sumeyye
Thu 15 July 2010, 10:35 am GMT +0200
Öyle çok “sevdiğim” var ki
öyle çok “sevdiğim” var ki
çocukların gözlerini sevdim içimde huzuru, mutluluğu yaşattığı için
Dinmeyecek sanılan fırtınaları sevdim yaşamın her döneminde, savaşmam gerektiğini öğrettiği için
Başarısızlıkları sevdim başarıya giden yolu gösterdikleri için
Geceleri sevdim tüm günümü nasıl geçirdiğimi değerlendirme olanağı verdiği için
İnsanların sorunlarını dinlemeyi sevdim yaşamın gerçeklerini görüp, daha olgun insan olacağımı bildiğim için
Duyulan eksiklikleri sevdim her şeye sahip olmanın, insanı ne kadar mutsuz ettiğini bildiğim için
Sabahın erken saatlerinde çalan çalar saatimin sesini sevdim bana bugün de yaşama olanağı verildiğini gördüğüm için
Buzlu yollarda yürümeyi sevdimyaşamda da atılan yanlış bir adımın, insana ne denli acı vereceğini anımsattığı için
Uzaklıkları sevdim özlemlerin duyguları pekiştirdiğini bildiğim için
Yaşamın renklerini sevdim yaşanılan tüm duyguları tablolara döktüğü için
Bir şeylere inanmanın mutluluğunu sevdimkendimi iyi duyumsadığımda, yanımda olacak insanların varlığını bildiğim için
Her ne olursa olsun bir şeyin bittiği için üzülmek yerine yaşandığı için sevinmeyi sevdim üzüntülere liman olursak, mutluluğun başka yerlere demir atacağını bildiğim için
Sevmekten ve sevilmekten korkmayan insanları sevdim sevme ve sevilmenin yapaylıktan değil, doğallıktan geldiğini bildikleri için
Arkadaşlarımla geçirdiğim zamanları sevdim içten bir sohbetin, tüm ağrılara iyi geldiğini bildiğim için
Ve sevdiklerimin ellerini tutmayı sevdim
Avucumun içine bıraktığım yüreğime dokundukları için
Alinti