber (sallallâhu aleyhi ve sellem), mallarını Allah yolunda yani hayırlı işler için harcayanlara hayır ve bereket ile dua eder ve Allah’tan bağışlanmalarını dilerdi. Ettiği her dua Allah tarafından kabul edilen Hz. Peygamber’in (sallallâhu aleyhi ve sellem) duasını alabilmek için Müslümanlar âdeta yarışırlardı. O’nun duasını alan kimsenin üzerinde ölene kadar o duanın tesiri görünürdü.
Âyete göre, Allah ve Resûlü’nün kendisinden razı olmasını isteyen kimse, Hz. Peygamber’in (sallallâhu aleyhi ve sellem) yolunu, izini takip etmeli ve maddî kazanç gibi dünyevî hayatla ilgili işlerde dinî esaslara dikkat etmeyi unutmamalıdır.
“Bedevîlerden öyleleri de vardır ki Allah’a ve Âhiret Günü’ne inanır, kazandığını Allah’a yakın olmaya ve Peygamber’in duasını almaya vesile sayar.” (Tevbe sûresi, 9/99)
Göçebe Araplara bedevî denir. Bunların içinde Müslüman görünüp içi Müslüman olmayanlar yani münâfıklar da vardı. Bu kimseler kâfirlikte ve münâfıklıkta şehirlilerden beterdi, Peygamberimiz (sallallâhu aleyhi ve sellem), savaşa hazırlandığında gitmemek için bahaneler uydururlardı. Bu yolda harcadıklarını ziyan sayar, Müslümanların başına belâların gelmesini beklerlerdi. Bedevîlerden bazıları da vardı ki Allah’a iman eder ve âhiret hayatına inanır, Allah’ın kendilerinden razı olması için gayret gösterirlerdi. Allah yolunda yaptıkları harcamaların kendilerini Allah’a yaklaştıracağını ümit ederlerdi.
Ayrıca Allah yolundaki çalışmalarının Peygamber Efendimiz’in (sallallâhu aleyhi ve sellem) kendileri için dua etmesine sebep olacağını umarlardı. Çünkü Hz. Peygamber (sallallâhu aleyhi ve sellem), mallarını Allah yolunda yani hayırlı işler için harcayanlara hayır ve bereket ile dua eder ve Allah’tan bağışlanmalarını dilerdi. Ettiği her dua Allah tarafından kabul edilen Hz. Peygamber’in (sallallâhu aleyhi ve sellem) duasını alabilmek için Müslümanlar âdeta yarışırlardı. O’nun duasını alan kimsenin üzerinde ölene kadar o duanın tesiri görünürdü.
Âyete göre, Allah ve Resûlü’nün kendisinden razı olmasını isteyen kimse, Hz. Peygamber’in (sallallâhu aleyhi ve sellem) yolunu, izini takip etmeli ve maddî kazanç gibi dünyevî hayatla ilgili işlerde dinî esaslara dikkat etmeyi unutmamalıdır.