hafiza aise
Tue 14 June 2011, 09:58 am GMT +0200
18— Perhizle Tedavi:
Allah Rasûlü'nün (s.a.) perhiz konusundaki tutumu şöyledir
İlaçların tamamı İki noktada toplanır: Perhiz {himye) ve hıfzıssıhha. Bedende bozulma meydana geldiğinde gereken, bunun dışarı atılmasıdır. Böylece tıbbın hepsi bu üç kaide altında toplanmaktadır. Perhiz iki türlüdür: a) Hastalığı ceİbedecek şeyden perhiz, b) Hastalığı artıracak şeyden perhiz, ki haline bırakmak gerekir. Birincisi; sağlıklı olanların riâyet edeceği perhiz türüdür. İkincisi; hastalann yapması gereken perhiz türüdür. Çünkü hasta perhiz yaptığında, hastalığı artmaz ve bedeni, hastalığın giderilmesi için kuvvet kazanır. Perhiz hususunda asıl dayanak Allah Teâlâ'mn şu âyetidir: "Şayet siz hasta olur veya yolculuğa çıkarsanız, biriniz ayak yolundan gelmiş veya kadınlarınızla cinsî münasebet yapmışsanız da (gusül yapmak için) su bulama-mışsanız temiz bir toprağa teyemmüm ediniz."[555] Böylece Allah Teâlâ, hastaya su zararlı olacağı için kullandırmamış ve onu korumuştur.
İbn Mâce'nin Sünen'ındc ve diğer kitaplarda, Ümmü Münzir bt. Kays el-Ensarîye şöyle anlatmaktadır: Allah Rasûlü (s.a.) yanında Hz. Ali de bulunduğu halde benim yanıma geldi. Hz. Ali, bir hastalıktan henüz iyileşmeğe başlamıştı. Bizim de asılı hurma salkımlarımız vardı. Rasûlullah (s.a.) kalktı, yemeğe başladı. Ali (r.a.) de kalktı yemeğe başladı. Hemen Rasûlullah (s.a.) Hz. Ali'ye dedi ki: "Sen hastalığını yeni atlattın (O halde bunlardan yememelisin)!" Bu sebepten Hz. Ali yemeyi bıraktı. Râvi diyor ki: Sonra onlara pancar ve arpadan bir yemek pişirdim ve önlerine getirdim.j Bunun üzerine
Allah Rasûlü (s.a.) Ali'ye buyurdu ki: t((Ya Ali!) Bundan çekinmeden ye! Çünkü sana en faydalı olan bu yiyecektir." Hadisin diğer bir metninde ise: "Bundan ye! Çünkü senin için en uygun yiyecek budur." buyurdu.[556]
Yine İbn Mâce'nin Sünen'indç Suheyb anlatıyor: Allah Rasûlü'nün huzuruna, önünde ekmek ve hurma olduğu bir sırada girdim. Buyurdu ki: "Yaklaş ve hemen ye!" Bir hurma aldım ve yedim. Buyurdu ki: "Gözünde hastalık bulunduğu halde (remed) hurma mı yiyorsun?" Dedim ki: "Ya Rasûlal-lah! Bir başka taraftan çiğnerim." Bunun üzerine Allah Rasûlü (s.a.) tebessüm etti.[557]
Yine Allah Rasûlü'nden (s.a.) rivayeti sabit olan bir hadise göre şöyle buyurmuştur: "Allah bir kulu sevdi mi, onu dünya(nın şerrinden), sizden birinin hastasını yeme ve içmeden muhafaza ettiği gibi korur." Diğer bir metinde ise: "Allah, mü'min kulunu dünya (mn şerrinden) muhafaza eder." buyurmuştur.[558]
Yalnız, insanların ağızında dolaşıp duran hadis (olarak rivayet edilen): "Perhiz, ilacın en başta geleni, mide ise hastalığın ocağıdır. Her vücuda (varlığa) alıştığı şeyleri verin." sözü, meşhur Arap tabibi Haris b. Kelede'ye aittir. Rasûlullah'a (s.a.) dayandırılması sahih değildir. Bunu birçok hadis imamı söylemiştir. Bu hususta Rasûlullah'tan (s.a.) rivayet edilen hadis şudur: "Mide, bedenin havuzudur. Damarların mide ile irtibatı vardır. Şayet mide sağlıklı olursa damarlar (daki kan da sağlıklı) olur. Mide hasta olursa damarlar (daki kanda da) hastalık meydana gelir."[559]
Hârıs (b. Kelede) der ki: Tıbbın başı perhizdir. Zararlı olması bakımından, sağlıklı bir insanın doktorlara göre perhiz yapması, hastanın ve hastalığın nekahet dönemim yaşayan kişinin bozulması gibi bir şeydir. Perhiz, hastalıktan çok hastalığın nekahet döneminde faydalıdır. Çünkü nekahet döne-mirden sonra vücut eski kuvvetine ulaşamaz. Hazım kuvveti zayıflamıştır, tabiat kabule hazır, uzuvlar ise gelişme istidadındadır. Bu dönemde hastanın
bozulması, hastalığın ters bir dönüş yapmasını gerektirir ki, bu durum hastalığın ilk başlamasından daha ağırdır.
