- Özler Dursun Duâya

Adsense kodları


Özler Dursun Duâya

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

Array
reyyan
Sun 7 November 2010, 05:46 pm GMT +0200
Öz’ler Dursun Duâya

Necla Günay


Dua: Yaratılanın sahibine sığınması, gizli yakarışların, üzeri kuşatılmış hataların, nedametler içinde Yaradanına sunulması, “Rabbim” diye yanmış bir gönlün, teselli ve ümit arasında gidilecek tek kapıyı çalması, fırtınalar esen ruhunu, dua sahilinde dindirmeye çalışmasıdır.

Yaratılanın, Yaradanına ilticasıdır dua. Kalbin ilahi hazla dolduğu, bedenin kuş gibi hafiflediği, elini uzatsa O'na ulaşacakmış gibi yakınlaştığı andır.

Dünya kaygı ve dertlerinden uzak, eller semada Hakk'a uzanırken: "Bana dua edenin duasını kabul ederim." İlahi fermanına kulak vererek yüceler yücesinden isteyen kulun elindeki Asâ-yı Musadır.

Pişmanlık ateşinin yakıp kavurduğu, vicdanın derin ızdıraplara düçar kaldığı, kalbin âbı hayatı olarak ruhuna huzur veren, Rabbine tam teslimiyetin en açık sembolüdür. Katılaşmış kalblerdeki kini sökerek rahmet ve merhametin yağmuruyla yıkanmasına vesiledir dua.

Düştüğü kör kuyulardan yükselen çığlıkların bir yardım talebidir. Zayıflayan imanın gıda takviyesi olarak yetişir imdada...

İbadetin özü, ruhun cilası, mü'minin silahı olduğuna göre şanına layık şekilde duaya yönelmesini bilmelidir Müslüman. Dünyada bile mevki sahibi bir insanı ziyaret edeceği, maruzatını bildireceği zaman onlara karşı nasıl hazırlık yapma ihtiyacı hissediyorsa, en yüce makam sahibinden istekte bulunacağı zaman da titiz olmalıdır.

Öncelikle nefsine sormalı; Bu güne kadar açılan elleri, titreyen dili ne kadar yakın oldu yakardığı, yalvardığı Zat'a... Kendini hata ve günahlara sürükleyip, isyan bayrağını çektirirken beraber hareket eden kalbi ve dili, pişmanlık gömleğini giydiğinde, aynı birlikteliği koruyabiliyor mu?

Yoksa dil pişmanlıklarını sıralarken, gönül kuşu nefis dağlarında uçmaya devam mı ediyor?

Samimi bir yakarışla gönül penceresini aralamak isteyenler iki şeye dikkat etmeli: Önce zahiri bir hazırlık. Yani Allah'ın hoşnutluğunu kazanacak işler yapmalı. Meselâ, hayır ve hasenatta bulunmak. Daha sonra tenha bir yer seçip Rabbine içini dökeceği, itiraflarda bulunacağı yerde kimsenin rahatsız etmemesine dikkat ederek dua zamanını iyi ayarlamalı. Örneğin seher vakitleri, Cuma geceleri, mübarek günler, gecelerin bir kısmında abdestli olarak zahiri hazırlığını özenli bir şekilde bitirip batınî hazırlığa geçmeli. Bunun için kalbinden diliyle birlikte hareket edeceğine dair söz alıp, niyetini düzeltmeli. Rabbine karşı hüsnü zan besleyerek duaları kabul edici olduğunu, gafil bir kalble ettiğinde boşa gideceği düşüncesiyle ümitvar olarak, huşu ve huzur içerisinde samimiyetle yalvarmalı.

Dualar kalıptan ayrılıp öze inmedikçe, sahibini selamete ulaştırmada yetersiz kalır. Karanlıkta yolunu bulamayan insan gibi, bulunduğu noktada dönüp duracaktır.

Geliniz kalblerimize ihlasla, dua kapısını aralayalım. Rabbimizin: "İyi biliniz ki, kalpler ancak Allah'ın zikriyle mutmain olur." (Rad, 13) ikazına kulak vermeli.

"Deki:Eğer duanız olmasa Rabbim size ne diye değer versin."
(Furkan, 77)

Ayetin inceliğini kavrayarak düşünen ve bu doğrultuda yaşantısına ulvi bir yön vermek isteyenlere son çağrı: “Kalkıp silkeleyin gaflet gömleğini. Şekilcilik düşsün yakanızdan.

Kalıplardan sıyrılan öz'ler dursun dua'ya...”