Bil ki, Allah Rasûlü'nün (s.a.) Hz. Ali'yi nekahet döneminde hurma salkımlarını yemekten engellemesi, en uygun bir tedbirdir. Çünkü "devâli", üzüm salkımları gibi, yenilmesi için evde asılı olarak muhafaza edilen taze hurma salkımları demektir. Meyve, hastalıktan yeni kurtulan kişi için, süratle istihale olduğundan zararlıdır. Tabiat ona mukavemet edemez. Çünkü tabiat, hastalığın bedendeki kalıntılarını defetmek ve bedenden atmakla meşgul iken kendi kuvvetini artık toparlayamaz.
Rutab'da (taze hurma) bir nevi, mideye ağırlık özelliği vardır. Mide, hastalığın kalıntı ve izlerini izale, ıslah ve tedavi ile meşgul olduğundan, ya bu kalıntı bedende kalır veya çoğalır. Fakat pancar ve arpadan yapılmış yemek önüne konulunca Allah Rasûlü (s.a.), Hz. Ali'ye yemesini emretmiştir. Çünkü bu yemek nekahet dönemini yeni atlatan bir hasta için gıdaların en fayda-lısıdir. Çünkü arpa suyunda soğutuculuk, gıda, inceltme ve yumuşatma özelliği vardır. Tabiatın güçlendirilmesi nekahet dönemini yeni atlatan için en uygun olan yoldur. Özellikle de arpa pancar kökleriyle pişirildiğinde. Midesinde zaaf olan için en uygun gıda budur. Ahlatta (hömürlerde) korkulacak nitelikte maddeler meydana gelmez.
Zeyd b. Eşlem anlatıyor: Hz. Ömer (r.a.), bir hastalığından dolayı perhiz yapmıştı. Hatta sıkı perhizi dolayısıyla (hurma) çekirdeklerini dahi yalıyordu.
Özetle; perhiz, hastalıktan önce ilaçların en faydalısıdır ve hastalığın meydana gelmesine engel olur. Hastalık meydana gelince de perhiz, hastalığın çoğalması ve yayılmasına.mani olur. [560]
[555] Nisa, 4/43; Mâide, 5/6.
[556] İbn Mâce, 3442; Tirmizî, 2037; Ebu Davud, 3856; Ahmed b. Hanbel, 6/364. Tirmizî hadise, "hasen-garîb" demiştir.
[557] İbn Mâce, 3443. Zevaıcf inde Bûsırî (2/213), hadisin isnadının sahih ve râvüerinin de sika olduğunu söylemiştir.
[558] Ahmed b. Hanbel, 5/427, 498; Tirmizî, 2036. Mahmud b. Lebîd'den rivayet edilmiştir. Tirmizî hadise, "hasen-garîb" demiştir. Hâkim (4/309) hadisi sahih bulmuş, Zehebî de ona katılmıştır. Ayrıca Hâkim (4/208), Ebu Saîd'den aynı mânada şahid bir hadis daha rivayet etmiştir.
[559] Senedinde zayıf râvilerden Yahya el-Bâbültî vardır. Mecmau'z-Zevâid, 5/186.
[560] İbn Kayyim el-Cevziyye, Za’du’l-Mead, İklim Yayınları: 4/335-337.
Allah Rasûlü'nün (s.a.) perhiz konusundaki tutumu şöyledir
İlaçların tamamı İki noktada toplanır: Perhiz {himye) ve hıfzıssıhha. Bedende bozulma meydana geldiğinde gereken, bunun dışarı atılmasıdır. Böylece tıbbın hepsi bu üç kaide altında toplanmaktadır. Perhiz iki türlüdür: a) Hastalığı ceİbedecek şeyden perhiz, b) Hastalığı artıracak şeyden perhiz, ki haline bırakmak gerekir. Birincisi; sağlıklı olanların riâyet edeceği perhiz türüdür. İkincisi; hastalann yapması gereken perhiz türüdür. Çünkü hasta perhiz yaptığında, hastalığı artmaz ve bedeni, hastalığın giderilmesi için kuvvet kazanır. Perhiz hususunda asıl dayanak Allah Teâlâ'mn şu âyetidir: "Şayet siz hasta olur veya yolculuğa çıkarsanız, biriniz ayak yolundan gelmiş veya kadınlarınızla cinsî münasebet yapmışsanız da (gusül yapmak için) su bulama-mışsanız temiz bir toprağa teyemmüm ediniz."[555] Böylece Allah Teâlâ, hastaya su zararlı olacağı için kullandırmamış ve onu korumuştur.
İbn Mâce'nin Sünen'ındc ve diğer kitaplarda, Ümmü Münzir bt. Kays el-Ensarîye şöyle anlatmaktadır: Allah Rasûlü (s.a.) yanında Hz. Ali de bulunduğu halde benim yanıma geldi. Hz. Ali, bir hastalıktan henüz iyileşmeğe başlamıştı. Bizim de asılı hurma salkımlarımız vardı. Rasûlullah (s.a.) kalktı, yemeğe başladı. Ali (r.a.) de kalktı yemeğe başladı. Hemen Rasûlullah (s.a.) Hz. Ali'ye dedi ki: "Sen hastalığını yeni atlattın (O halde bunlardan yememelisin)!" Bu sebepten Hz. Ali yemeyi bıraktı. Râvi diyor ki: Sonra onlara pancar ve arpadan bir yemek pişirdim ve önlerine getirdim.j Bunun üzerine
Allah Rasûlü (s.a.) Ali'ye buyurdu ki: t((Ya Ali!) Bundan çekinmeden ye! Çünkü sana en faydalı olan bu yiyecektir." Hadisin diğer bir metninde ise: "Bundan ye! Çünkü senin için en uygun yiyecek budur." buyurdu.[556]
Yine İbn Mâce'nin Sünen'indç Suheyb anlatıyor: Allah Rasûlü'nün huzuruna, önünde ekmek ve hurma olduğu bir sırada girdim. Buyurdu ki: "Yaklaş ve hemen ye!" Bir hurma aldım ve yedim. Buyurdu ki: "Gözünde hastalık bulunduğu halde (remed) hurma mı yiyorsun?" Dedim ki: "Ya Rasûlal-lah! Bir başka taraftan çiğnerim." Bunun üzerine Allah Rasûlü (s.a.) tebessüm etti.[557]
Yine Allah Rasûlü'nden (s.a.) rivayeti sabit olan bir hadise göre şöyle buyurmuştur: "Allah bir kulu sevdi mi, onu dünya(nın şerrinden), sizden birinin hastasını yeme ve içmeden muhafaza ettiği gibi korur." Diğer bir metinde ise: "Allah, mü'min kulunu dünya (mn şerrinden) muhafaza eder." buyurmuştur.[558]
Yalnız, insanların ağızında dolaşıp duran hadis (olarak rivayet edilen): "Perhiz, ilacın en başta geleni, mide ise hastalığın ocağıdır. Her vücuda (varlığa) alıştığı şeyleri verin." sözü, meşhur Arap tabibi Haris b. Kelede'ye aittir. Rasûlullah'a (s.a.) dayandırılması sahih değildir. Bunu birçok hadis imamı söylemiştir. Bu hususta Rasûlullah'tan (s.a.) rivayet edilen hadis şudur: "Mide, bedenin havuzudur. Damarların mide ile irtibatı vardır. Şayet mide sağlıklı olursa damarlar (daki kan da sağlıklı) olur. Mide hasta olursa damarlar (daki kanda da) hastalık meydana gelir."[559]
Hârıs (b. Kelede) der ki: Tıbbın başı perhizdir. Zararlı olması bakımından, sağlıklı bir insanın doktorlara göre perhiz yapması, hastanın ve hastalığın nekahet dönemim yaşayan kişinin bozulması gibi bir şeydir. Perhiz, hastalıktan çok hastalığın nekahet döneminde faydalıdır. Çünkü nekahet döne-mirden sonra vücut eski kuvvetine ulaşamaz. Hazım kuvveti zayıflamıştır, tabiat kabule hazır, uzuvlar ise gelişme istidadındadır. Bu dönemde hastanın
bozulması, hastalığın ters bir dönüş yapmasını gerektirir ki, bu durum hastalığın ilk başlamasından daha ağırdır.
Bil ki, Allah Rasûlü'nün (s.a.) Hz. Ali'yi nekahet döneminde hurma salkımlarını yemekten engellemesi, en uygun bir tedbirdir. Çünkü "devâli", üzüm salkımları gibi, yenilmesi için evde asılı olarak muhafaza edilen taze hurma salkımları demektir. Meyve, hastalıktan yeni kurtulan kişi için, süratle istihale olduğundan zararlıdır. Tabiat ona mukavemet edemez. Çünkü tabiat, hastalığın bedendeki kalıntılarını defetmek ve bedenden atmakla meşgul iken kendi kuvvetini artık toparlayamaz.
Rutab'da (taze hurma) bir nevi, mideye ağırlık özelliği vardır. Mide, hastalığın kalıntı ve izlerini izale, ıslah ve tedavi ile meşgul olduğundan, ya bu kalıntı bedende kalır veya çoğalır. Fakat pancar ve arpadan yapılmış yemek önüne konulunca Allah Rasûlü (s.a.), Hz. Ali'ye yemesini emretmiştir. Çünkü bu yemek nekahet dönemini yeni atlatan bir hasta için gıdaların en fayda-lısıdir. Çünkü arpa suyunda soğutuculuk, gıda, inceltme ve yumuşatma özelliği vardır. Tabiatın güçlendirilmesi nekahet dönemini yeni atlatan için en uygun olan yoldur. Özellikle de arpa pancar kökleriyle pişirildiğinde. Midesinde zaaf olan için en uygun gıda budur. Ahlatta (hömürlerde) korkulacak nitelikte maddeler meydana gelmez.
Zeyd b. Eşlem anlatıyor: Hz. Ömer (r.a.), bir hastalığından dolayı perhiz yapmıştı. Hatta sıkı perhizi dolayısıyla (hurma) çekirdeklerini dahi yalıyordu.
Özetle; perhiz, hastalıktan önce ilaçların en faydalısıdır ve hastalığın meydana gelmesine engel olur. Hastalık meydana gelince de perhiz, hastalığın çoğalması ve yayılmasına.mani olur. [560]
[555] Nisa, 4/43; Mâide, 5/6.
[556] İbn Mâce, 3442; Tirmizî, 2037; Ebu Davud, 3856; Ahmed b. Hanbel, 6/364. Tirmizî hadise, "hasen-garîb" demiştir.
[557] İbn Mâce, 3443. Zevaıcf inde Bûsırî (2/213), hadisin isnadının sahih ve râvüerinin de sika olduğunu söylemiştir.
[558] Ahmed b. Hanbel, 5/427, 498; Tirmizî, 2036. Mahmud b. Lebîd'den rivayet edilmiştir. Tirmizî hadise, "hasen-garîb" demiştir. Hâkim (4/309) hadisi sahih bulmuş, Zehebî de ona katılmıştır. Ayrıca Hâkim (4/208), Ebu Saîd'den aynı mânada şahid bir hadis daha rivayet etmiştir.
[559] Senedinde zayıf râvilerden Yahya el-Bâbültî vardır. Mecmau'z-Zevâid, 5/186.
[560] İbn Kayyim el-Cevziyye, Za’du’l-Mead, İklim Yayınları: 4/335-337.